ISTEKLI OLMAK VE BASARMAK

ISTEKLI OLMAK VE BASARMAK

Isteyerek ve çok çalisarak yapabileceklerimizin de bir siniri vardir. Birkaç yil önce çalistigim kurumun her yil düzenledigi Yönetim Toplantilari’nin birinde Prof. Dr. Acar Baltas tam da bunu anlatiyordu.

Özetle sunlari söylüyordu: “Istersen basarirsin sözü psikolojiyi iyi bilmeyenlerin temel yanilgisidir. Basaranlarin hepsi isteklidir, evet ama isteyenlerin çok azi basarabilir. Isteyerek yaptiklarimizin da bir siniri vardir.”

Evet, isteyerek basarabileceklerimizin de bir siniri oldugu muhakkak. 30 Mart 2014 tarihinde yapilan yerel seçimlerin sonucuna baktigimizda da bu durumu pek çok yerde yasayarak gördük. Buna en iyi örneklerden biri de sanirim Basaksehir’de yasandi.

Basaksehir CHP Belediye Baskan adayi Özgür Karabat ve ekibi seçim süreci boyunca olaganüstü bir çaba ve kazanacaklarina dair inançla çalistilar. Çok kostular, çok sayida insana ulastilar. Insanlara ulasmak, onlara dokunmak için çok çesitli propaganda araç ve gereçleriyle zenginlestirilmis bir çalisma yürüttüler.

Çok ciddi ve kolay uygulanabilir projeler ile halka neyi, nasil yapacaklarini anlatmaya çalistilar. Ama sonuç istenildigi gibi olmadi. Bu süreçte elbette birçok eksiklikleri ve hatta bazi yanlis yaptiklari seyler de olabilir.

Ortaya çikan bu sonucun gerçek nedenlerini de iyi sorgulamak gerekiyor. Bu sorgulamayi kendisinin ve ekibinin, parti örgütünün yapacagindan eminiz. Ancak o zaman gelecegi sekillendirme ve daha iyi bir basariyi yakalama sansi olacaktir. Çok yeni oldugu için detayli ve saglikli bir degerlendirme yapmak belki erken olabilir.

Ama kesin olan su ki AKP iktidarinin “Yoksullugu Yönetme” politikasindaki basarisinin etkisi Basaksehir’de de açikça görülmektedir. Bahçesehir ve Basaksehir Toplu Site Yasam Alanlarinin arasinda sikisip kalmis varoslariyla üç bölgeli bir yapi olusturan ilçede, bu politikalarin üzerine “Kentsel Dönüsüm Baskisi” da eklenince orta mahallelerden beklenen oy destegi gelmedigi görülmektedir.

Anlasilan o ki, neredeyse zorunlu bazi hizmetleri disinda, basta egitim ve saglik olmak üzere yeterli hiçbir kamu hizmeti alamayan bu bölgede yasayanlarin önemli bir çogunlugu iktidarin politikalarindan hala medet ummaktadir.

Genel olarak seçmene, iktidarin baskici ve ayrimci politikalari ile ayyuka çikan yolsuzluk iddialari üzerinden verilmek istenen mesajlarin da beklenen etkiyi yapmadigi ortadadir. Bu sadece Basaksehir için degil genel siyasetin bir sorunu olarak var olan bir olgudur.

Bahçesehir bölgesindeki yüksek oranli seçmen destegi, ne yazik ki sayisal çogunluktaki ezici üstünlük nedeniyle Basaksehir ve Kayasehir bölgesinin sonuçlari altinda ezilip gitmektedir. Bu bölgelerde yogun emek harcanarak yürütülen seçim çalismalarinin olumlu etkileri görülmekle beraber, ne yazik ki sonucu degistirecek oranlara ulasamamistir.

Seçimlerden birkaç gün önce bir televizyon kanalinda MHP adayinin söyledigi “eski CHP Bahçesehir Belediye Baskani ve önseçimde (CHP) ikinci sira aday adayi olan sahsin orta mahallelerde kendisi için çalistigi” sözlerini de dikkate deger bir baska veri olarak görmek gerekir diye düsünüyorum.

Yazimizi yine Prof. Dr. Acar Baltas’in ayni oturumda söyledigi bir sözü ile bitirelim. “Aldigimiz geri bildirimlerden yararlanmak bize gelecekteki basariyi getirir.”  Biz de diyoruz ki Özgür Baskan “Durmak Yok, Yola Devam.”

Dostlukla.