Tarih: 01.01.2018 00:00

Kadinlar her daim güvencesiz, ucuz emek

Facebook Twitter Linked-in

2012 yili içinde, Türkiye’nin ileriki yillarda izleyecegi sanayi ve istihdam politikalarinin ipuçlarini veren iki önemli belge kamuoyu ile paylasildi. Bunlar 2023’e kadar Türkiye’deki istihdamin yapisini belirleme iddiasinda olan Ulusal Istihdam Stratejisi Taslagi, digeri ise sermayenin mekansal ve sektörel cografyasini belirlemeyi amaçlayan Yeni Tesvik Sistemi. Tüm bu düzenlemelerin kadin istihdami ve emegi için anlami üzerine Kadin Emegi ve Istihdami Girisimi (KEIG) Platformu ile konustuk.
 
Ulusal Istihdam Strateji Belgesi Taslagi’nin temel hedefi sizce nedir?
Taslagin temel amaci isçi çalistirmanin maliyetlerini düsürmek ve esnek istihdam biçimlerini yayginlastirmak. Taslak dört temel hedef üzerine kurulu: Birincisi yeni teknoloji ve sektörler için gereken niteligi isçiye kazandirmak. Ikinci olarak nitelik kazandirilan vasifli isçinin is güvencesi yerine istihdam güvencesi altinda çalistirilmasi hedefleniyor. Bu, isçinin tek isverene bagli çalismasinin tarihe karisacagi; bir yil içinde kisa, parttaym ya da belirli süreli gibi çalisma biçimleri ile farkli patronlara çalistirilabilecegi anlamina geliyor. Üçüncüsü issizligin nedeninin halihazirdaki hukukun tanidigi is güvencesi oldugundan yola çikarak esnekligi kayit disi istihdam ve issizligin çözümü seklinde gösteriyor; yasal süreçleri de esnetme “müjdesi” veriyor. Dördüncü olarak is gücüne katilimi düsük olan dezavantajli gruplara, ne oldugu çok belli olmayan pozitif ayrimcilik hükümlerini öneriyor. Burada “güvenceli esneklik” ile “istihdam güvencesi” kavramlari ön plana çikiyor. Yeni dönemin belgelerinde ortaya konulan, sistemin temel niteliklerini belirleyecegimiz kavramlar bunlar. 

Taslak esnekligi issizligin ve kayit disi istihdamin çözümü olarak sunuyor dediniz. Bunu biraz açar misiniz? Bu durumun kadin istihdamina yansimasi hakkinda ne söylenebilir?
Taslakta kadin istihdamini artirmak için somut hedefler yok. Kadinlarin 2010’da yüzde 27.6 olan is gücüne katilma oraninin 2023’te yüzde 35’e çikartilmasi hedef olarak konuluyor. Bu oran neye göre belirlendi? Is gücünün istihdam edilenleri ve issizleri kapsadigi düsünüldügünde, orandaki artisin ne kadari istihdam ne kadari issizlik artisindan ileri gelecek? Bu orana ulasmak için somut olarak her yil kaç kadina hangi sektörlerde istihdam yaratilacak? Bu konularda bilgi yok. Hedefin kadin is gücüne katilim degil kadin istihdam orani, yani bilfiil çalisanlar üzerinden belirlenmesi gerekiyor.
Ama daha da önemlisi, kadinlara nasil isler öneriliyor, buna bakmak lazim. Güvenceli isler yerine kismi zamanli çalisma, belirli süreli çalisma, özel istihdam bürolari üzerinden geçici çalisma, evden çalisma vb. isler özellikle kadinlarin ve gençlerin istihdama katilimi açisindan mucizevi çözümler olarak sunuluyor. Esnek çalisma kadinlar ve gençler üzerinden is gücü piyasasinin tamami için mesrulastiriliyor. Özellikle kadinlar için esnek çalisma biçimlerinin ev ve aile sorumluluklarini daha iyi bagdastirmalarina imkan verecegi öne sürülüyor. Bu söylemle aslinda kadinlardan omuzlarindaki çocuk, yasli, hasta bakim yüklerini tasimaya devam etmeleri bekleniyor. Her ne kadar  “Çocuk bakim evlerinin sayisi artirilacaktir” dense de, somut hedefleri olmayan bu önerinin de içi bos kaliyor.  
 
