“Bir kontra, bir derin devlet organizasyonu nasil olur?” derseniz, dönüp, pazar günü Taksim’de düzenlenen “Hocali katliaminin protesto mitingi”ne bakabilirsiniz.
Çünkü Türkiye’nin son 50-60 yilini kapsayan döneminde gördük ki; bu tür kitlesel kontra organizasyonlarda “derin devlet”, ortami yeteri kadar karmasik hale getirir, sloganlari belirler, katilimcilarin profilini olusturur ve atilacak sloganlari, öne çikarilacak yanlari belirler. Sonra da bunlarin sorumlulugunu almayacak, alsa bile kimsenin önemsemeyecegi birilerine bu eylemi siparis eder.
Nitekim “Hocali Katliami protestosu” da; katliamin üstünden 20 yil geçtikten sonra, bu miting, hükümetin iç politikadaki amaçlarinin üstünü örtmek, “Ermeni ve Ermenistan politikasi”nin ihtiyaci dogrultusunda düzenlenmistir. Pratik olarak da bu miting, Fransa’daki “soykirimi tanima yasasi” ve ABD’de 24 Nisana giderken yapilacak girisimlere karsi “mesaj vermek” için düzenlenmistir. Tüm hazirliklar ve mitinge damgasini vuran irkçi, soven ideolojinin, devletin alameti farikasi oldugu da herkesin malumudur.
Bu mitingi ilginç yapan ama ayni zamanda desifre eden özelliklerden birisi de mitingin düzenleyicisi kurumdur.
Söyle ki; mitingin resmi düzenleyicisi Istanbul Gümüshane Dernekleri Federasyonudur. Mitinge MHP ve AKP’nin bazi örgütleri, HEPAR, Ülkü Ocaklari ve Alperen ocaklari, Hak-Is, Türk-Is, Kamu Sen gibi milliyetçi, irkçi çevreler ile “arka bahçe” sendikalar katilmistir. Içisleri Bakani Idris Naim Sahin mitingin yildizi olarak bir konusma yapmistir. Ve geleneksel devlet organizasyonlarinda oldugu gibi, Yeni Safak’tan, onunla her gün bogaz bogaza görülen Sözcü’ye, Sabah’tan Milliyet’e kadar, liberali, muhafazakari, milliyetçisi, sagci ve solcu ulusalci basin ve siyasi çevreler mitinge destek vermislerdir.
Peki, kimdir bu Istanbul Gümüshane Dernekleri Federasyonu, ne is yapar; katledilen Azerilerle ya da Azerbaycan’la ne gibi bir iliskisi vardir; bugüne kadar Azeri havasi türküler söyleyip oyunlar oynama ötesinde Azerilerle ne türden bir baglantisi vardir; bugüne kadar bu dernegin böyle bir faaliyetini duyan, bilen var midir?
Eger bu dernegin Azeriler ve Azerbaycan’la bir organik bagi varsa; 20 yildir bu dernek neden hiçbir tepki göstermezken bugün Istanbul’da, Bakü’de bile görülmeyen büyüklükte büyük bir gösteri düzenlemistir ve bu kadar genis bir çevreyi nasil bir araya getirebilmistir?
Mitingde, Hrant Dink’e sövülmüs, Dink’in katillerine sahip çikan sloganlar atilmis, “beyaz bere”ler takilip O. Samast’a selamlar gönderilmis, en igrenç irkçi sloganlar haykirilmistir. Ve dahasi mitinge katilanlarin ne Hocali ne de sivillerin katledildiginden duyduklari hosnutsuzluk ifade eden sloganlari duyulmamistir. “Hepiniz Ermeni Hepiniz P….”, “Bir gece ansizin gelebiliriz” pankartlari önünde konusan Bakan Sahin, ne atilan sloganlardan ne de Hrant Dink’in katillerinin övülmesi gibi “Suç olan bir fiilin övülmesi” karsisinda bir rahatsizlik duymustur.
Dogrusu bu mitingi hazirlayan ve mitingin safinda yer alanlara bakinca; Hrant Dink’in katledilmesi davasinin yargiçlarinin da bu mitingde olup olmadigini insan merak ediyor. Çünkü yargiçlar, saniklari beraat ettirirken ve olayda adi geçen ama mahkemenin önüne çikarilamayan pek çok devlet görevlisini olayin disinda tutmalarina dayanak olarak; “Örgüt vardir diyecek kadar somut deliller bulamadik” ya da “Örgüt o kadar büyük ki göremedik!” gibi kimseyi inandirmayan gerekçeler öne sürmüslerdi.
Eger bu sayin yargiçlar, mitinge gelip Taksim’deki kalabaliga baktilarsa, tasidiklari pankartlari gördüler, attiklari sloganlari ve yapilan konusmalari dinledilerse Hrant Dink’i katleden örgütü görmüslerdir. Üstelik de kuruculari, yöneticileri, cinayetin tesvikçileri, kollayip koruyuculariyla birlikte!
Evet Hocali’da 600’ü askin kadin, çocuk, sivil katledilmistir ve bu da herhangi bir ülkede, herhangi bir zamanda protesto edilebilir.
Eger Taksim’deki gösteri böyle bir protesto olsaydi, biz de katilanlarin “cemazeyül evvelleri”ni bildigimizden dolayi gitmesek de gidenlerle de bir tartismamiz olmazdi. Ama bugün Taksim’deki protesto tamamen Türkiye’nin iç ve dis politika ihtiyaçlarindan ve kontra güçlerin, en çigirdan çikmis soven güçleri harekete geçirerek organize ettigi bir eylem olmustur.
Ayrica Içisleri Bakaninin böyle bir mitingde konusmasi da bu “derin devlet” içerikle dogrudan baglantili olmadigiyla açiklanamazdir.