KOMSUDA ATAS VARDI

KOMSUDA ATAS VARDI

Dogup, büyüdügümüz topraklar yani memleketimiz, çocuklugumuzu, gençligimizi özlemle animsadigimiz, daha dogrusu yarinlara umudumuzu yetistirdigimiz, fakat dil ile anlatamadigimiz, gönlümüzce yasadigimiz bir asktir,

 KOMSUDA ATAS VARDI

Dogup, büyüdügümüz  topraklar  yani memleketimiz, çocuklugumuzu, gençligimizi  özlemle animsadigimiz, daha dogrusu yarinlara umudumuzu yetistirdigimiz, fakat  dil ile anlatamadigimiz, gönlümüzce yasadigimiz bir asktir,

 Yesil Divrigi: etrafi  (Akdag, Karadag, Kizildag, Mor dag, Aladag, Gri  dag, Yamali dag, Dumluca Dagi  Demir dag),  renklerin her tonundan daglariyla

Agacin her cinsinden ovasiyla, çiçekli yaylasiyla, Cennetin sakli bahçesidir.

Çalti çayi Kizilirmagi, akarsulari boldur. Ancak merhum Nuri Demirag beyin kardesi Naci Bey tarafindan yaptirilmis sokak çesmelerimiz meshurdur  iste o çesmeler, Ahmed-i sah denilen ünlü tarihi ve sifali kaynak suyundan beslenir.

Sokak Çesmemsiden kana kana su içmek hayal olsa bile , ‘’Geçmis zaman  olur ki hâyâli cihan deger’’ mis. Çocuklarim bana ,’’Anne sen çok su harciyorsun elin hiç sudan çikmiyor, siz de deniz de yok, nedir bu su aliskanligin dediklerin de;  biz aslinda su kenarinda yasayan insanlariz.

Divrigi de her ev bahçelidir, yanindan da mutlaka hark (su kanali) geçer biz o akarsuyun önüne taslarla set çeker ark’i  sisirir kendimize bir gölet yapardik. Komsu çocuklarla, Içinden hiç çikmazdik, denizden gölden farki biraz tuzsuzdu o kadar, Ben simdi bu sehirde sudan çikmis baliga döndüm diyorum. Komsu çocuklari dedim de;

Bizim memlekette komsu akrabadan ileridir derler, çocuklar kardes kadinlar  baci gibidirler.

Güz aylarin da kislik yiyecekler komsularla  beraber hazirlanir kadinlar  sirayla her evde toplanir. Siniye dökülen haslanip kurutulmus bugdaylar tas vs . Ayiklanip degirmene gönderilir. O günler ayni zamanda çok hos sohbetlerin yapildigi genç kizlarin sevdiklerini, taze gelinlerin gebeliklerine nasil aserdiklerini anlattiklari bir konuk evidir.

Mutfak araç gereçleri kap kacaklar da genelde degis tokus kullanilir, bizde büyük bir asure kazani varsa, komsuda  büyükçe bir sini vardir, digerinde  daha genis bir legen ve yahut test dedigimiz kaplar mevcuttur.  Is yapilacagi zaman onlar herkese ayni sekilde toplanip hizmet ederlerdi.

Ramazan sonunda bayram yemegimiz komsularimizla bir gün önceden hazirlanirdi, asma yapragindan dolmalar sarilir. Börekler baglanir, sütlü yufkalar açilir, eristeler, kadayiflar kesilirdi. Bayram sabahi babamla erkek kardeslerim komsu amcalar camiden gelsinler de bir an önce yemekleri yiyelim diye sabirsizlanirdik.  Bu heyecanli hazirlik  asur ayinin son günü de ayni sekilde yapilirdi, asure malzemeleri aksamdan ayiklanir islatilir, haslanir kocaman kara kazanlar da pisirilirdi. Sabah erkenden mahallenin  çocuklari da çevresinde cemaat olusturmus halde  dede gelir kuran okurdu,

Asure genisçe legenlere bosaltilir etrafinda  en az yedi  kisi siralanir kasikla  girisirdik ne güzel karabiber kokardi  çok mistik bir tadi vardi.

Bizler, benim çocuklugum da  imanli, inançli, sosyal sorumluluk sahibi sosyal insanlardik, bu gün ki gibi bireysellesmemistik bencil ve bireysel düsünmezdik bu bir kültürdü.

Evlerimizin yazin  avlu  kösesin de kisin ocaklik(mutfak) dedigimiz bir odamiz da taslarla ‘u’ seklinde örülmüs ocaklarimiz vardi. Yemeklerimizi odun atesinde pisirir külüyle de  islenmis tenceremizi ovar yikardik, hatta çamasirlarimizin son yikama suyuna da katar  beyazlatma islemi yahut arindirma  yöntemi uygulardik.  Yine böyle  temizlik yaptigimiz bir gün anam ocakta kül birakmamis külde lazim olmus çamasira gerekmisti, bu gün gibi hatirliyorum Annem’’ git karsi komsunun avludaki ocagindan bir kürek kül getir’’ dedi.

Ben de ates küregini kaptigim gibi komsuya kostum. Aman ne göreyim avludaki o kocaman çinar görünümlü  dut agacini silkelemiyorlar mi. Dut hayrat bahçelerin nur yüzlü yemisleri. Çok severim,  sermisler tertemiz sakiz gibi  astarlari(çarsaf) üzerinde lokum gibi beyaz dutlar ,hemen çömelip yemege koyuldum. Ayaz nasil gül kokuyor, sanki gülistana düstüm emine bibi, dag köylerinden  yaslica bir kadindi,pek Türkçe konusamazdi ancak  bizi çok severdi  annem kül istedi deyince  ocagi yeni tutusturdum,gül kaynatiyorum reçel yapacam  kusura kalmasin annen diyerek küregime toplanmis pembe güllerden doldurup beni yolladi,tabiii annem ben gecikince annem aynen söyle;

-Getirecegin bir kürek kül ,iki günlük yola gettin,

-Ver su külü de çamasirlari yikayim. Deyince

-Emine ebe sana gül yolladi, kül daha olmamis ocakta atas vardi.

Dedim.

HEY  BENIM KOMSULARIM YÜCE ERENLER

DOST YOLUNA  CAN CAN SEMAH DÖNENLER

FIGANI  FERYADI  VAR       ULUZÂRI

ATESI GÜL GIBI GÜLCE DERENLER.