KAVGANIN IÇ YÜZÜ

KAVGANIN IÇ YÜZÜ

Bu siddetli kavganin içyüzü nedir?

Lafi eveleyip gevelemeden söyleyeyim: Birkaç yildan beri ülkemizde devlete sahip olma derin kavgasi vardir. Devlete nasil sahip olunur? Seçimleri kazanirsin, iktidar olursun ve devleti idare edersin.  Baska yollar yok mudur? Vardir… Ordu darbe yapar ve devlet idaresini istedigi kisilere, kadrolara, zihniyetlere verir. 27 Mayis’ta, 12 Mart’ta, 12 Eylül’de bunu gördük.

Baska?.. Ordu darbesine benzer sivil darbe tesebbüsleri olabilir. Polis, yargi, üniversiteler, temel kurumlar ele geçirilir ve saray darbesi yapilir.

Bir ülkede sadece siyasî iktidar degil, ona paralel baska iktidarlar da vardir.

Büyük ve derin finans, para iktidari.

Medya iktidari.

Egemen güçlü azinliklarin gölge iktidari.

Vaktiyle Ispanya’da oldugu gibi dinî bir tarikatin veya sektin (Opus Dei) iktidari.

Sabataycilarin görünmez iktidari.

Iste zamanimizda Türkiye’de çok derin, çok siddetli bir iktidar savasi hüküm sürmektedir.

Bu savasin içinde ABD, Israil, Haçli merkez ve mihraklar, uluslararasi kapitalizm var midir? Hiç olmaz olur mu? Dügün olur da Kamber olmaz mi?

Türkiye’nin önünde sonunda islamî bir rejime kaydigini gören Islam düsmanlari,  daha çevik ve atik davranarak sahte bir islamî rejim kurmak istemektedir.  Kendilerine bagli, kendi direktiflerini uygulayan, güdümlü, fantos ilimli light bir islamî iktidar. Basina da o biçim bir Halife getireceklerdir.

Türkiye’de bütün Islam dünyasina “örnek” ve model olacak yeni bir Islam türetmek istiyorlar.  Fikihsiz,  mezhepsiz, Seriatsiz, cihadsiz bir Islam.

Allah katinda tek hak din Islam’dir inancini rafa koyup,  zamanimizda üç hak ibrahimî din vardir, bunlarin üçünün de baglilari ehl-i necat ve ehl-i Cennettir bâtil inancini getirmek istiyorlar.

Gerçek Islam’da yer alan cihad fisebilillah farzini ibtal ve tatil etmek istiyorlar.

Ehl-i Sünnet Islamligini geri plana atip kendi yeni din anlayislarini hakim kilmak istiyorlar.

Bir yanda bütün hatâ ve sevaplariyla bugünkü siyasî iktidar… Öte yanda bu iktidari ya güdümüne almak, yahut devirmek isteyenler.

Yillarca aramizda kavga ve anlasmazlik yoktur, söylenenler yalandir, iftiradir denildi ama bugün gerçek ortaya çikti.

Yillarca önce yazmistim, birtakim dosyalar derin dondurucularda bekletilmektedir diye. Iste o dosyalar ortaya çikartilabilir.

Seçimle isbasina gelmis iktidarin dolaplarinda da elbette dondurulmus dosyalar vardir.

Kemalistlerin, Kriptolarin, Dönmelerin, Ergenekoncularin, Gezicilerin, Vesayetçilerin etekleri zil çaliyor; bu kavga onlar için büyük bir firsat olabilir.

Halkin büyük kismi kavganin, savasin içyüzünü, derin taraflarini biliyor mu? Maalesef… Bu konuda dehsetli bir karartma, dezenformasyon var.

Bendeniz bir Ehl-i Sünnet Müslümani olarak ne düsünüyorum:

1. Seçimle gelen bir iktidar ancak seçimle gitmelidir.

2. Darbenin askerîsi de sivili de kötüdür, felakettir.

3. Sivil saray darbesi istemem.

4. ABD, Israil, Vatican hesabina darbe istemem.

5. Yagmurdan kaçarken doluya tutulmak istemem.

6. Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak istemem.

7. Gerçek, ehliyetli, bagimsiz, râsid bir Halife isterim ama ABD ve Israil güdümünde kukla bir Halife istemem.

8. Içkili mekanlarda papaz yahnili iftar ziyafeti istemem.

9. Ümmet suuruna sahip olmayan, Ümmet birligi için çalismayan Müslümanlarin ipiyle kuyuya inmem.

10. Ehl-i Sünnet ve Cemaat dairesi içindeki çesitliligi ve çogulculugu kabul etmeyen, Müslümanlarin tamamini kucaklamayan, bütüncü olmayan bütün sekter doktrinlere ve hareketlere süphe ile bakarim. 

11. Iktidarin vesayet, resmî ideoloji, egemen azinlik sistemini degistirip; onun yerine millî kimlik ve millî kültüre, insan haklarina, tarihî devamliliga dayali çogulcu bir düzen kurma tesebbüslerini sempati ile karsilarim.

12. Yanlis ve kötü icraati, yikici olmamak sartiyla tenkit ederim.

Bugünkü büyük kavga nasil neticelenecektir?

Bu kavga,  eski vesayet sisteminin geri gelmesine yol açarsa Müslüman çogunluk için bir felaket, facia ve yikim olur.  

Cenab-i Hak selim akil, dogru ve isabetli fikir, itidal, firaset, uzak görüslülük, insaf, dirayet nasip buyursun.