“KENTSEL DÖNÜSÜM” BU ILÇEDE EN ZOR IS…”
En kiymetli lokasyonda yer alan bir ilçenin pek kaaleye alinmayan kiymetlileri olarak divana durduk geçenlerde. Biz kendimizi bos kaleye, özellikle halkin kalesine gol atanlar olarak ima edilenlerden biri olarak asla algilamadigimizdan, kapsamli her çalismaya entelektüel katki koymak için oradaydik. Sahsa münhasir vizyoner insanlarin idari aktör oldugu varsayilan bir yerleskede, her firsatta yerlesik algiyi yiktigini iddia ve ifade eden bir vizyoneri senede bir gün olsa da dinlemek için oradaydik.
Muayyen zamanlarda dost, hatlar karisinca da iflah olmaz düsman kesilmemek adina; ilçede her bir insanin cebine 30-40 milyar koydunuz diye dua edilen, burasi altin degerinde bir ilçedir ve bu deger anlasilacak diyen, baslayan biten irili ufakli 355 projesinden bazilari degisik yerlerde, üniversitelerde hatta ülkelerde arastirma konusu oldugu belirtilen, uzun konusup felsefi temeli ve karakteri öne çikardigi hissi yayan, çok ciddi mesafe kaydettik ve vaadlerimizin yüzde yüz ilerisindeyiz savini savunarak vip tarzi sergileyen davet sahibine basina hitabindan sonra hiçbir soru yöneltmedik…
Yöneltmedik çünkü biz de sorular kervanina katilsaydik bu tele-vizyonvari farklilik ve farkindaliktan payimiza düseni alamayacaktik. Simdilik yerel basin sütunlarina düsen haber ve yazi basliklarina baktigimizda hakliligimizi gördük.
Sosyolojik anlamda bir laboratuar olan bu sehrin bireyi olarak, bu sehrin içinde yasayan ve sehrin hukukuna riayet etmeyi vazife sayan, sehrin sosyolojisi geregi planlanmis sosyal projelere kayitsiz kalmayan aktörlerden biri olarak divani seyrettik sadece.
Yer kabugu çatlayinca, fay tabakasi belinden kirilinca, hava kesesi zamansiz patlayinca, koridorlarda beklesmenin, kasim kasim kasilmalarin, zihnen kibirlenislerin, gönül incitmelerin hiçbir ise yaramayacagini, gerçegin örekesinin o zaman ortaya çikacagini bilerek sustuk. Ve isyanci bir kopus yasadik resmen…
Sustuk çünkü figürler sevke gelince önce figüranlar güler, aliskanliktan alkislar, tam destekler ama sonrasinda vizyoner aktörler aglar. Adiletsiz mülkün temellerindeki çürüme de önce çekirdeginden baslar. Sonra gökdelenleri bile kurutur. Ve varolus degerlerini inkâr parazit adam sakincaliligini besler ve servet yitirme endisesi sarar hücreleri. Iste vakit o vakittir ki tarihle derin baglar kurma maneviyati yerini gelip geçici düzen meraki maddiyatina, maddiyat bagimliligina birakir.
Sustuk çünkü biz bu uzun yolculukta her cenahtan dünya malina kapilip ne küllü külsüz sallamalar, ani sallanmalar ve ne haciyemez, külyutmazlar gördük.
Algi yönetmek de iste böyle olur bazen, susarak. Sol gösterip sag vuranlarin algi yönetmekte zorlandiklarini görmek ve algiyi yönetemezler ise geri mesafe kaydedecekleri itirafina taniklik etmek onlari o övündükleri dünyalari ile bas basa birakmakla olur bazen.
Aslinda divandaki suskunlugumuzu anlayanlar çok iyi anladi; sosyal talep yükseltildi, zenginlestik, degerlendik denilmesine karsin, belediye reisinin itirafiyla `ilçedeki çocuklarin fazlaliligindan küçük bir hediye dagitarak onlari sevindiremeyisi sosyal gerçegine` bir vurgu, pasif bir direnisti gayemiz.
Ancak sanilmasin ki bu tavrimiz ilelebet. Sosyal yarilma olmasin diye, sosyal bütünlesme saglanmali yönlendirmelerine kapilmadan sehrin adaletsiz paylasilmasina, sehrin rantsal degisim ve dönüsümüne, ‘depremi araç görüp kentsel dönüsüm amacina sözde hizmet yarisi’na her zaman karsi duracagiz. Tek kisi kalsak bile “rayinda gitmeyen ekonomiye insaat sektörü vasitasiyla ayar çekmek ‘ekonomik çözüm’üne”,direnecegiz.
‘Bos arsaya kentsel dönüsümü ebemde yapar’ mantik yanlisina, halkin yüzde seksenbesi kentsel dönüsüm istiyor mantik dogrulamasina ek olarak, kentsel dönüsüm bu ilçede en zor is çinlamasi belleklerde asili duracak daima…
Ve susmayacagiz, konusacagiz ve yazacagiz...