Kiliçdaroglu Maltepe`de Tarih Yazdi

Kiliçdaroglu Maltepe`de Tarih Yazdi

Adalet Yürüyüsü`nde kimsenin burnu kanamadi, kimselere zarar verilmedi. Degisik renklerin, farkli görüslerin birlik içinde, bölüserek, bagdas kurarak, ayni sofralarda bir masada, yer yataklarinda uykusuz gecelerde rüyayi degil gerçegi düsünerek yürüdüler.

 Kiliçdaroglu Maltepe’de Tarih Yazdi
“Hayir” çalismasinda yakilan mesale, simdi umudu büyüten, yarinlari aydinlatacak dev isiga döndü. Bir tarafta sosyalistler diger yanda solun hedef koydugu ilkeli durusun aydinliga davet çikardigi yarinlara umut olacak genis tapanli yiginlarin birlikteligi. Nicelik ve nitelik birlesti, kar taneleri bütünlesti “Adalet” oldu, korkuttu birilerini. Halk hareketinin ilk kivilcimi Ankara-Istanbul hattinda yandi, Maltepe’de yiginlara ev sahipligi yapti.
 
Adalet Yürüyüsü, gündeme geldigi andan itibaren, nicelik ve nitelik artirici sahiplenmenin yaninda, Kiliçdarogluna yine belden asagi sallamalar yapildi, yürüyenlere “Rabia” isaretleri yapanlar yol boyunca küfürler ettiler. Küfür edenlere ise alkis iadeli taahhütlü gönderildi. Iktidardan ise “bunlar yürüyemez, bu yollari biz yaptik, adalet sokakta aranmaz” gibi saçma sapan kelimeler söylenerek “nabiz yoklamasi yapildi.  Çok bilesenli ve yogun katilimli toplumsal hareketler birlesemez, bir araya gelemez diyen bu piton kafalilara Maltepe en güzel cevap oldu. Adalet Yürüyüsü “mühendislik çalismasi” degildi. Ülkeye ve ülkenin degerlerine sahip çikilarak ittifakla bu meselenin her kesimi ilgilendirdigini anlayabildiniz mi? “piton “kafalilar. Her insan olanin, insan gibi yasayabilmesi için bu mücadeleye omuz vermesi destek olmasi lazim. Öfkenin sevgiye dönüstügü, kin ve nefretin yirtip atilarak, yurttaslarin birlik içinde, özgür biçimde “hak, hukuk, adalet” dedigi Adalet mitingini öncebu ülkenin magdurlari tarih yazdi, Maltepe’de tarih yazildi. 
 
Adalet Yürüyüsü’nde kimsenin burnu kanamadi, kimselere zarar verilmedi. Degisik renklerin, farkli görüslerin birlik içinde, bölüserek, bagdas kurarak, ayni sofralarda bir masada, yer yataklarinda uykusuz gecelerde rüyayi degil gerçegi düsünerek yürüdüler. Hedeflerinin adalet oldugunu yazan yazdi, gören gördü. AKP’nin 15 yillik yanlis uygulamalarina dur demek için öfkelenmeden, demokratik haklari olani aradilar.
 
“Adalet”, içine ezilenlerin, haksizliga ugrayanlarin tüm sorunlarinin
Sigmayacagini biliyoruz.Biliyoruz “ideolojisiz, ilkesiz” düzen kurulmaz, sagi düsman ilan etmekle, RTE karsitligina indirgemekle bu isler hallolmaz. “düsman fasim, düsman emperyalizm” Biliyoruz ki siyasal olandan çok, sosyal ve psikolojik bir degerlendirme yapmamiz lazim.70 yillik parlamenter rejimin içerdigi nispi demokratik isleyisin bütünüyle tasfiye edildigi, cumhuriyet degerlerinin topyekûn imha edildigi kuvvetler ayriliginin ortadan kaldirildigi totaliter bir rejime geçildigi durumdayiz. Parlamento yok, tek adam var. Muhalif tüm seslerin susturulmak için seferber olmus, milletvekillerinin, gazetecilerin, aydinlarin, yazarlarin siyasetçilerin tutsak alindigi bir dünya yarattilar. Tek çare itiraz için sokak kalmissa sokaga çikmak adres gösteriliyorsa, biz variz, biz korkmadan, sokaklara çikariz olmayan demokrasinizde bu meseleye demokratik hak diyerek tepkimizi koyariz.

Yürüyüsün baslangicinda öne çikan en önemlilerimizden özgür, bagimsiz, laik bir ülke talebiyle Nuriye ve Semih’de unutulmadi. Ezilenlerin yok birbirinden farki sorunlari ayni zeminde beraber çözebilmek için, sagir olmus kulaklara haykirmak için Ankara’dan Istanbul’a ve Maltepe sahiline kadar yürüyenler haykirdi, tutuklanan gazeteciler, tutsak alinmis milletvekilleri, haksizliga, adaletsizlige kurban edilemez diye. Baski, korku ve siddet devlet eliyle uygulandigi, yolsuzluk yapanlarin kollandigi, namuslularin umudunun bitirilmek istendigi ülkemde bu is buraya kadar demeden “bu daha baslangiç” demenin zamanidir. 
Simdi, egemenlerin kendi iç çelismelerine degil ezilenlerin potansiyel gücüne bakarak cesareti kendinde aramanin zamanidir. Bu ülkenin sosyalistlerine büyük sorumluluk düsüyor, halkin örgütlülügünü ve dayanismanin genisletilerek “hayir” birlesenlerinin birbirine daha siki sarilmali. Yurt severlerden, sosyalistlerden bu mücadelenin devam kararliligini göstermelerini bekliyoruz.

Bizden alinanlari geri almak için el ele vermenin atesini yakmak bu ülkenin solcularinin en büyük görevidir.