Bugün, 22 Kasım 2024 Cuma
Kadiköy ve Esenler
“Toplumsal kutuplasma çok yüksek ve kimse grup konusmalarinda söylenenleri izlemiyor...”
Cümle, CHP lideri Kemal Kiliçdaroglu’nun Güney Kore’de “siyasette klientalizm”(seçmene müsteri odakli ayricalikli hizmet) üzerine doktora çalismasi yürüten oglu Kerem Kiliçdaroglu’na ait.
Doktora tezinde CHP ile Müslüman Kardesler Hareketi’ne benzeyen Endonezya’nin “Terbiye Hareketi” PKS’yi incelemis...
El Cezire’de dün yayinlanan Irfan Bozan’in röportaji, sadece CHP’lilerin degil, her siyasinin okumasi gereken içerikte.
Çünkü Kerem Kiliçdaroglu, Istanbul’un Kadiköy ve Esenler semtlerini doktorasi için saha çalismasi alani yapmis.
Yani, biri CHP’nin % 62 oy aldigi orta ve üst gelir grubunun yasadigi Kadiköy, digeri ise % 14’ten yukari çikamadigi alt gelir grubunun yasadigi Esenler...
Yani biri CHP’nin, digeri ise AK Parti’nin istedigini bulamadigi iki semt...
KLIENTALIZM...
Kerem Kiliçdaroglu, Esenler örnegiyle, sosyal demokratlarin alt gelir grubunu elinden kaptirmasinin nedenlerinden birini söyle özetlemis:
“Refah Partisi’nin o dönem stratejisi evlere gitmek, seçmenle yakinlasmak olmus. O dönemlerin sosyal demokrat partisi SHP bunu unutmus. 1990’lardan 2000’lere kadar Esenler nüfusunda büyük artis var ama CHP hâlâ çok sinirli üyeye sahip...”
Yaptigi bir diger tespit de SHP’nin DYP ile koalisyon dönemine ait.
Alt gelir grubundan kopusun bir diger nedenini de “klientalizm”in SHP tarafindan yanlis uygulanmasinda bulmus:
“SHP, DYP ile koalisyon ortagi oldugu dönemde devlet kaynaklarini partili kisilere dagitip seçmenini unuttu...”
EV ZIYARETI
Cumhurbaskani Erdogan’in siklikla yaptigi muhtarlarla toplanti konusunda degerlendirmesi var.
Muhtarlarin bir mahallenin tüm sorunlarini bilen kisiler olmasi nedeniyle önemine atif yapmis.
Iktidar partisinin il, ilçe yöneticilerinin de muhtarlari sorunlarin belirlenmesinde kaynak olarak kullandigini vurgulamis.
Sokak eylemlerinin sakincalarina da deginmis, Türkiye’de protesto olaylarina bakisin mesafeli oldugunu animsatip eklemis:
“Siz ‘Meydanlara inelim’ diyorsunuz, meydanlara inince AKP seçmeni bunu kendisine tehdit olarak alacak; bana karsi protesto yapiyorlar algisi olusacak.”
CHP’nin muhafazakâr açiliminin da bir sonuç getirmedigini Mehmet Bekaroglu örnegi üzerinden vermis, “Bence yoksulluk en önemli konu” tespitini yapmis.
Babasi Kemal Kiliçdaroglu’na yaptigi tavsiyeyi de açiklamis:
“Gördüklerimi söyledim, ‘düzenli ev ziyaretleri yapmalari, seçime kadar olan 4 yili iyi degerlendirmeleri gerektigini’ söyledim. ‘‘Güncel tartismalara sürekli cevap vermelerle olacak is degil, örgütü çalistirmaniz gerekiyor’ dedim.”
Anlatimi gösteriyor ki akademik çalismasini hayatin içinde pratige dökmüs.
Ancak siyasetin geldigi noktada ev ziyaretinin de yetmeyeceginin görülmesi gerekiyor.
Çünkü siyasal gücünü, yani oyunu klientalizme terk etmis kitlelere, bundan vazgeçmeleri halinde ne elde edeceklerinin de gösterilmesi gerekiyor.
CHP aile sigortasi ve emekliye iki ikramiye ile bunun için önemli bir adim atti.
Ama yapabilirliginin inancini sunamayinca, emekle ürettikleri, iktidar partisi için hazir projeye dönüstü.
