Kurban Bayrami öncesi Ihsan Eliaçik’tan açiklama: ‘Kurban kesmek diye bir sey yoktur’
Ihsan Eliaçik, Kurban Bayrami öncesinde yaptigi açiklamayla sasirtti.
Antikapitalist, yazar ve düsünür R. Ihsan Eliaçik, Gaia Dergi’den Yesim Özbirinci’nin sorularini yanitladi. Kuran’da Tanri için kurban kesmenin olmadigini ifade eden Eliaçik; escinsellik, kadin ve türcülük konularinda da kapsamli açiklamalar yapti.
Ilkçaglardan beri var olan Tanri’ya kurban sunma ritüeli, hosgörü dini olarak tanimlanan Islam dini için fazla gelenekselci degil mi?
Kurban, dinler tarihinde ilk ortaya çikan ritüel. Yani namazdan, oruçtan, bir mabedi ziyaretten de önce kurban ortaya çikmis. Dinler tarihinde dinler nasil ortaya çikti diye tartismalar var. Hatta Allah fikrinden önce kurban fikri ortaya çikmis. Insanlarin ne oldugunu bilmedikleri seyler var, onlardan korkuyorlar önce. Rüzgârdan korkuyorlar, depremden, yildirimdan korkuyorlar. Hani, daha zihninde Allah fikri dogmamis ama onlari memnun etmek için kurban kesiyor. Kurban da sadece hayvanlardan olmuyor, kendi çocuklarini da kurban ediyorlar. Organlarini kurban ediyor, kolunu kesiyor… Dolayisiyla dinler tarihindeki inanç, ritüel din namina kurbandir; Allah fikrinden de öncedir.
Yaptigim arastirmalara göre insanlarin dininde Allah düsüncesi, 50–60 bin yil öncesindeki insanlarda yok. Görünmeyen, tek bir gücün her seyi idare ettigi fikri doguyor. Bu, dinler tarihinden geliyor; Islam’a baktigimiz zaman Kuran–i Kerim’de Hz. Ibrahim kissasi anlatilir. Bu kissada kurbana engel olunmak istenir. Yani insanlar zaten kurban kesmektedir, üstelik kendi çocuklarini da kurban etmektedir. Ibrahim’in rüyasi vesile kilinarak buna engel olunmak istenir ve Allah orada der ki “Ben sizden kurban istemiyorum. Ibrahim’i büyük bir hata yapmaktan kurtarin.” Ibrahim oglunu kurban ettigini görür rüyasinda. Rüyasini gerçeklestirmeye kalkar. Onu Allah’in emri zanneder. Fakat son dakika içinde bir his uyandirilarak kurban kesmesine engel olunur. Orada geçen ayette “Biz onu büyük bir hatadan kurtardik” denilir; oysa “Biz ona büyük bir kurban verdik” diye çevriliyor. Dolayisiyla insan kurbanina engel olundu ama onun yerine de koç verildi deniyor. Hâlbuki Kuran–i Kerim’de koç verdik falan demiyor. “Biz onu büyük bir hata yapmaktan kurtardik” diyor. Oradaki zebih kelimesi büyük hata yapmak anlamina geldigi gibi bir hayvani kurban etmek anlamina da geliyor. Dolayisiyla bunu yanlis yorumladiklari için Ibrahim’e koç verildigi mitolojisi olusmus.
Peygamber zamaninda da haccin etrafinda müsrikler kurban kesiyorlar. Allah, “Bu kestiginiz kurbanlar Allah’a ulasmaz. Allah’a ulasacak olan sizin takvanizdir. Yani ben sizden birbirinize karsi dürüst olmanizi, birbirinize karsi yanlis hareketlerden sakinmanizi istiyorum. Bunun disinda kestiginiz hayvanlarin ne etleri, ne kanlari bana ulasiyor” diyerek bu kesimin durmasini istiyor. Fakat o kültür de devam ediyor ve sanki Islam’da kurban kesmek farzmis gibi her Müslüman’in kurban bayraminda Tanri için kurban kesmesi gerekiyormus gibi bir farza dönüstürdüler.
“Kuran’da kurban ayetleri haritasi” diye bir yazim var. Kuran’da kurban kesin dendigi yerleri tek tek çikardim; hiçbirinde kurban kes demiyor. Benim için kurban kesin, diye bir emir Kuran’da yok. Insanlar zaten kurban kesmekte fakat bu kesilen kurbanlarin Allah’a falan ulastigi yok. “Kesiyorsaniz yoksullara dagitin, kesmenize de gerek yok. Ben sizden böyle bir sey de istemiyorum” diyor.
Tek tek baktigimizda bizim Türkçe meallerde kurban diye okudugumuza, Kuran–i Kerim’de kurban demiyor. Zaten kurban, yakinlasmak demek. Garip gureba demek. Gurban. Kurban bayrami aslinda, garip gureba bayrami demek. Yani kimsesizler, yoksullar, çaresizler, evsizlere armagan edilmis bayram demektir. Bunun hayvan kesmekle dogrudan alakasi yoktur. Kuran’da et yemek için, gida tüketmek için sinirli sayida hayvan kesimi var. “Allah size siniri sayida sunlari sunlari yemeniz için izin vermistir” diyor, ama Allah için ibadet amaciyla kurban kesme diye bir sey yok.