Tarih: 01.01.2018 00:00

Istanbul Barosu: 9 kisi kayip

Facebook Twitter Linked-in

Istanbul Barosu, Gezi Parki direnisi sürecinde yasanan hukuk ihlallerini gazetecilere anlatan bir toplanti düzenledi. Toplantida konusan Ümit Kocasakal, Gezi Parki sonrasinda baslayan dönemin bir cadi avina dönüsme tehlikesi tasidigini anlatti.

Kocasakal, “endiseliyiz” dedi. Baronun hazirladigi sunumda “146 kisilik kayip sikayeti geldi. 39 kadin 105 erkek. Bunlardan 137’sini biz bulmusuz. Ama 9’u kesin kayip.” Kocasakal, gözaltinin keyfiligini “30 duran adam gözaltina alinmis 2’si avukat. Bunlar serbest birakilmis. Yani polis sadece duran insani bile gözaltina aliyor” denildi.

“Sizi buraya çagirmamizin nedeni gelecege iliskin duydugumuz kaygilar. Hukuki süreç baska bir yöne ilerlemeye basladi.” diye söze baslayan Kocasakal, Istanbul Barosu’nun bu süreçte yasadiklarini söyle anlatti: “Kanun baroya hukukun üstünlügünü ve insan haklarini savunma yetkisi veriyor. Biz de bu yetkiyle görev yaptik. Bu süreçte bine yakin avukatimiz görev aldi. Bir kriz masasi olusturuldu Istanbul Barosu’nda. Baro halka hukuki hizmet verdi.”

Kocasakal Istanbul Barosu’nun çalismalarini “Sadece Istanbul’daki gösterilerde yaklasik 17 bin kisi bu süreçte Baro’yla iliski kurdu. 882 kisi hakkinda yakalama ve gözalti gerçeklestirildi. 6 kisi tutuklanmis durumda. Tabii sorgular devam ediyor” ifadeleriyle anlatirken gözaltina alinanlarin bazilarinin toplanti ve gösteri yürüyüsüne muhalefetle, bazilarinin terör, bazilarinin da örgüt kurma ya da üye olmakla suçlandigini söyledi.

Kocasakal “3 kere o meydana gezdim, her protestoda farkli yönlere çekmek isteyenler olabilir ama ana omurgada böyle bir sey görmedim. Anneler, babalar, çocuklar bir aradaydi. Protesto anayasal bir haktir” sözleriyle Park’ta gördüklerini anlatan Kocasakal “Kanun herkes önceden izin almaksizin siddet ve cebir yöntemlerine basvurmadan gösteri hakkina sahiptir diyor. Bunun arkasinda bir seyler aramanin kimseye bir yarari yok” dedi.

“Bu olaylar bagimsiz yarginin önemini gösterdi. Bugün Türkiye’de bagimsiz yargiya güven olsa olaylar çok baska olur. Seçimlerde size verilen yetki sartli bir yetkidir. Seçimlerde sana 4 yilligina verilen yetki bagimsiz yargi denetlemek sartiyla istedigini yapabilirsin demektir.” diyen Kocasakal, Basbakan Erdogan’in sikça basvurdugu “milli irade” kavramini söyle elestirdi: “Milli irade kavrami Rousseau’ya ait. Yüzde 51 ne diyorsa milli irade odur. Yani yüzde 49’un hakki yoktur. Bu yüzden milli irade kavramini en çok kullanan iki kisi Hitler ve Mussolini’dir. Bu kavramlar tehlikeli. Bana oy verenler vermeyenler tehlikeli. Milli irade yüzde 51 ise yüzde 49 ne?”