Yeni Tesvik Sistemi için ne denilebilir? Kadin istihdamini tesvik eden bir paket mi?
Yeni Tesvik Sistemi (YTS) Türkiye’de yatirimlari ve istihdami artirmak üzere hazirlanan bir belge. Önceki yillarda açiklanan 4 bölgeli tesvik sistemi, biraz daha ayrintilandirilmis ve 6 bölgeye çikarilmis. 6. bölge Dogu ve Güneydogu’daki 15 ili kapsiyor ve is gücü ve üretim maliyetlerinin en fazla burada düsürülmesi yoluyla bu bölgenin emek-yogun üretimin merkezi olmasi hedefleniyor. Tesvik belgesinde sayilan öncelikli alanlarinsa ya kadinlarin istihdamini tesvik eden bir yönde olmadigi ya da kadinlarin ucuz ve güvencesiz çalismasi üzerine kurulu oldugu açik. Turizm ve egitim yatirimlari hariç öncelikli sektörler, ya erkek çalisanlarin yogun oldugu ya da sermaye gereksiniminin yogun oldugu sektörler. Zafer Çaglayan’in da dedigi gibi ucuz “bayan” emegine dayali, Çin’le, Pakistan’la, Vietnam ve Banglades’le rekabet eden konfeksiyon sektörü yatirimlarinin özellikle tesvik edildigini gördügümüz
6. bölgede kadin istihdaminin kendiliginden artmasi bekleniyor. Bu fazla iyimser bir tahmin oldugu gibi kadinlarin -uzun saatler ve vardiyali çalismayi içeren agir çalisma kosullari, düsük ücret, güvencesizlik düsünüldügünde- bu çalisma kosullarinda ne derece güçlenecegini de sorgulamamiz gerekiyor. Bütün bu niyetlere ragmen tesviklerin kullanilip kullanilmayacagi; kullanilsa bile, isverenlerin, bu ucuz kadin emegine ne ölçüde ihtiyaç duyacagi muglak. Kadinlarin onlari halihazirda is gücü piyasasina çikmaktan alikoyan engelleri ne kadar asacagi, çalismayi sürdürüp sürdüremeyecegi, saglik ve güvenlik kosullarinin isyerinde saglanip saglanamayacagi gibi kadin istihdamini belirleyecek pek çok farkli faktör var. Yani, tesviklerin kullanilacagini düsünsek bile, kadinlari ucuz is gücü kaynagi olarak gören yaklasimin ötesinde, çalisma kosullarini iyilestirici önlemlere ihtiyaç var.  (Istanbul/EVRENSEL)


YENI PAKET KADINA ‘YENI’ BIR SEY GETIRMIYOR

Iki belgeyi ve Türkiye ekonomisinin sartlarini düsündügümüzde kadin emegi ve istihdaminda neler degisiyor sizce?
Tüm sektörlerde emekten tasarruf eden yeni teknolojilerin tesvik edilmesi, bir isin daha az isçiyle yapilmasini saglayan performans ve verimlilik uygulamalari Türkiye’nin uzun süredir sürdürdügü istihdam yaratmayan büyüme politikasinin devami niteliginde. Tesvik politikalari yoluyla özel sektör yatirimlari artsa bile issizligin önümüzdeki yillarda kronik bir sorun olmaya devam etme tehlikesi var. Tesvik politikalari özü itibariyle kisa dönemli etkileri açisindan düsünüldügünde gelirin yeniden dagitim araçlari. Orta ve uzun vadede bu tür politikalarin istihdam üzerindeki net etkileri kesinlik tasimaz. Ulusal Istihdam Stratejisi Taslagi esnek istihdam biçimleri üzerinden sermayenin is gücü talebinin artacagini varsayiyor. Kadin istihdaminin ‘esnek güvenceli’ çalisma biçimlerinin yayginlasmasi ile özellikle turizm ve tekstil sektörlerinde artacagi tahmininde bulunarak, kadinlarla ilgili sektör bazinda ayri önlemlerin alinmasi gereginden söz etmiyor. Benzer sekilde, finans sektörünün yüzde 50 oraninda kayitli kadin çalisan ile kadin istihdami için öneminden söz edilirken, burada da kadin istihdaminin kendiliginden artmasi bekleniyor. Öte yandan, bilisim gibi beceri gerektiren bir sektörde kadinlarla ilgili bir ifade göremiyoruz. Özetle, istihdam tasarisi kadinlari yine “kadin isi” diye bilinen sektörlerde degerlendirirken, kadinlar aleyhine bölünmüs ve yapilanmis emek piyasalarinin yapisini degistirmeyi hedeflemiyor. Meslek egitimlerini de zaten kadinlarin halihazirda istihdam edildigi yapida yeniden kuruyor. Bu haliyle, tasari, sadece esnek çalisma biçimlerinin yayginlasmasi ile kadinlari yine emek-yogun ve kadin isi sayilan ikincil islere yönlendiriyor.


