Bir hafta öncesinden ‘Ermeni yalanina kanma’ afisleriyle donatilmisti Istanbul. Pazar günü gerçeklestirilecek Hocali katliami protestosuna çagrida bulunuluyordu hesapta ama afis ve dilinden buram buram soven propaganda hissediliyordu. Amacin, katliami, halklara karsi islenmis suçlari lanetlemek olmadigi açikti. Türkiye egemenlerinin bir “hükmetmeye devam” aracinin tutkali olarak kullandiklari ‘Ermeni nefreti’ kiskirtiliyordu. Derin bir organizasyon vardi, besbelli devlet organizasyonu yani; Hrant Dink cinayetinde oldugu gibi...
“Kininin davasini güdecek” gençlik göreve çagriliyordu!
Miting günü tablo netlesti. Ogün Samast ve Abdullah Çatli sloganlarina ‘Hepiniz Ermenisiniz, hepiniz piçsiniz’ dövizleri eslik ediyordu. Hrant Dink için, halklarin kardesligi için yürüyen yüz binlerden rövans müsabakasina dönüstürülmüstü katledilen Azerilerin anmasi...
Ve en önde, bu devlet provokasyonunun olmazsa olmazi, Içisleri Bakani Idris Naim Sahin taçlandirmakla mesguldü 10 numara organizasyonunu!
Peki ya medya? Onlar her zamanki gibi güncel görevlerini yerine getirmekte kusursuzlardi! “Hocali’nin hesabi mutlaka sorulacak” diyordu Sabah. “Ermenistan ve Fransa’ya öfke” kusuldugunu bagiriyordu Zaman. Hürriyet’i, Aksam’i, Yeni Safak’i, Vatan’i, Aydinlik’i, Sözcü’sü; yalnizca Kürtlere karsi bir araya gelebilenler yani, bir kez daha Ermeni nefretlerinde ortaklasmisti.
Nefret söylemi denizinde bir Bakan’in, “Bozkurtlar burada Hrantlar nerede” sloganlarindan güç alarak Türkiye Cumhuriyeti usulü birlik beraberlik örmesinde hiçbir beis göremediler. Bilakis ballandira ballandira anlattilar.
Sabah’a sormak lazim, nasil hesap sormayi planliyor acaba? Yayinlariyla, bir kez daha bir Ermeni gazetecinin katledilmesinin yolunu hazirlayarak mi örnegin? Hrant Dink’in katledilmesine giden süreçte hiçbirinizin rolünü unutmadik, umutlanmayin.
BirGün, Evrensel, Radikal, Özgür Gündem ve Taraf disinda medya tek yürekti! Taraf, ‘Hepiniz Ermenisiniz, hepiniz piçsiniz’ irkçi pankartini mansete tasiyarak bu tarihi ayibi ve onun önünde konusan Idris Naim Sahin’i basariyla teshir ediyordu.
Türkiye Sosyalist Azerbaycanlilar Birligi “Hiçbir katliam digerinin bahanesi olamaz” diyerek katliamin milliyetçi ve düsmanlastirici siyasete alet edilmesini elestirirken ve Has Parti Istanbul Il Baskani Mehmet Bekaroglu atilan sloganlarin hayal kirikligiyla mitingi terk ederken “kininin davasini gütmesi” salik verilen gençlik, medya, siyaset en saf haliyle niteligini gözler önüne seriyordu. Türkiye halklarina karsi kendilerine toplumsal mühendislik rolü biçen yüz yillik zihniyet ve devamcilari eserleriyle övünüyor mudur acaba? (Istanbul/EVRENSEL)