Türk-Is Yönetim Kurulundaki çatlak giderek büyüyor. Türk-Is Baskani Mustafa Kumlu’nun Sendikalar ve Toplu Is Sözlesmesi Kanunu Meclis’te görüsülürken, imzaladigi 5 maddelik protokol yönetimdeki bölünmeyi su yüzüne çikartti.
Türk-Is Genel Sekreteri Pevrul Kavlak’in basini çektigi muhalifler, Mustafa Kumlu’nun istifasini istiyor. Mustafa Kumlu’nun istifa etmemesi durumunda Olaganüstü Genel Kurul karari alinmasi gündemde.
Mustafa Kumlu ise “Seçimle geldik gideceksek seçimle gideriz” diyor ve istifa etmeyecegini kesin bir dille ifade ediyor. Bu durumda önümüzdeki aylarda Türk-Is Olaganüstü Genel Kurulu yapilacak.
‘SEÇIMLE GELIYORUZ SEÇIMLE GIDERIZ’
Türk-Is Baskani Mustafa Kumlu bu tartismalarla ilgili olarak söyle konustu, “Ben Türk-Is’i kamuoyu önünde tartismayi dogru bulmam. Ama bazi arkadaslarim bu yolu seçebiliyor. Türk-Is her görüsü içinde barindiran çogulcu bir yapi. Türk-Is bünyesinde farkli niyetlerle farkli yaklasimlar söz konusu olabiliyor ve bu durum sorunlari beraberinde getirebiliyor. Bu sorunlara çözüm ise genel kurullarda bulunuyor. Ben yönetim kurulu üyelerinden sendika baskan ve yöneticilerine kadar kisisel tüm hirs ve çikarlarin önüne geçilerek Türk-Is’in birlik ve bütünlügünün korunmasi gerektigine inaniyorum. Bu süreçteki çabam da bu yönde olacak. Asamadigimiz sorunlar olursa çözüm belli, olaganüstü genel kurulun yolu her zaman açik. Bizler seçimle geliyoruz, seçimle gideriz.”
ÇIKAR VE MENFAAT AYRISMASI
Sendikal Güç Birligi Platformu (SGBP) içinde yer alan Hava-Is Sendikasi Genel Baskani Atilay Ayçin, son genel kurulda bütün bunlarin yasanacagini, Mustafa Kumlu yönetiminin görüntüde degisiklige gittigini ancak sendikal anlayis olarak isçi sinifinin beklentilerine cevap verecek yeterlilikte olmadigini söylediklerini dile getirdi.
Mustafa Kumlu’nun tek basina, yönetimin bilgisi disinda böyle bir protokolün altina imza atmasinin alnina silahi dayayip tetigi çekmesi anlamina geldigini belirten Ayçin, “Aslinda digerleri de muhalif degiller. Bu ayrisma yeni bir umudun kapisini açmiyor. Bir taraftan isverene, devlete teslim olmus bir anlayis diger tarafta daha mücadeleci, yüzünü isçi sinifina dönmüs bir ayrisma degil. Bu tamamen bir çikar ve menfaat ayrismasi. Ortada ne var? Bir protokol ve bir imza. Imzanin sahibi yönetim kurulu adina orada. Sendikal anlayis olarak bitmis, tükenmis bir hareketin kisilerini degistirmesi sorunu çözmez” diye konustu.
SGBP’NIN ELI DAHA GÜÇLÜ
SGBP’nin bu hareketin disinda oldugunu fakat sürece duyarsiz olacaklari anlamina gelmemesi gerektigini belirten Ayçin, 10 ay önce söylediklerinin dogrulandigini, ellerinin daha güçlü oldugunu kaydederek, “Bizim biraz daha cesur, biraz daha atak, biraz daha mevcut yönetimin iç çeliskilerini derinlestirecek bir performans sergilememiz gerekiyor. Sadece Kumlu’nun gitmesi, kalanlarla yönetimin olusmasi mevcut durumda bir degisiklik yapmayacaktir. Her degisiklikte umut vardir ama ayni isimlerde yapilacak degisiklikle sadece umut süresi uzatilacak ve AKP’nin hareket alani genisletilecektir. Ulusal Istihdam Strajesi, kidem tazminati hepsi duruyor. Yarin güvencesizlikle, yaygin bir taseronlastirma, bölgesel asgari ücret, kidem tazminati fonu, özellestirmeler, özel istihdam bürolari gelecek. Haydi geçmis olsun sendikalara” dedi. Ayçin, bu durumun hayirli ya da hayirsiz olacagini SGBP’nin ne yapacaginin belirleyecegini ifade etti. (Istanbul/EVRENSEL)