KIRALA VE KOV!

Istihdam güvencesi ile güvenceli esnekligi açiklar misiniz?
Esnek çalisabilen ve becerili çalisanin istihdam güvencesi olmasinin anlami, isverenin herhangi bir zamandaki -kisa süreli- emek ihtiyacina dönük olarak her an hazir olabilmesi ve is bitince maliyetsizce çikarabilmesidir. (Buna hire and fire deniyor: Kirala ve kov). Kisiler, kamunun aktif is gücü programlarinin yardimiyla donanimlarini yenileyerek, çalistigi isi veya ayni isverene olmasa bile o iste kalmayi muhafaza edebilecekler. Kuskusuz kisilerin vasiflarini gelistirmek üzere mesleki egitim almasi anlamli ve yararli. Ama taslakta öngörülen egitim kisinin kendisini gelistirmesinin bir araci degil; sadece farkli isverenlerin taleplerine uygun olarak vasiflarini devamli surette degistirmesi anlamina geliyor. Böylece daha önce yasa disi olarak görülen çalisma biçimleri olan kismi süreli çalisma, belirli süreli çalisma, özel istihdam bürolari araciligiyla geçici süreli çalisma, uzaktan çalisma, çagri üzerine çalisma, evden çalisma, is paylasimi ve esnek zaman modeli gibi çalisma biçimlerinin yasallastirilmasi ve sosyal güvenlik kapsamina alinmasi  öngörülüyor.
Ancak sunu sormak lazim: Buldugunuz kismi zamanli iste belirli sürelerle çalistiginiz, is bitince yeni isi ne zaman bulacaginizi bilemediginiz, gelecekle ilgili belirsizlik, sürekli risk altinda yasama ve bir isten digerine sürüklenme baskisi altinda, ödediginiz sigorta primlerinin sizin issizlik sigortasindan yararlanmaniza yetmedigi ve emeklilige hak kazanamadiginiz kosullarda taslakta belirtilen “istihdam ve gelir güvencesi”nden söz etmek mümkün mü?
Taslakta buna ‘güvenceli esneklik’ deniliyor ancak ‘esnek güvence’ ifadesi daha isabetli. Istikrarli degil esnek olan bir güvencenin ne kadinlarin, ne erkeklerin, ne de gençlerin iyiligini ve refahini artirmasi mümkün.
Taslakta, çalisma biçimlerine iliskin bunca yeni düzenlemeye karsin, istihdam talebini artirmanin önünde bir engel olarak duran, ayni zamanda is ile aile yasamini uzlastirmayi olanaksiz kilan uzun çalisma saatlerinin düzenlenmesine ve kisaltilmasina dair hiçbir öngörü yok. Oysa Türkiye OECD ülkeleri içinde en uzun çalisma saatlerine sahip ülkelerden biri durumunda.