Ümit Kocasakal, Basbakan’in ve hükümet üyelerinin yargiya müdahale suçu islediklerini söyleyerek sunlari anlatti: “Savci baret ve gözlügü silah olarak görüp cebir ve siddet unsurunu sokup tutuklama istiyor. Istanbul ve Ankara’daki mahkemeler tutuklamalari reddetti. Iste bundan sonra Basbakan çikti dedi ki ‘yargidan üzerine düseni yapmasini bekliyorum’. Açikçasi bu söylem TCK’ya göre suç. Yargiyi etkileme suçudur. Bu söz, bu kisileri tutuklayin demektir. Hüseyin Çelik tahliyelerden sonra dedi ki ‘bu tahliyeler yeniden degerlendirilir’. Egemen Bagis dedi ki ‘oraya girenler terör suçu isliyor’. Bunlarin hepsi yargiyi etkileme suçudur. Görüyoruz ki yargi bu açiklamalardan vazife çikarip harekete geçiyor.”

Ümit Kocasakal polisin orantisiz degil hukuksuz güç kullandigini söyledikten sonra orantisiz gücün ne oldugunu söyle anlatti: “Basbakan ‘tabii polis biber gazi sikacak, bu Avrupa Birligi’nde de böyle’. Hayir öyle degil. Polisin istedigi zoru kullanma yetkisi yok. Bunun siniri Polis Vazife ve Selahiyetler Kanunu’nda çizilmis. Kanunda ‘polis görevini yaparken direnisle karsilasmasi halinde bu direnisi kirmak amaciyla ve kiracak ölçüde zor kullanmaya yetkilidir. Zor kullanma yetkisi kapsaminda direnmenin mahiyetine ve ölçüsüne göre direnenleri etkisiz hale getirmek için gittikçe artan ölçüde kullanabilir’ diyor. Yani önce ihtar yapacak, sonra kademeli olarak güç kullanacak. Yani önce bedeni güç, sonra biber gazi, cop su kullanacak. Yani polisin güç kullanmasi için direnis olmasi lazim. Ayrica böyle durumlarda polisin kendiliginden kullanma yetkisi de yok. Amiri karar verir.”

Kocasakal biber gazinin rastgele uygulanamayacagini buna iliskin Avrupa Insan Mahkemeleri Kararlari oldugunu anlatti. Kocasakal biber gazinin kullanimina iliskin kurallari söyle anlatti: “AIHM kararlarinda biber gazinin nasil kullanilacagini gösteren kararlar var. Yakin mesafeden, yaralilarin oldugu yere, kapali alanlarda kullanamazsiniz, açik alanlarda dahi istisnai olarak kullanamazsiniz. Buna maruz kalanlarin ugrayacaklari saglik sorunlarina karsi tedbir alinmis olmali. Bu kurallara uyulmadi.”

Kocasakal önümüzdeki süreçte bir cadi avina dönüsecek uygulamalarin endisesini tasidiklarini “Tam bir cadi avinin kullanilacagini gösteren isaretler var ve hatta basladi. Ergenekon, Balyoz, Odatv gibi toplu davalara dönüstürülecegi görülüyor.” Ifadeleriyle açikladi. “Ikinci endisemiz sosyal medyanin baski altina alinmasidir.Üçüncü endisemiz hukukun egilip bükülerek baska bir hale getirilmesidir.” diyen Kocasakal örgüt suçlamasinin keyfi kullanildigini söyledi. “Herkesi terörle, darbeyle, örgütle yargiliyorlar. Bunun olmasi için anayasal düzeni yikmak gibi bir amaç, bunun için bir araya gelmis organize bir örgüt, devamlilik halde bir araya gelme, cebir ve siddet içerecek sekilde eylem yapmak gerekli. Bunlarin hiçbiri olmadan bu suçlamalar yapiyor. Bunu yapanlar hukuku uygulamiyor, gözdagi veriyor.” diyen Kocasakal olaylarin ulastigi boyutla ilgili vahim rakamlar verdi. Baronun hazirladigi sunumda “146 kisilik kayip sikayeti geldi. 39 kadin 105 erkek. Bunlardan 137’sini biz bulmusuz. Ama 9’u kesin kayip.” Kocasakal, gözaltinin keyfiligini “30 duran adam gözaltina alinmis 2’si avukat. Bunlar serbest birakilmis. Yani polis sadece duran insani bile gözaltina aliyor” denildi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —