Istanbulda Hastaneler hasta

Istanbulda Hastaneler hasta

Istanbul`da Okmeydani, Sisli Etfal, Kartal Dr. Lütfi Kirdar ile Marmara Üniversitesi Pendik Egitim ve Arastirma hastanelerini gezdik. Uzun kuyruklar, aylar sonrasina verilen tahlil-tetkik sirasi, hijyen olmayan ortam gibi bilindik manzaralar bir kez daha

Istanbulda Hastaneler hasta

Istanbul’da Okmeydani, Sisli Etfal, Kartal Dr. Lütfi Kirdar ile Marmara Üniversitesi Pendik Egitim ve Arastirma hastanelerini gezdik. Uzun kuyruklar, aylar sonrasina verilen tahlil-tetkik sirasi, hijyen olmayan ortam gibi bilindik manzaralar bir kez daha karsimiza çikti. Hastalar ve saglik çalisanlari mutsuz.

Cumhuriyet Gazetesinden Sibel Bahçetepe`nin haberine göre; AKP iktidarinin her firsatta öve öve bitiremedigi Saglikta Dönüsüm Programi ve uygulamalari, hasta-hasta yakinlari ile saglik çalisanlarini adeta canindan bezdiriyor. “Paran kadar saglik” anlayisi daha belirgin hale gelirken, giderek sayilari artan özel hastaneler de bu tabloyu destekliyor. Kamu hastanelerinden saglik hizmeti almak isteyen yurttaslar uzun kuyruklar, ameliyat, tahlil-tetkik gibi islemler için aylar sonrasini bekliyor. Yurttaslar binalarin bakimsizligi, hijyen sorunu, 14 kaleme varan alanda alinan katki-katilim payi gibi durumlarla karsi karsiya kaliyor. Parasi olan özel hastanelere giderken, olmayan yurttaslar bu çileye katlanmak zorunda kaliyor.

Hastaneleri gezdik

Saglikta gelinen son durumu gözlemlemek için Istanbul’un hastanelerini gezdik. Iste Kartal Dr. Lütfi Kirdar Egitim ve Arastirma Hastanesi, Marmara Üniversitesi Pendik Egitim ve Arastirma Hastanesi, Okmeydani ile Sisli Hamidiye Etfal Egitim ve Arastirma hastanelerinden izlenimler.

Geceleri yogunluk artiyor

Ilk duragim Okmeydani Egitim ve Arastirma Hastanesi. Hastane kademeli olarak yenilendigi için bir bölümünde insaat çalismasi halen sürüyor. Acil servisten giriyorum, çok fazla kalabaligin olmadigini görüyorum. Çalisanlardan bazilari ile konusuyorum: “Acil servisi asil aksam saatlerinde görmelisiniz. Isten izin alamayip, doktora gidemeyen veya polikliniklerdeki randevu sirasini beklemek istemeyen pek çok kisi aksam is çikisi acile akin ediyor, buralarda o zaman yer bulmak mümkün degil” diyor.

Sedyede hastalar

Ardindan polikliniklerin oldugu bölüme yöneliyorum. Giriste hastane tavanindan sarkitilan ve üzerinde “Hos geldiniz” yazan gülen yüz emojisi disinda herkesin yüzünün asik oldugu dikkatimi çekiyor. “Hani saglik sistemimiz çok iyiydi, herkes istedigi hastaneye gidip, istedigi hizmeti aliyor, kuyruklarda beklenmiyordu” diye içimden geçirirken, kan vermek için sirada bekleyen hastalarin isimlerinin anons edilmesiyle kendime geliyorum. Bu bölüm oldukça kalabalik... Üst katlara çikiyorum. Psikiyatri, fizik tedavi, çocuk endokrinolojisi, ortopedi ve daha birçok bölüm bu katlarda. Iki ve üçüncü katlarda iki hasta dikkatimi çekiyor. Her ikisi de sedyede ve koridorda, yanlarinda yakinlari ile bekliyor. Sedyede olan yasli bir amca belli ki üsümüs ve koridorda sedyenin üzerinde üstünde battaniyesi ile sirtini kalorifere yaslamis bekliyor. 15-20 dakika kadar orada öylece bakiyorum ancak ne gelen, ne giden var.

‘Her yer çok kalabalik’

Koridorda bir hasta yakini ile konusuyorum. 65 yasindaki ablasina geçen aylarda cilt kanseri teshisi konuldugunu ve ameliyat oldugunu, pansuman için beklediklerini söylüyor. H.M. adli hasta yakini, hastanelerin çok kalabalik oldugunu, kendisinin de 5 yil önce Bakirköy’de böbreklerindeki damarlarinin tikali olmasi nedeniyle ameliyat oldugunu anlatiyor ve ekliyor: “Tanidik bir doktor yakinim vardi, bu yüzden fazla beklemeden ameliyati da kamu hastanesinde oldum. Özel hastaneye gidecek paramiz zaten yok.”

Ilaç alirken bile sorun

Çapa’daki Istanbul Üniversitesi Istanbul Tip Fakültesi’ne giden üveit (gözün orta tabakasi olan uveaniniris- iltihabi) hastasi R. M. (35) ise bir gününü hastanede rapor almak için geçirdigini ve yilda birkaç kez rapor almak zorunda oldugu için bu durumu yasadigini anlatiyor. R. M. sunlari söylüyor: “Sebebi belli olmayan üveit hastaligi ile mücadele ediyorum. Çocukluk çagindan bu yana bu hastaligim var. Bir gözüm yüzde 5 görüyor, digeri gözüm hiç görmüyordu, ameliyat oldum, gözlükle yüzde 60 kadar görüyor. Hastaligim için bagisikligi baskilayan bir ilaç kullanmam gerek. Bu ilaç (igne-haftada bir vurulan) endikasyon disi oldugu için heyet raporu ile alinabiliyor. Bu rapor için geçenlerde hastaneye gittim. Nöroloji, ramotoloji, gögüs ve göze tek tek muayene oldum, tahlillerimi yaptirdim, heyetin imzasini bekledim. Her bölüm farkli farkli yerlerde oldugu için kosturmaktan perisan oldum. Böyle rapor alacaksaniz tek basiniza hastaneye gitmemelisiniz, birileri yaninizda olmadi, siz bir islem yaparken, onlar da diger islemleri takip etmeli, yoksa yetismek mümkün degil. Ayrica hastanede 9 yillik dosyami kaybettiklerini gördüm. Doktor eski rapordaki degerleri bana sordu. ‘Saka mi yapiyorsunuz hocam’ dedim. Doktor ‘Dünya uzaya çikiyor biz hâlâ kagitlarla ugrasiyoruz, dijitale geçemedik’ dedi. Onlar da hakli... Tam bir günüm rapor almak için geçti, aksam saatlerinde hastaneden ayrildim. Rapor alirken ayri, ilaç alirken ayri sorun yasiyorum. Bir keresinde 40’a yakin eczane gezdim, ilacimi zor buldum. Çünkü bu ilaci romatizma hastalari da kullaniyor. Ve eczane kotalari doldugu için bulmakta zorlaniyorum.

Bir serum 200 lira

Sisli Etfal’de polikliniklerin oldugu alana gidiyorum. Koridorlarda adim atacak yer yok, zor ilerliyorum. Adinin Elif oldugunu söyleyen bir hasta yakini “Kizimin bogazi sisti. Geçenlerde özel hastaneye gittik, soguk alginligi denildi, serum takildi, 200 lira verdik. Sislik inmeyince baska doktora daha götürdük. Tiroidden süphelenildi, buraya geldik. Muayene olduk, kan tahlili istendi. Saatlerdir bekliyoruz” diyor.

Sisli Etfal Egitim ve Arastirma Hastanesi`nde çalisanlar da dertli

Ikinci duragim ise Sisli Hamidiye Etfal Egitim ve Arastirma Hastanesi oluyor. Kadin Dogum acil servise giriyorum. Disarida yagmur var ve hava soguk. Kapidan içeri girer girmez kuyrukla burun buruna geliyorum. Hamile çok sayida kadin muayene olmak için siraya girmis. Tam kapinin agzindan baslayan bu kuyruk, koridora dek uzaniyor... Içerisi bir hayli soguk. Kalorifer petegine bakiyorum, yaninda bir kova, belli ki bozuk ve yanmiyor. Bir klima var ancak o da kendisini isitiyor. Üst katlara çikiyorum, hastalar kadar çalisanlar da burada dertli.

Ayni asansörde tibbi atik

Hastanede çalisan ve ismini vermek istemeyen taseron isçi, sorunlari anlatarak konusmasina basliyor. Taksim Ilkyardim Egitim ve Arastirma Hastanesi’nin Gaziosmanpasa’ya tasinmasi ve Okmeydani Egitim Arastirma Hastanesi’ndeki tadilat nedeniyle fazla polikilinik hizmeti verilemesi nedeniyle bu hastanenin yogunlugunun son yillarda daha da arttigini söylüyor ve devam ediyor: “Taseron çalisanlarin sorunlari çok fazla. Kadromuz farkli yerlerde ama yaptigimiz isler farkli. Örnegin yemekhane çalisani ve garson olarak gözüküyorsaniz yerleri paspaslama, temizlik, bulasik gibi isleri de yaptirabiliyorlar. Ya da hasta temizlik kadrosundaysaniz farkli farkli isler verilebiliyor. Taseron çalisanlarin haklari verilmiyor. Durumumuzdan sikâyet edersek isten çikarilmakla tehdit ediliyoruz, mobbinge maruz kaliyoruz. Taseron kalksin, kadrolu çalisanlar olalim.” Hastanede konustugumuz ve ismini vermek istemeyen bir baska çalisan ise hastanedeki asansör sikintisindan bahsediyor. “Mesela asansörler sürekli bozuk. Bir asansör var, onda hem tibbi atik, hem yemek tasiniyor. Hijyen yok” iddiasinda bulunuyor.

‘Paran yoksa sürün’

Bir baska hasta ise basagrisi sikâyetiyle hastaneye geldigini anlatarak “Saatlerdir siranin gelmesini bekliyorum., Basim agriyor ve dayanamiyorum, parasi olan özele gidiyor, yoksa kuyruklarda beklemek zorundasin. Paran yoksa sürün diyorlar.” diye konusuyor.

`Hastaneler çok yogun`

M.T. adli hasta basindan geçen bir olayi söyle anlatiyor: “Isyerinde çalisirken düsmüstüm, ayak bilegimde agri vardi. Hastaneye getirildim, birsey yok denip eve gönderildim. Geçmeyince 3 gün sonra yine geldim, tekrar film çekildi. Ayagim bilekten üç yerden kirik oldugu görüldü. Hastane çok yogun, koridorda adim atacak yer yok. Doktorlar ne yapsin?”

Gaziosmanpasa Taksim Egitim ve Arastirma Hastanesi`nde hijyenden bahsedilemez

Gaziosmanpasa’ya tasinan Taksim Egitim ve Arastirma Hastanesi’ne annesini götüren M. I. ise yasadiklarini söyle anlatiyor: “Bayrampasa’da oturuyorum, 75 yasindaki annemi hastaneye götürdüm. Hastanede hijyen sifir. Annemden idrar tahlili istendi. Tuvalete gittigimizde her yerin pislik içinde oldugunu gördüm. Tuvaletlerin çogunlugu alaturka. Alafranga tuvalet bir tane var, bir de engelliler için var. Ikisinin de sifonu çalismiyor ve üstü pislik içinde. Annemin belinde sorun oldugu için alafranga tuvalet disinda tuvaleti kullanamiyor. Ama hastanedeki o kadar pis ki... Temizlikçi arkadas geliyor. Temizlik bezinin oldugu sopa ile önce yerleri siliyor, ayni bezle ardindan alafranga tuvaletin üstünü siliyor. Ben o manzarayi gördükten sonra annemi nasil oraya oturtayim. Idrarinda enfeksiyon var mi yok mu diye yapilan bir testten bahsediyoruz. Idrar testinin yapildigi kabin bile bir yere degmemesi gerek. O tuvalete oturdugunda ve ardindan idrarini verdiginde böyle bir sey söz konusu olabilir mi? Annem ayakta tuvaletini yapmak ve idrarini vermek durumunda kaldi. Bir de söyle bir sorun var, bazi bölümlerden telefon ile randevu alamiyorsunuz, bizzat hastaneye gitmeniz gerek. Ben 75 yasindaki annemi nasil sira almak için sürekli hastanelere götüreyim?”