Tarih: 28.04.2024 16:45

Liyakat de olsa: Adıgüzel Olayının bize anlattıkları

Facebook Twitter Linked-in

Basında kamuoyunda Onursal Adıgüzel in eşi E. Duygu ADIGÜZEL hakkında son dönemde çıkan haberler ve Konunun gürültüsünden Fatih Portakal ve İsmail Saymaz’ın eliyle koluyla olayın içine dalışları ve bir çeşit yargısızca, tüm çıplaklığıyla bu görüşmenin basına yansıma biçimi bize başka bir yorum şansı tanımıyor.

Onursal Adıgüzel in eşi E. Duygu ADIGÜZEL; Çalışma hayatına 2006 yılında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda başlıyor.

2009 – 2011 yılları arasında Ataşehir Belediyesinde Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’nde Sosyolog olarak,

2011-2015 yılları arasında Sosyal Yardım İşleri Müdürü olarak görev yapıyor. Yeni belediye başkanı Onursal Adıgüzel’le bu tarihlerde tanışıp evleniyorlar.

12 Ekim 2015 tarihinden itibaren Kadıköy Belediyesinde Sosyal Destek Hizmetleri Müdürü olarak görev yapıyor.  Sosyal Servis Birimini kuruyor, Kadın Konuk Evi’nin ruhsatlandırma işlemlerini gerçekleştiriyor, mahalle bazlı hizmet veren Sosyal Hizmet Merkezlerinin, kadınların sosyal ve ekonomik yönden güçlenmelerini sağlayan Potlaç Projesinin, Türkiye’de bir ilk olan Kadın Yaşam Evi’nin, Cinsel Sağlık/Üreme Sağlığı Bilgilendirme ve Danışmanlık Merkezi’nin (CİSAM) hayata geçirilmesinde görev alıyor. Kadın Yaşam Evi ve CİSAM projeleri, 2023 yılında Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) ve İsveç Uluslararası OlofPalme Vakfı iş birliğiyle gerçekleşen Cinsiyet Eşitlikçi Dönüşüm Ödüllerinde en iyi uygulama alanında ödül almaya hak kazanan D. Adıgüzel’in Ulusal kongrelerde 2 de bildirisi yayınlanmıştır.

Duygu Adıgüzel’in özgeçmişini, sıkıcılık pahasına da olsa uzun uzun alıntıladım çünkü liyakati konusunda herhangi bir tereddüt olmadığını anlatmak, konu özelinde gerekli idi.

Bu deneyimleri ve uzun yıllar sosyal politikalar konuları uzmanlık alanı olması nedeniyle de yine yeni seçilen Çekmeköy Belediye Başkanı, aile ve sosyal politikalar konusunda deneyimine başvurulmak ve yardımlarını talep etmek niyetiyle randevu talep ediyor ve DUYGU Hanım bu davete icabet ediyor. Buraya kadar bir problem görülmüyor sanırım.

Ancak; İşte tam bu sırada medya konudan haberdar oluyor veya olduruluyor ve nepotizm (kayırmacılık veya akraba kayırma)iddiaları ortaya saçılıyor. Medyada AKP belediyelerine yöneltilen eleştirilerin kat be kat üstünde bir tepkiyle bağlamından ve niyetinden uzakta eleştiriler ve söylemlerle Adıgüzel ailesi yerden yere vuruluyor.

Entropiyi (dağılma, bozulma) geciktirme:

22 yıllık AKP iktidarının tepe tepe yaptığı keyfiliği; geçmiş dışlanmışlıkları bahanelerine yedirtilerek bir çeşit hak sahibi olunan nepotizm(kayırmacılık, akraba kayırmacılığı) hareketleri, CHP’de baştan önlenmeye, bu olay vesilesiyle bir çeşit hizalama sağlanmaya çalışılıyor kısa yoldan anladığımız bu.

Konunun gürültüsünden ve Fatih Portakal ve İsmail Saymaz’ın eliyle koluyla olayın içine dalışları ve bir çeşit yargısızca, tüm çıplaklığıyla bu görüşmenin basına yansıma biçimi bize başka bir yorum şansı tanımıyor.

AKP’de dağılmanın sinyalleri ilk nerede verildiyse, aslında toplumda siyasileşmenin bir çeşit liyakatliler arasında bir rekabetten ve siyasi kanallar kullanılarak bu rekabette öne geçmeden, liyakatsiz bile olsa o göreve gönül rahatlığıyla sadakat esasıyla getirilmeye evrilen şu son 22 yıl, bu tarz atama, görüşme, istişare hareketlerinin dahi CHP’de kabul görmeyeceğini anlatıyor. 

Üstelik popüler basın üzerinden, üstelik muhalifin ve aportta bekleyen trol orduları tarafından kullanılması düşüncesinden bile korkmadan. Bir çeşit sert bir ön alma, hizaya çekme hareketinin, liyakatli başkan eşlerini gerekirse harcayacak bir sert çizgide ilerlemesi, feminist (kadından bakma, okuma) yanımın haz etmediği bir yerde duruyor olmasına rağmen, yönetimlere gelir gelmez, atılan ilk adımın mümkünse bu dağılmanın önünü geç tarihlere kadar erteleme ve memleket işini kişinin üzerinde görme meselesini öncelediği gerçeği karşısında bizlere bu sert karşı duruşu desteklemek kalıyor. 

Entropi yasası, engellenemezse de ertelenir. Bu da hayatın olağan akışı içerisinde bir gerçeklik olarak, bu toprakların bize öğrettiği bir başka deneyim olsa gerek. Sayıları artsın.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —