Milli Egitim Bakanligi’nin görevden aldigi 800’e yakin il, ilçe müdürü ve yönetici, açtiklari iade davasini kazandi. Bu yüzden bakanlik hem görevden alinana hem atanana merkez valileri gibi hiç bir is yapmadiklari halde her ay fazladan 2.5 milyon TL ödüyor...
Milli Egitim Bakanligi’nda yönetici atamalarindaki plansizlik, bir yandan ciddi huzursuzluga neden olup mahkemelere tasinirken, diger taraftan her ay bakanligin bütçesinde 2,5 milyonu Lirayi asan “gedik” olusturuyor. Egitim-Sen Yöneticisi Tugrul Culfa, “Türkiye genelinde 800 personel ayni görevde baskasi olmasi nedeniyle ve plansizlik nedeniyle ayni görevde baska kisi olmasina karsin maas aliyor. Okullara ‘bütçe yok’ denilirken, her ay milyonlarca zarar var” dedi. Öte yandan Milli Egitim Bakani Ömer Dinçer’in yönetmeliksiz, “bakan emriyle” yaptigi yeni 128 yönetici atamasinin da kisa zamanda davalik olacagi belirtiliyor. Yeni davalarla, ayni koltuga yeni çift maas ödemelerinin sayisi da artacak.
81 Il Milli Egitim Müdürü de var
Milli Egitim Bakanligi’nda Eylül 2011’de çikan Kanun Hükmünde Kararnameyle yapilan düzenlemelerin sikintisi büyüyor. Sözkonusu KHK ile 81 il milli egitim müdürü, ilçe milli egitim müdürleri ve bakanliktaki müdürler, daire baskanlarinin özlük haklari korunmak kaydiyla görevlerine son verildi. Bu personel Bakanlik tarafindan farkli görevlere atandi, kimi ögretmen yapildi, kimi okul yöneticisi, kimi de çesitli illerde farkli alanlarda degerlendirildi. Görevlerinden alinanlar, konuyu mahkemeye tasidi, çok sayida dava açildi. Bu süreçte yaklasik 250’si Ankara’da olmak üzere Türkiye genelinde 800’ü askin personel “yürütmeyi durdurma” karari aldi. Ancak alindiklari görev yerlerine baskalari atandigi için mahkeme kararina ragmen eski koltuklarina dönemediler, “bosta” kaldilar.
En büyük sikinti Ankara’da...
Sözkonusu 800 personelden 250’si Ankara’da bulunuyor. Ankara disindaki illerde görev yapan yöneticiler, ögretmen olarak okullara dagitildi. Bazi yöneticiler buna itiraz ederek davalar açsa da davalar sonuçlanana kadar okullarda görev yapmaya devam ediyor. Ancak Ankara’daki 250 personel bir okulda da görev yapamiyor. Aralarinda genel müdür, daire baskani, sube müdürü olan 250 personel hiçbir is yapmadan 1 yildir bekliyor. Bu personelin aylik 2.500 TL ile 4.500 TL maas aldiklari ifade ediliyor. Ankara’daki maasi yüksek personelin aylik ortalama 3 bin TL aldigi kabul edildiginde aylik 750 bin TL, 12 aylik olarak ise 9 milyon TL’yi bir is yapmadan aldiklari ortaya çikiyor. Ankara haricinde Türkiye genelindeki geriye kalan 550 personel de buna dahil edildiginde, aylik 2.4 milyon, yillik 25 milyonu asan bir rakam ortaya çikiyor.
Ankara’daki görevli ve bosta bulunan yönetici personele Bestepe’deki Milli Egitim Bakanligi kampusunda bulunan Saglik Isleri Daire Baskanligi binasinda bir kat verildi. 250 personel buraya her gün ugrayip göründükten sonra bütün günü bos geçiriyor. Birçoklari bos zamanlarini degerlendirmek için basta dil kursu olmak üzere çesitli kurslara kayit olduklarini belirtiyorlar.
Milyonlar heba oluyor
Egitim-Sen Yöneticisi Tugrul Culfa, VATAN’a yaptigi açiklamada, Türkiye genelindeki 800 personelin ortalama 3 bin TL maas aldiklarinin kabul edilmesi halinde, aylik 2.4 milyon TL’nin bakanlik tarafindan “Plansizlik nedeniyle ayni görevdeki 2. kisiye ödeme yaptigini” vurguladi. Culfa, “Okullarda ödenek yok gerekçesiyle velilerden para toplayan, hizmetli kadrosu vermeyen Bakanlik, 800 personelini hem de kendi döneminde yönetici olan personelini, yani kendi evlatlarini sürdü. Kendi adamlarina dahi tahammül edemiyorlar. 800 personele maas ödeniyor ancak onlarin bulunduklari dönecekleri görevde baskalari zaten görev yapiyor. Plansizlik nedeniyle Ankara’daki personel ise hiçbir is yapmadan maas aliyor, ülke kaynaklari Bakanligin plansiz uygulamasi nedeniyle heba ediliyor” diye konustu.
“Yasal ama etik degil”
Egitimci Tugrul Culfa, Bakanlik merkez ve tasra teskilatinda yöneticilerin yerine atanan personelin birçogunun Devlet Memurlari Kanunu 76. madde kapsaminda Bakanin takdiriyle atandigini söyledi. Culfa, “Bu madde yasal ancak etik degil. Liyakat esas degil sadece kartvizit esas. Kadrolasmanin bir araci olarak yillardir kullaniliyor. Bakanlikta temel problemlerden birisi de budur” dedi.
Bu konuda CHP Sinop Milletvekili Engin Altay, il ve ilçelere yapilan 128 yönetici atamasini TBMM gündemine tasimis ve “76. maddeden yapilan atamalarin” gerekçesini sormustu. Altay, “Etik olmayan bu atamalardan memnun musunuz?“ diye sormustu. Bu soruya yanit veren Bakan Ömer Dinçer 128 yöneticinin 76. madde kapsaminda yapildigini kabul etti. Dinçer, “Atamalar, Milli Egitim Personeli yükselme yönetmeligindeki esaslara göre yapilmistir” diyerek, yönetmelik disinda atama yapilsa da atananlarin yönetmelikte düzenlenen sartlara uygun oldugunu savundu.
117 uzman, ek ögretmen oldu
Milli Egitim’in personel uygulamalarina bir ilginç örnek de geçtigimiz ay yasandi. TTK’daki (Talim Terbiye Kurulu) 117 kitap inceleme uzmaninin görevlerine son verildi ve Ankara’daki okullara ögretmen olarak dagitildi. Ancak Ankara’daki okullarin tamaminin norm kadrolarinin dolu olmasi nedeniyle bu uzmanlar gittikleri okullarda ek fazla ögretmen olarak göreve basladi. 117 uzman da Bakanliga dava açarken, Bakanligin kitap inceleme birimi ise bosta kaldi.