Tarih: 01.01.2018 00:00

Istanbul Barosu Yeniden Görevinin Basinda

Facebook Twitter Linked-in

Istanbul Barosu’nun Olaganüstü Genel Kurulu’nun açilisinda konusan Baro Baskani Ümit Kocasakal, “Bagimsiz yargi, toplumsal düzenin belkemigidir. Türkiye bu açida omurilik felci olmustur. Zulüm yargi eliyle gerçeklesmekteyse bunun adi ileri fasizimdir” dedi. Kurulun, aksam saatlerinde açikladigi sonuç bildirgesinde ise “Baro görevinin basinda. Özgür bir biçimde 5 ay önce belirledigimiz irademize sahip çikiyoruz. Biz avukatiz. Adaletin ayrimsiz biçimde herkes için gerekli olduguna inaniriz” denildi.

Kocasakal, 12 Eylül döneminde Istanbul Barosu Baskani Orhan Adli Apaydin’dan sonra yargilanan ilk baro baskani oldugunu söyleyerek, “Tarihin bazi zamanlarinda yargilama yapmak agir gelir, insani ezer. Yargilanmak ise onur verir, seref verir, dolayisiyla bu seref yasiyoruz. Melsegimiz için bir bedel ödemek gerekirse bu bedeli öderiz” dedi. Hukuk devletinde insanlarin, sabaha karsi yaka paça gerekçesiz gözaltina alinip tutuklanmayacaklarini dile getirerek “Hukuk ve yargi, adalete, hakka yönelirse özgürlüklerin ve bireylerin en büyük güvencesi olur. Bugün Türkiye`de güç ve ikitidar savaslarinin arenasi haline getirilen, tamamen siyasi iktidarin denetimine giren yargi artik hak ve özgürlüklerin en büyük tehdidi, toplumun kabusu olmustur. Bagimsiz yargi, toplumsal düzenin belkemigidir. Türkiye bu açida omurilik felci olmustur. Zulüm yargi eliyle gerçeklesmekteyse bunun adi ileri fasizimdir” diye konustu.

Hakimlere ve savcilara seslendi

Konusmasi sik sik alkislarla bölünen Kocasakal söyle devam etti: “Buradan hakimlere sesleniyorum. Güce boyun egmeyin, biat etmeyin, cesur olun. Yalnizca hak ve adalete hukuka göre karar verin. Insanlari mesnetsiz, bilinçsiz tutuklayip hapse atmayin. Yasalari egip, bükerek bir silah gibi kullanmayin. Varsin sizi meslekten atsinlar, sürsünler biz yaninizda oluruz. Yoksa yarin aynalardan, çocuklarinizin gözlerinden, tarihin ve toplumun vicdanindan sasmaz yargisindan kaçamazsiniz. Gizlenecek bir yeriniz yok olmayacak.”

Kocasakal, cumhuriyet savcilarina seslendigini de belirterek “Cumhuriyetin toplumun savcilari olun. Avci degil, savci olun. Kürsünün üstünde olmak, üstün olmak anlamina gelmez. Yetkileriniz, açik çek degildir. Adil yargilama sizler için de görevdir. Gizli taniklar mahkemelerin elemani degildir. Ülkemizde bugün bir gizli tanik terörü yasanmaktadir” dedi.

Judo, karate, tekvando dersi...

Avukatlara saldirilarin mahkeme salonlarinda fiziki boyuta ulastigini dile getiren Kocasakal, “Durusma salonlari, vurusma ve muhabere salonlarina dönüsmüstür. Herhalde durusma salonlarina bizlerin de kask ve kalkanlarla girmesi, avukatlik stajinda judo, karate, tekvando gibi derslerin verilmesi gerekecek. Bu dönem mahkeme baskanlari, ‘komutan avukati çikarin’ ifadeler ile hatirlanacak” diye konustu.

Avukatlarin mesleki faaliyetleri nedeniyle sorusturuldugunu kaydeden Kocasakal söyle devam etti: “Neden bu tür davalari aliyorsunuz sorusuna verilecek tek yanit ‘size ne’dir. Alisveris merkezi seklinde yapilan adliyeler, hakim ve savcilarin mülkü olarak görülmekte avukatlar yok sayilmaktadir. Herkes bilsin ki, biz adliyenin kiracisi veya müsterisi degil, sahibiyiz. Adliye de bizim durusma salonu da. Biz avukatiz, hukukçuyuz, güce tapmayiz. Hiçbir iktidara biat etmeyiz. Gerekirse kiriliz. Egilip bükülmeyiz. Hiç kimseden emir almayiz. Silivri hukukunuzla, bavul hukukunuzla korkutamazsiniz. HSYK`nin arzuladigi gibi salonlardan geri geri egilerek degil, basimiz dik çikariz. ”

Bedel ödemeye haziriz

Kocasakal, avukatlarin gücünü hukuktan, haktan ve halktan aldigini vurgulayak, “Kutup yildizimiz adalettir, hep onu arariz. Yargiyi yargi, yargilamayi adil kilan biziz. Bizi çignemeden hiç bir güç, kanunlarin, kursülerin arkasina gizlenerek hak ve özgürlükleri bogamaz. Buna izin vermeyiz. Bu ugurda her türlü bedeli ödemeye haziriz. Hiç kimsenin avukatlarin ve baronun örgütlü ve çelik gücünü sinamaya kalkmamasini tavsiye ederiz. Meslektaslarimza, meslek onurumuza yapilan her saldiri, hak ettigi cevabi alacaktir” diye konustu

Eylem zamani

Istanbul Barosu’nun zorlama davalarla sinmeyecegini dile getiren Kocasakal, “17 Mayis bir tekerrür, kralin çiplak oldugunun tescildir. Bugün Orhan Adli Apaydin’i yargilayanlari hatirlayan var mi? Orhan Adli Apaydin’lar Halit Çelenk’ler yolumuzu aydinlatmaya devam ediyor” dedi.