KEIG KADIN ISTIHDAMINI ARTIRMAK IÇIN NE ÖNERIYOR

*  Bakim ve okul öncesi egitim hizmetlerinin yayginlastirilmasi: Ailelerin farkli yasam ve çalisma kosullari ile uyumlu çocuk bakim hizmetlerinin tasarlanmasi; bunlarin mekan, süre, sunulan hizmetin türü gibi açilardan çesitlendirilmesi. Bunun için de okul öncesi egitime katilim oranlarinin artirilmasi, 0-3 yas grubuna hizmet veren kurumlarda çalisacak ögretmenlerin ve çocuk gelisim uzmanlarinin yetistirilmesi, ilkögretim çagindaki çocuklar için okul saatleri disinda çocuklarin gelisimini saglayacak etüt saatleri uygulamalarinin mesai saatleri ile uyumlu hale getirilmesi önemlidir.
*16 haftalik ücretli dogum iznini takiben 6 aylik ebeveyn izni verilmesi. Bu iznin iki ayinin babadan anneye transfer edilemez ücretli izin olarak uygulamaya geçirilmesi ve bu iznin babalar tarafindan amacina uygun olarak kullanilmasinin tesvik edilmesi ve denetlenmesi.
Ebeveyn izninin kismi zamanli olarak kullanilmasina olanak saglayacak sekilde esnek hale getirilmesi; örnegin toplam 180 günlük ebeveyn izninin çalisan ebeveyn tarafindan bu toplami asmayacak sekilde, kismi zamanli olarak haftada en az 1 gün olarak kullanilmasi durumunda 180 haftaya kadar yayilabilmesi.
* Annelik ve ebeveyn izninin bitimini takiben okul öncesi çocuk bakim ve egitim hizmetlerine ulasimin saglanmasi, kadinlarin çocuk bakimi nedeniyle emek piyasasi disina çikmak zorunda kalmalarinin önlenmesi.
* Diger bagimli aile bireylerinin (yasli, engelli) bakimina yönelik hizmetlerin yayginlastirilmasi: Yasli ve engelli bakimina yönelik halihazirda tek uygulama olan nakit transferi politikasi sadece toplumun en düsük gelirli kesimlerine hitap etmekte. Karma çözümlerle desteklenen (Gündüzlü kurum bakimi, yatili kurum bakimi ve mesai saatleri disinda evde bakim seçenegini de içeren) bakim hizmetleri tüm kesimlerin önündeki seçeneklerin çesitlendirilmesini saglar. Bu kapsamda, hizmetlerin, belli bir gelirin altindakilerden hiç ücret almamak  sartiyla gelire göre ailelerden de katki alarak olusturulacak bir kamu bakim sigortasi fonundan karsilanmasinin esas alinmasi.
*Çalisma saatlerinin, tam zamanli statüsünü koruyarak azaltilmasi ve is kosullarinin iyilestirilmesi: Isyerinde çalisma saatleri uygulamalarinin yasal üst limit olan 45 saate uygun olarak denetlenmesi, bu sürenin kadin ve erkek çalisanlarin is ve özel yasami bagdastirabilecekleri sekilde azaltilmasi.
* Kayit disi istihdamla mücadele edilmesi: Insana yakisir is kosullarina sahip, yasal bakim izinlerine, izin sonrasi is garantisi hakkina ve sosyal haklara erisimi temel alan kayitli istihdamin standart hale getirilmesi, esnek ve güvencesiz çalisma biçimlerinin tesvik edilmemesi.
* Makro ekonomi politikalarin amaci, son derece adaletsiz bir gelir dagilimi içinde daha çok ve daha hizli büyümek degil; kadinlarla erkeklerin esit kosullarda yasadigi, dünyanin kaynaklarinin gelecek nesillere de aktarilabildigi, çevreye saygili, adil bir üretim ve bölüsümün  gerçeklestirilmesi olmali. Istihdami dogrudan ve temel hedef alarak artirmaya yönelik politikalar gelistirilmeli. Kamu yatirim programlarinda istihdam yaratacak yatirimlarin yani sira, insana yakisir istihdam yaratacak özel yatirimlari tesvik etmeye yönelik önlemler alinmali. Bu istihdam artislarinin kadin erkek esitligini gözetmesi saglanmali. Bakim hizmetlerine yönelik yatirimlar, yatirim politikasinin temel bileseni olmali. Egitim ve saglik hizmetleri gibi öncelikli sektörlerdeki yatirim açiklarinin giderilmesi sadece özel kesim yatirimlarini tesvik ederek saglanamaz. Bu hizmetler içinde yer alan egitim ve bakim hizmetlerinin de kamusal sorumluluk oldugu unutulmamali.

evrensel.net - Bu sayfa 70 kere görüntülendi.



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —