Bugün, 17 Ekim 2025 Cuma

Komutan fütursuzca adam öldürdü

Komutan fütursuzca adam öldürdü

Derik Jandarma Komutani`yken adi iskence, tecavüz ve faili meçhule karisan Tuggeneral Musa Çitil hakkinda `fütursuzca cinayetten` dava açildi.

Mardin’in Derik ilçesi’nde görevliyken hakkinda tecavüz , iskence ve faili meçhul cinayet suçlamalari yöneltilen ancak her seferinde beraat eden Ankara Jandarma Bölge Komutani Tuggeneral Musa Çitil hakkinda dava açildi. 1990’li yillarda islenen faili meçhul cinayetlere iliskin sürdürdügü sorusturmayi tamamlayan Mardin Cumhuriyet Bassavciligi, o dönemde Derik Ilçe Jandarma Komutani olan Musa Çitil’e agir suçlamalar yöneltti. Iddianamede Çitil’in görev yaptigi dönemde ‘fütursuzca davrandigi, terörist-sivil vatandas ayrimi yapmadigi, vatandasi potansiyel terörist olarak gördügü’ belirtilerek, “Süphe olsun olmasin sivil vatandaslari çesitli sekillerde ve tamamen keyfi bir sekilde öldürdügü anlasilmistir” denildi. Mardin 1. Agir Ceza Mahkemesi , iddianameyi kabul etti ve davayi açti. 
Mardin Cumhuriyet Bassavciligi 1992 ve 1994 yillari arasinda öldürülen 13 vatandasla ilgili sürdürdügü sorusturmayi tamamladi. Sorusturma sonucunda hazirlanan ve mahkemece kabul edilen iddianamede çarpici degerlendirmelere yer verildi. Iddianamede, söz konusu dönemde Derik Ilçe Jandarma Komutanligi’ni yürüten, su andaki AnkaraJandarma Bölge Komutani Tuggeneral Çitil süpheli olarak yer aldi. Iddianamede müsteki ve tanik beyanlarina dayanilarak 13 vatandasin ölümünde Çitil bizzat sorumlu tutuldu. 
Iddianamede süpheli Musa Çitil’in Derik Ilçe Jandarma Komutani olarak görev yaptigi dönem de gerçeklesen ölümlü olaylarin ve bazi vatandaslarin kaybolmasi ve bir süre sonra ölü halde bulunmalari ile ilgili sorusturma yapildigi belirtilerek söyle denildi: 
“Toplanan delillerle süphelinin gerek bizzat, gerek verdigi talimatlarla adi geçen maktullerin ölümüne sebep oldugu, bu sekilde çok sayida ölen sahis oldugunun tespit edildigi, bir çok insanin da haksiz yere gözaltina alinarak iskencelere maruz birakildigi, bu yönde sistemli ve düzenli bir hareket tarzinin oldugu, aradan geçen süreye ragmen alinan tanik ve müsteki beyanlarin da birbirini dogrulamaktadir.” 

‘Ayrim yapmadi’ 
Iddianamenin netice bölümünde ise süphelinin Derik Ilçe Komutani olarak göre yaptigi dönemde sahasinda ikamet eden sivil vatandasla, terörist unsurlar arasinda herhangi bir ayrimi yapmadigi belirtilerek “Vatandasi potansiyel terörist olarak gördügü, bunlarin disinda teröristlere yardim veya yataklik iddiasi olan durumlarda ise kolluk olarak süphelileri tespit ve Adli Makamlarin talimatlarina binaen delilleri toplamasi gerekirken süphe olsun olmasin sivil vatandaslari çesitli sekillerde ve tamamen keyfi bir sekilde öldürdügü, bu konuda son derece fütursuz davrandigi, sahitlerin kalmasindan çekinmedigi, bunun ötesinde Ilçe Jandarma Karakolu’nda bulunan nezarethanede çok sayida sahsa iskence yaptigi ve uzun süre sogukta aç ve susuz olarak beklettigi tespit edilmistir” denildi. 
Iddianamede zaman asimi süresine az bir zaman kala cinayet iddialarinin ileri sürüldügü de anlatilarak, söyle devam edildi: “Süphelinin çok sayida insani bombalama dahil çesitli sekillerde öldürdügü, ölenleri ise adli tahkikate terörist unsurlar olarak sundugu ve bu yönde tutanaklar tuttugu, bu eylemlerinin ne askeri, ne adli ne de mülki görevleri kapsaminda oldugu, görevinin nüfuzunu suiistimal ederek ve dönemin sartlarini kendine perde yaparak görevinin disinda eylemlerle insanlari öldürdügü ve iskence yaptigi, baskisini Derik Ilçesinde ikamet eden vatandasa yogun bir sekilde hissettirdiginin anlasildigi, bütün bunlarin süphelinin yukarida belirtilen tarihlerde görev sinirlari disinda birden çok sahsi kasten öldürdügünü gösterdigi, toplanan delillerin süphelinin atili eylemleri isledigi hususunda dava açmaya yeter derecede ciddi süphe olusturdugu anlasilmaktadir.” 

Gelmezse yakalanacak 
Mahkeme, 11 Ekim 2012 tarihine durusma günü verdi. Mahkeme tensip tutunagina süphelinin durusmalara katilmamasi halinde hakkinda yakalama karari çikartilacagini belirtti. Mahkeme ayrica Içisleri Bakanligi ve Jandarma Genel Komutanligi’na müzekkere yazarak, Çitil’in görev yaptigi ve izinli oldugu tarihlerin bildirilmesini istedi. 

Musa Çitil: Yasadisi bir is yapmadim 
Iddianamede talimat yoluyla süpheli Musa Çitil’in savunmasinin alindigi da belirtildi. Çitil’in savunmasinda “hakkindaki iddialarin 18-20 sene öncesine dayandigini belirttigi” ifade edilen iddianamede söyle denildi: “Iddialarla ilgili olarak ise olaylarin 18-20 sene öncesine dayanmasi nedeniyle savunmasina gerekçe teskil edebilecek tüm delilleri bulabilmis olmadigi, savunmasinin acilen alinmasi istendiginden konuyu etraflica arastiramadigini, bazi iddialara konu olaylari hatirlayamadigini, ancak görevi süresince hiçbir sekilde yasa disi bir is yapmadigini, astlarina da yasa disi bir talimat vermedigini, bölgede görev yaptigi süre zarfinda idari ve adli amirlerimizin talimati disinda bilgisi haricinde herhangi bir uygulamaya da gitmedigini beyan etmistir.” 

AIHM, Türkiye ’ye iskenceden ceza verdi 

Ayni dönemde Çitil hakkinda bir de iskence davasi açildi. Özgür Gündem gazetesinde muhabirlik yapan Salih Tekin, 1993 Subati’nda ailesini ziyaret için gittigi Derik Derinsu Köyü Yassitepe mezrasinda babasi ve 3 kardesiyle birlikte gözaltina alindi. Dört gün köy karakolunda tutulan ve çirilçiplak bir halde sogukta bekletilen Tekin daha sonra Derik Ilçe Jandarma Karakolu’na götürüldü. Burada da bir gün tutulan ve elektrik verme, kaba dayak, askiya alinma, tazyikli soguk suya tutulma gibi agir iskencelerden geçirilen Tekin, daha sonra gözleri bagli halde bir odaya alindi. “Halki isyana tesvik ettigi” suçlamasiyla, karakolun bitisiginde bulunan hükümet konagindaki Derik Cumhuriyet Savciligi’na çikarilan Tekin burada savciya iskence gördügünü söyledi. Tekin’e hastaneden iskence gördügüne iliskin rapor verildi. Tekin beraat etti; iskence iddialari ise iç hukuka takildi. Tekin AIHM’ye basvurdu. Türkiye 25 bin sterlin ceza ödemeye mahkûm edildi. 

Tecavüzden de para cezasi verilmisti
Musa Çitil’e yönelik onlarca suçlamanin içinde hafizalarda kalan en önemli dava Sükran Aydin ile ilgiliydi. Aydin , 1993’ün haziran ayinda babasi ve yengesiyle birlikte Mardin’in Derik ilçesi Tasit Köyü’nde gözaltina alindi. Dört gün gözaltinda tutulduktan sonra serbest birakilan Aydin , dönemin Derik Jandarma Komutani Musa Çitil’in kendisine tecavüz ettigini iddia ederek Mardin Cumhuriyet Savciligi’na suç duyurusunda bulundu. Ancak savcilik takipsizlik karari verdi. Evli ve bir çocuk annesi olan Aydin , iç hukuk yollarinin bu sekilde tükenmesi üzerine AIHM’ye basvurdu. AIHM’deki yargilama sonunda Türkiye , Aydin ’in iddialari dogrultusunda gerekli incelemeleri yapmadigi ve Aydin ’a rapor alinmadigi gerekçesiyle 25 bin sterlin tazminat ödemeye mahkûm oldu. Bu karardan sonra harekete geçen Mardin Cumhuriyet Bassavciligi, Çitil hakkinda tekrar dava açti. 6 Kasim 1997’de Mardin 1. Agir Ceza Mahkemesi ’nde baslayan yargilama sonunda mahkeme, Çitil’in delil yetersizliginden beraatina karar verdi. Çitil hakkinda verilen beraat kararinin bozulmasi için hem savci, hem de Aydin ’in avukatlari Yargitay’a basvurdu. Yargitay 5. Ceza Dairesi, Askeri Ceza Yasasi’nin 152/2 maddesindeki “Irz ve iffete tecavüz eden askeri sahislar hakkinda TCK’nin 8. bendindeki cezalar tatbik olunur” hükmünü hatirlatarak suç tarihinde Derik Ilçe Jandarma Komutani olan sanik hakkindaki kamu davasina bakma görevinin Askeri Ceza Mahkemesi’ne ait olduguna ve yerel mahkemenin görevsizlik karari vermesi gerektigine hükmetti. Yapilan yargilamalar sonunda Çitil beraat etti.



  • Cuma 19.6 ° / 15.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 19.4 ° / 16.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazar 16.2 ° / 13.9 ° Orta kuvvetli yağmurlu