Tarih: 01.01.2018 00:00

Kadinlari köseye sikistirmak?

Facebook Twitter Linked-in

Benim hikayem biraz sira disi… Ben güney doguluyum. 21 yasinda akrabamin ogluyla gönüllü bir sekilde yani severek evlendim. Bir süre sonra gebe kaldim. Evlendikten sonra çocuk sahibi olmak kadinin itibarini artirir. Yani en azindan bizde öyledir. Bebek 3.5 aylikken kontrollere gittigimde doktor bebegin özürlü oldugunu söyledi. Biz kari koca evdekilere söylemeden baska doktorlara gittik ama her biri tekrar tekrar ayni seyi dogruladi. Bir taraftan bebek özürlü, diger taraftan daha küçücük. Bir de kafatasi gelismemisti. Sok olduk. Daha çok genciz ve bu bizim ilk bebemiz. Birak itibarimin artmasini “Biz ne yaptik da böyle oldu?”, diye düsünmeye basladim. Doktor da bize bu konuda yapilmasi gereken seyi söyledi. Yani bu tür gebeliklerin eslerin rizasi dahilinde sonlandirilabilecegini... Çok düsündük. Fazla da zamanimiz yoktu ve kürtaja karar verdik. Esas sorun aileye ne diyecegimizdi. Büyüklere, “Bebek içimde ölmüs. Bir an önce alinmasi gerekiyor.” dedik ve aldirdik. 7 yillik evliyim, üç çocuk annesiyim ve üçü de sezaryenle dogdu.
Simdi, hem sezaryen hem de kürtaj yasaklanmak isteniyor. Etrafima bakiyorum; bizim kendi yakinlarimizda bile ayni ocakta ikiser ikiser özürlü çocuklar var. Tamamen aileye bagimli yasamaya çalisiyorlar ve çok perisanlar. Bu konuda arkadasimla konustum, pek anlamasam da Türkiye’de her 100 kisiden 13.5 kisi özürlüymüs. Bu da resmi rakamlara yansiyan 8 milyon insan demek. Bunlarin aileleri ve özellikle kadinlarin durumu içler acisi... Bunlardan biri olmak gerçekten çok zor bir durum. Acaba kadinlari böyle köseye sikistirmak karar alicilara ne kazandiracak? Kadinlarin magduriyeti onlari daha da mi memnun edecek, anlamadim.


KÜRTAJ VE ÖZÜRLÜLÜK  

Dünya Saglik Örgütünün 2007 verilerine göre, dünyadaki 193 ülkenin yüzde 46’sinda embriyonun özürlü olmasi durumunda kürtaj yasal olarak serbest birakilmistir. Diger, yüzde 54’lük kisimda ise bebek özürlü dogacak olsa da kürtaj yasaktir. Özellikle Latin Amerika ülkelerinin yüzde 82’sinde bebegin özürlü dogacak olmasi kürtaj için yasal bir neden sayilmamaktadir. Dünyadaki kürtaj uygulamalarinin yarisi (yaklasik 22 milyon) illegal oldugu için kadinlarin yüzde kaçinin bebegin özürlü dogacak olmasindan kaynakli kürtaj yaptirdigi bilinmiyor.


DAHA NE ISTIYORLAR

Ben de 28 yasimda evlendim. Kiradayiz. Esim, kiz kardeslerini köyden getirmis. Kimi okuyor kimi çalisiyor. Ben de ilk bebeme gebe kalinca isten çiktim. Dogum zorunluluktan sezaryen oldu. Korunurken çok kisa bir süre sonra farkinda olmadan ikinciye gebe kaldim. Doktora gittik. Hem anne için risk olusturuyordu, ilki sezaryenle yapildigi için bu kadar kisa sürede olmazmis. Hem de bebek özürlüymüs. Bir anda neye ugradigimizi sasirdik. Düsündük tasindik, apar topar aldirdik. Aradan bir süre geçti ve biz bir türlü kiradan kurtulamadik. Görümcelerim evlendi bizden çikti. Ben kizimi büyütmeye basladim. Sonunda akrabalar bir binanin altinda bir yarim daire seklinde bodrum kati verdiler bize. Biz de tamir ettik, girdik. Bu sefer de durmadan su basiyor, o da yetmiyor hirsiz evde çalinacak bir sey bulamasa da her ay ziyaret ediyordu. Bu korkularla kizi yakinlarima birakip çalismaya basladim. Biz hep ikinciyi yani kizima bir kardes olsun istedik. Ne yazik ki bu ekonomik kosullarda birinciye yeterince bütçe ayiramazken ikinciyi de ziyan etmek oldugunu biliyorum ve sesimi çikara miyorum. Diyecegim sudur; sezaryeni yasakla, kürtaji yasakla, kadini ve aileyi mengeneye sok, koca koca TOKI’lerin yaninda rutubetli bodrumlarda yasamaya mecbur birak… Is güvencesi pamuk ipligine bagli… Bunlar bizden daha ne istiyorlar artik? Hükümetin kadin bakanlari, kadin vekilleri, kadin kollari bunu bize bir AÇIKLASIN. ARTIK YETER! EDI BESE!


EGRISI DOGRUSU

* Bilim bugün kesin olarak, embriyonal gelisimin her asamasinda neler olup bittigini açiklayabiliyor. Buna göre, örnegin, bebegin engelli olup olmayacagi ya da Down sendromu gibi kalitimsal herhangi bir sikintisinin olup olmadigi belirlenebiliyor. Fakat, embriyoya hangi asamadan sonra “insan” denilebilecegine bilim karar veremez. “Embriyo bilmem kaç haftadan sonra insandir.” Bilimin kanitladigi bir gerçek degil, farkli felsefi ve etik inançlarin ortaya koydugu bir düsüncedir. Yani bilimsel olarak kanitlanamaz.

*“Embriyonun en basindan itibaren insan oldugu bilimsel olarak kanitlanmistir.”

*  Saglikli kosullarda gerçeklestirilen bir kürtaj sonrasinda fiziksel sorunlar yasama riski son derece düsüktür. Müdahale erken oldursa ciddi sorunlar yasama riski yüzde 1’in altindadir. Kisacasi sagligi tehdit eden kürtaj degil, “güvensiz kürtaj” olmaktir.  
*  Buna karsilik, dogumlarda yasanan fiziksel sorun riski kürtajdakinin  kat be kat daha fazladir.
*  Kadinlar kürtajdan sonra normal hayatlarinda yasadiklarindan daha fazla bir psikolojik sorun yasamiyorlar. Sözde “Kürtaj Sonrasi Sendrom” kürtaj karsitlarinin bir uydurmasidir.
*  Istemedikleri bir çocugu dogurmak zorunda kalmis kadinlar ve istenmeyen çocuklar, kürtaj yaptirmis kadinlara ya da isteyerek dünyaya getirilmis çocuklara oranla çok daha büyük bir siklikta psikolojik sorunlar yasiyorlar

* “Bir kürtajin kadin üzerinde agir fiziksel ve psikolojik sonuçlari vardir.”


sozkadinlarda@evrensel.net




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —