ISID ISGALI
11 Haziran da ISID (Irak Sam Islam devleti) adli örgüt Türkiye’nin Musul konsoloslugunu isgal ederek 49 görevli ile 28 tir soför’ünü rehin almislardir. Irakta, sehirleri bir Islamci terör örgütü isgal ediyor, koca ülke donanimli ordusuyla bir sey yapamiyor, neden? Ayni örgüt, Musul da elçiligimizi isgal etmis, günlerdir vatandaslarimiz rehin alinmis, AKP iktidari örgütten ricaci durumuna düsmüstür, neden? Gelismeler karsisinda uluslar arasi güçlerin sessiz kalisi neden? Zengin petrol yataklari üzerindeki bu isgal uluslar arasi güçlerden bagimsiz düsünülebilinir mi? Bu sorularin askeri bir yaniti yoktur. Sorularin yanitini politik ve diplomatik alanda aramak gerekiyor. Demek oluyor ki, ISID yalnizca Musul’u degil Irak hükümeti ile AKP iktidarini da teslim almislardir.
Suriye de El Kaide, El Nusra ve Isid gibi örgütlere her türlü destegi veren dis politika, kendini de ayni örgütlere teslim etmistir. “Dindar ve Kindar” bir nesil yetistirmeyi amaçlayan bir anlayis, bu, radikal terör örgütlerine teslim olmak durumunda kalmistir. Misirda, Suriye de ve birçok Ortadogu ülkesinde Müslüman kardesler örgütüne destek verenler bu günleri tahmin etmis olmalilar. Gerçi, mevcut durumdan da sikayetçi olduklarini gösterir bir durumu da göremiyoruz. Bunun en önemli göstergesi, vatandaslarimiz rehin olmasina karsin örgüte “terör” örgütü diyemiyorlar. Kerkük Türkmenleri ile röportaj yapan gazeteci Fehim Tastekin’e Irak Türkmen cephesi lideri Ersad Salihi , “Biz Türkiyeyi mukaddes bilirdik, Simdi ise para, petrol ve ticaretten baska bir sey ifade etmiyor” diyerek, AKP hükümetinin gerçek yüzünü anlatiyor. Isid Irakta, Siilere topluca katliamlar uyguluyor. Yasanan bu katliamlardan bu örgütlere destek verenler sorumludur. Suriye de, Esad iktidarini devirmesi için radikal Islamci örgütlere destek verenler, bu gün yasanan sonuçlarin da sorumlularidir. Besleyip büyüttükleri “frankestayn” simdi kendilerini de yiyecektir.
BOP’ de, ABD emperyalizmine destek verenler, bu gün emperyal emellerin bir parçasi durumuna gelmistir. Ülkemizdeki kimi zavallilar, bunlari gerçekten inançlari adina davrandiklarini zannetmeleri ayrica garip bir durumdur. Oy’sa, gerçegin böyle olmadigini, Iraktaki Türkmen cephesi lideri dahi anlamis bunlarin asil amaçlarinin para ve petrol oldugunu ifade etmistir. AKP, bu örgütlere Misir da, Tunus ta, Libya da teslim oldu. Onlara gösterdikleri sicak yaklasim Suriye de yakin diyalog’a ve dayanismaya dönüsmüs Irakta ise teslim olunmustur. Bu sonuçlardan “Ümmet”in ders çikaracagini kimse beklemesin. Bu güne kadar söylenen yalan ve yanlislara inanlar, yine inanmaya devam edeceklerdir. Bir yandan “dindar ve kindar nesil” yetistirme, diger yandan 4+4+4 egitim sistemi ile bilimsel egitimi öteleyen, gerici egitim sistemi yakin gelecekte ülkeyi bir ISID cennetine çevirmesi sürpriz olmayacaktir. Özünde amaçlanan, hakkini ve hukukunu aramayan, kolay sömürülebilinen cahil bir toplum yaratmaktir. Türkiye de korunan Tarik Hasimi Müslüman kardesler örgütü yandasidir. Dolaysiyla Tarik Hasimi’nin korunmasi Müslüman Kardesler örgütünün korunmasi, Müslüman Kardesleri korumak ISID’in korunmasi demektir. Sonuç olarak, yasananlar, Türkiye’nin, dis politikasinin çöküsünün bir ifadesidir. Isgal edilen Musul degil, Türkiye’nin dis politikasidir Ümmete hayirli olsun.
Ismail Çinar cinar-i@hotmail.com Temmuz 14