Cuma Aydin, Açikögretim Fakültesi’ni yarida birakti. Bilgisayari iyi biliyordu. Sahte belgelerle Kastamonu Üniversitesi’nin ise alim sinavlarina girdi, kazandi, önce ögretim üyesi, ardindan bölüm baskani oldu. Olay ancak, Aydin’in bölüm baskani olmasina ragmen bir de Mustafa Kemal Üniversitesi’ne basvurmasiyla anlasildi. Üniversite, diplomasiyla ilgili bilgi isteyince, Aydin’in foyasi ortaya çikti.
SKANDAL!
KASTAMONU’da yasanan ‘sahte ögretim üyesi’ skandali, popüler bilgisayar korsani grubu ‘RedHack (Kizil Hackerler)’ sayesinde ortaya çikti.
Grup, YÖK’e yönelik siber saldirida ele geçirdigi 10’a yakin üniversiteye iliskin belgeleri ‘Twitter’ üzerinden paylasti. Binlerce belge arasinda yer alan dosyalardan biri de Kastamonu Üniversitesi’ne iliskindi.
Sorusturma raporlari ve davalara konu olan 396 sayfalik dosyanin bas aktörü, Hatay Altinöz nüfusuna kayitli Cuma Aydin’di (33). Dosyadan elde edilen belgelere göre olay su sekilde yasandi:
SAHTE DIPLOMALI BASKAN
YÖK, Kastamonu Üniversitesi’ne ögretim üyesi alinacagi ilani verdi. Açikögretim Fakültesi’nden ‘terk’ olsa da bilgisayarlarla arasi iyi olan Cuma Aydin, sahte diplomalarla basvuruda bulundu.
31 Kasim 2010’da üniversitenin yaptigi sinavi kazanan Aydin’in ögretim üyeligine atama kararnamesi, 27 Aralik’ta imzalandi. Cuma Aydin, 3 bin 300 lira maas ile Araç Meslek Yüksekokulu (MYO) Bilgisayar Teknolojileri bölümünde derslere girmeye basladi.
Kisa süre sonra da, Araç MYO Bilgisayar Teknolojileri Bölümü’ne Bölüm Baskani olarak atandi. Kastamonu Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Bahri Gökçebay imzali atama kararinin tarihi 25 Subat 2011’di. Sahte diplomayla kisa sürede bölüm baskani olan Cuma Aydin’i yakan ise, yaptigi bir ‘hata’ oldu. Aydin, bölüm baskani olarak atanmadan kisa süre önce, 4 Ocak 2011’de, Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Iskenderun Meslek Yüksek Okulu’na da basvuruda bulundu. MKÜ, Aydin’i sinava almadan önce, ibra ettigi diplomaya göre, Teknik Egitim Fakültesi’nden mezunu oldugu Firat Üniversitesi’nden bilgi istedi.
‘BIZDE ÖYLE BIR ISIM YOK’
Firat Üniversitesi basvurunun yapildigi gün olan 11 Ocak’ta MKÜ’ye yanit verdi: “Hayir bizde böyle bir isim ögrencilik yapmadi.” Bunun üzerine MKÜ Rektörlügü, önce kendi içinde bir sorgulamaya gitti. Bünyesindeki MYO’larin ikisinden, Harbiye ve Antakya MYO’dan ‘kara’ haber geldi. Cuma Aydin, daha önce her iki MYO’da da ders vermisti.
Rektörlük durumu 18 Ocak 2011’de YÖK’e bildirdi. YÖK gelen yaziya iliskin 23 Subat’ta hem tüm üniversiteleri hem bakanligi Cuma Aydin konusunda uyardi. YÖK’ün uyari yazisina, ayni gün Kastamonu Üniversitesi’nden yanit geldi: “Cuma Aydin ögretim üyemiz.”
Ayni süreçte Emniyet Genel Müdürlügü de bilgilendirilmisti. 11 Mart’ta Cuma Aydin evinde gözaltina alindi. Evinde, Firat Üniversitesi’ne ait 5 adet sahte diploma ve noter tasdikli çesitli evraklar ele geçirildi. Cuma Aydin’in gözaltina alinmasindan bir gün önce, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Gökçebay istifasini sunarak görevinden ayrildi.
8 YIL HAPIS CEZASI
Kastamonu Üniversitesi’nin 4 yöneticisi Cuma Aydin olayi nedeni ile davalik olmaktan kurtulurken, Hatay 2. Agir Ceza Mahkemesi, Aydin’a iliskin kararini 14 Aralik 2011’de verdi. Bir süre tutuklu kalan Aydin’a 8 yil hapis cezasi verilmesine hükmetti. Yargilama sürecinde, Cuma Aydin’in Anadolu Üniversitesi Açikögretim Fakültesi Isletme Bölümü’nü bile bitiremedigi ortaya çikti. Aydin’in, MYO’larda ögretim üyeliginden önce çesitli özel okullarda bilgisayar derslerine girdigi de yargilama sürecinde belirlendi.
‘SAHTE BELGEYI ANLAYAMAZDIK’
YÖK Denetleme Kurulu, olay üzerine dönemin Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Gökçebay, Genel Sekreter Mehmet Gemalmaz, Yardimcisi Nurten Çakiroglu ve Personel Dairesi Baskani Canan Sen hakkinda sorusturma baslatti. Hürriyet`ten Dinçer Gökçe`nin haberine göre, Prof. Gökçebay, ifadesinde, Cuma Aydin’in sundugu evrakin sahteliklerini ne kendisinin ne personelinin anlayabilecegini söyledi. Özeren’in, Prof. Gökçebay hakkinda “yönetim görevinden alma”, diger üç isim içinse bir ay maas kesme cezasi istedigi rapor, YÖK Baskani Gökhan Çetinsaya’nin onayindan geçti. Dosyanin 26 Temmuz 2012’de geldigi Danistay Birinci Dairesi, geçtigimiz 16 Ekim’de, 4 süpheli hakkinda kamu davasini açmaya yeterli delil olmadigi kararini oybirligi ile verdi.