Haber/ Hasan Gürsoy
CHP Esenler eski ilçe başkan yardımcısı Köksal Kartal, AKP'nin 8. Olağan Kongresi'ne ilişkin sert bir analiz kaleme aldı. Kartal, AKP'nin ekonomik politikaları, siyasi ittifakları ve liderlik anlayışına dair eleştirilerini dile getirirken, partinin geleceğine dair "deniz bitti" yorumunda bulundu.
“Ekonomik Politikalara Eleştiri”
Kartal, AKP'nin ekonomik politikalarını eleştirerek, özelleştirmeler ve müşteri garantili satışlarla ülkenin ekonomik değerlerinin tüketildiğini savundu. "Artık ne geçmişe ne geleceğe ait talan edebileceği ekonomik değer kalmadı" diyen Kartal, neoliberal İslamcılık anlayışının işsizlik ve enflasyonu artırarak bir krize yol açtığını iddia etti.
“Siyasi İttifaklar ve Liderlik Anlayışı”
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderlik tarzını da eleştiren Kartal, "Tek adam" olmanın temel yasasının açık veya potansiyel rakip bırakmamak olduğunu belirtti. Erdoğan'ın kurduğu ittifakların geçici olduğunu ve sürekli müttefik değiştirmek zorunda kaldığını ifade eden Kartal, "Bugün ak dediğine yarın kara diyor" ifadesini kullandı.
“Kurumsallaşma Sorunu”
Kartal, AKP'nin kurumsal bir yapıya sahip olmadığını, bunun yerine "sürü" mantığıyla hareket ettiğini öne sürdü. Partinin kadrolaşma ve kurumsallaşma konusunda zayıf olduğunu belirten Kartal, bu durumun sürdürülebilir bir iktidar için büyük bir engel teşkil ettiğini savundu.
“Ekonomik Genişlemenin Sonu”
AKP'nin geniş tabanını korumak için ekonomik genişlemeye ihtiyaç duyduğunu ancak bu imkanın tükendiğini belirten Kartal, "Biat edenin küpünü doldurduğu, itaat edenlerin rahat ettiği zamanlar geride kaldı" dedi. Kartal, ABD ve AB'den gelen desteğin kesildiğini, içerideki vurgun zeminlerinin de kuruduğunu iddia etti.
"Şimdi direnme, şimdi mücadele zamanı"
Kartal, yazısını "Şimdi direnme, şimdi mücadele zamanı" sözleriyle bitirerek, halkın mücadelesinin önemine vurgu yaptı. Egemenlerin hayatını sermayelerinin, halkın hayatını ise mücadelelerinin renklendirdiğini belirten Kartal, AKP'nin sonunun geldiğini savundu.
Köksal Kartal'ın AKP 8. Olağan Kongresi'ne ilişkin yaptığı bu analiz, partinin içinde bulunduğu duruma dair sert eleştiriler içeriyor. Kartal, AKP'nin ekonomik ve siyasi politikalarının tükendiğini, geleceğe dair umutların kalmadığını iddia ederek, halkı direnişe ve mücadeleye çağırıyor.
Köksal Kartal Yazısının Tamamı:
---AKP KONGRESİ---
Ülkemiz ekonomik hayatının geçmişini özelleştirme ile geleceğini müşteri garantili satışlarla bitirdi. Bizi kardeş yapan laiklik, demokrasi ve hukuk adına ne varsa Moral değerlerimizi, gerici çatışmacı tercihleri için büyük bir tahribat ve çürüme ile bitirdi. Artık ne geçmişe ne geleceğe ait talan edebileceği ekonomik değer kalmadı.
ERDOĞAN ve AKP için deniz bitti.
BUNDAN SONRA HER KONGRE AKP genel başkanına AKREP ROLÜ VERECEKTİR.
"Tek adam” olmanın temel yasası; açık veya potansiyel rakip bırakmamaktır. Bu yüzden Reisin kurduğu bütün ittifaklar geçici. Kurduğu her ittifakı parçalıyor, her müttefikini yok ediyor. Bu yüzden sürekli müttefik ve politika değiştirmek zorunda kalıyor. Birgün öcalana birgün fetöye birgün bahçeliye birgün hüdara sarılması bundandır. Bugün ak dediğine yarın kara diyor. Dün düşman ilan ettiği Bahçeli'yi bugün en hakikatli dostu olarak kucaklıyor. İdeolojisi yok, demagojik gerici bir söylemi var; örgütü yok, sürüsü var. Bu yüzden kadrolaşamıyor, kurumlaşamıyor. Dolayısıyla Reis, Führer yetkisini alsa dahi kurumsal kadrosal temelindeki zayıflığı sipariş usulüyle (daha önce Fethullah Gülen cemaati, şimdi MHP taşeronluğuyla) giderebilmesi, sürdürülebilir bir diktatörlük tesis edebilmesi mümkün değil.
Sağın kendisi dışındaki bütün siyasal kurumlarını yok edip iktidarına bağımlı hale getiriyor ama kendisine bu yolla bağladığı sağ kitlenin beklentilerini karşılayacak ekonomik genişleme günlerinin sonuna geldi.. Biat edenin küpünü doldurduğu, itaat edenlerin rahat ettiği zamanlar geride kaldı. Bütün yozlaşmış sağcı politikacıların çöküşüne neden olan sorun şimdi Reis’in kapısında. İktidarı bir yeniden bölüşüm mekanizması olarak kullanarak genişletilen tabanını koruyabilmek için ortada hep bölüştürülecek bir “Yağma Hasan böreği”nin olması lazım artık o da yok. Fetöyle küslükten sonra ABD muslukları kapandı. Kendi derdine düşen AB’den de ümit yok. İçerdeki vurgun zeminleri de kurudu: Özelleştirme yağmasının sonuna gelindi; beyt-ül-mal rahat kulanabileceği varlık fonu adıyla saray-ül mala devredilerek kapıkullarının yönetimine bırakılsada sorunların üstesinden gelemeyeceği kesin. Beton ne konut olarak, ne AVM olarak, ne de ücretli yol ve köprü olarak para ediyor.
Neoliberal İslamcılık, iki rakamlı oranlara ulaşan işsizlik ve enflasyonun birlikte büyüdüğü bir kriz yaratmayı becerdi. Yani AKP için “deniz bitti”.
Unutulmamalıdırki egemenlerin hayatını sermayeleri, halkın hayatını mücadeleleri renklendirir.
Şimdi direnme
Şimdi mücadele zamanı.......