“Biz avukatiz, aramizda ideolojik farkliliklar fikri mücadeler olsada, hukuka, meslegimize yapilan saldirilar karsisinda ideleoljik olarak birlesir, cübbeden siyrilan tek bir yumruk olur ineriz. Gün ayrilik günü degil, fasizme hukuksuzluga karsi bir olma günüdür. Artik gücümüzü gösterme eylem zaman” diyen Kocasakal, konusmasini, Nazim Hikmet’in “Hürriyet Kavgasi” siirinden dizeler okuyarak bitirdi.

Büyük hapishane

Türkiye Barolar Birligi Baskani Vedat Ahsen Cosar “Avukatlar susarlar ya da susturulurlarsa ne olur? Avukatlar görevlerini yapamamis olur. Adaletin gerçeklesmesinden, yargiçlar ve savcilar da görevlerini yapamamis olur. Avukati durusma salonunda çikaran tutuklayan, gazetecisini, aydinini susturan, tutuklayan toplum, kendisini de susturur kendisini de tutuklar. Sadece avukatlar degil, devlet adamlari, siyasetçiler, hakim ve savcilar, gazeteciler, yurttaslar da tutukludur. Bir büyük hapishanedir artik orasi” dedi.

Victor Hugo’dan mesaj

Avrupa Barolar Konseyi 3. Baskan Yardimcisi Michel Benichou, “Burada bulunma amacim Türk otoritelerinin Istanbul Barosu`na ve Türk avukatlara yönelik tutumunun kabul edilemez oldugunu kararlikla dile getirmektir. Avukatlar giderek daha fazla tutuklanmakta, asagilanmakta ve tehdit edilmektedir. Avukatlarin çogu müvekklilerinin suç ortagi gibi muamele göremektedir. Bir ülkenin iç politikasina karsimak bana düsmez. Buna karsin hükümetin asiriliklarina karsi durmayi görev bildigimi belirtmrk isterim. Adaletin bagimsiz olmadigi bir yerde barolarin var olmasi mümkün degildir. Savunmaya yönelik bu saldirilari daha fazla tolore etmeyecegiz” dedi. Victor Hugo’nun “Her yerde polis var ama hiçbir yerde adalet yok” sözlerinin, Türkiye`nin durumunu tarif ettigini dile getiren Benichou, Tevfik Fikret’in Millet Sarkisi siirinden dizeler okudu.

Avukat tutukluysa

Uluslararasi Avukatlar Birligi Baskani Jean Marie Burguburu ise söyle konustu: “Polis avukatlarin barolarini basiyorsa demokrasiden söz edilemez. Avukatlarin barolari sistematik olarak araniyorsa burada hukukun üstülügünden söz edilemez. Avukatlar tutuklaniyorsa, temel özgürlükler büyük bir tehlike içindedir. Baro baskani ve kurul üyelerine dava açildigini büyük bir saskinlik ve öfkeyle ögrendik. Baro Baskani Kocasakal`in baro yönetiminin takindigi cesur tavrina UIA`nin destegini göstermek için geldim. Yasasin barolarin bagimsizligi, avukatlarin bagimsizligi. Baronun davasina katilmak için bir gözlemci görevlendirecegim.”

Avukatin bagimsizligi

Alman Barolar Birligi Baskan Yardimcisi Michael Krenzler, “Avukatin bagimsizligi öncelikle devletten bagimsizligini ve devletin talimatlarindan bagimsizligini ifade eder. Bagimsiz olmayan bir avukat isini yapamaz. Demokratik bir anayasa devletinde, hukuk mesleginin bagimsizliginin ve öz yönetim kuruluslarinin hukuk sisteminin siyasi ve sosyal gücün bir araci olarak istismar edilmeye karsi korudugu için vazgeçilmezdir. Bu bagimsizlik devletin baskilarindan dolayi tehlikeye düsüyorsa Alman Federal Barosu alarma geçer” dedi.

Baro görevinin basinda

Istanbul Barosu Genel Baskan Yardimcisi Mehmet Durakoglu, genel kurulun sonuç bildirgesini okudu. Bildirgede özetle su ifadeler yer aldi: “Biz avukatiz. Adaletin ayrimsiz biçimde herkes için gerekli olduguna inaniriz. Özgür bir biçimde 5 ay önce belirledigimiz irademize sahip çikiyoruz. Bu iradeyi yalnizca biz degistirebiliriz. Baro yönetimi görevinin basindadir, seçimle geldigi yerden seçimle gidecektir. Hiçbir kisi ve kurum bu konuda söz söylemeye veya bu durumu degistirme hakkina sahip degildir. Avukatlarin demokratik iradesine saldiranlar, çok agir bir yanit ve ders alirlar. Özgür irademiz disindaki her gelismeyi, örgütümüze dönük bir darbe olarak niteleyecegimiz bilinmelidir. Baromuzu ve onun yöneticilerini yargilamaya yönelik komplolara da boyun egmeyecegiz. 17 Mayis’ta Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki durusmada, kamuoyunun da tanik olacagi güç, bükülmeyi reddeden bir özgün haykiris olacaktir. O gün yargilanacak olan baro yöneticileri degil, yarginin bizzat kendisidir. Tüm yurttaslara söz veriyoruz ki; asla egemenlere teslim olmayacagiz. Mesru müdafaa hakkimizi sonuna kadar kullanacagiz. Bu ülkede avukatlar var”




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —