LOZAN, Siyaset tarihimizin yüzakidir

LOZAN, Siyaset tarihimizin yüzakidir

Türkiye`nin bugünkü sinirlarini çizen ve Ankara`nin Türkiye`nin mesru hükümeti olarak uluslararasi alanda taninmasini saglayan Lozan Baris Antlasmasi 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalandi.

LOZAN, Siyaset tarihimizin yüzakidir

Türkiye`nin bugünkü sinirlarini çizen ve Ankara`nin Türkiye`nin mesru hükümeti olarak uluslararasi alanda taninmasini saglayan Lozan Baris Antlasmasi 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalandi.
 
Türkiye’yi bölmek, parçalamak isteyen iç ve dis odaklar, bundan 93 yil önce, Ismet Inönü’nün diplomatik zekayla yürüttügü müzakerelerle 8 ay süren Baris Konferansi sonucunda Isviçre’nin Lozan kentinde,24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlasmasi’yla yirtilarak “tarihin çöp sepeti”ne atilan “Sevr”i bugünlerde yeniden canlandirmak istiyorlar.
 
Lozan, bütün devletlerin Türkler karsisinda boyun egmelerini kanitlayan bir belgedir.”Siyaset tarihimizde “baris antlasmasi”olarak anilir. Lozan’da Emperyalistlere ve masalarina yumrugunu vuran, büyük devlet adami Ismet Inönü’yü sükranla aniyoruz.
 
Biz Sevr`i yirttik, çöp sepetine attik, tarihin çöplügüne attik. Ama Sevr`i imzalamis olan Amerika Lozan`i imzalamadi. Bugün bile Amerika`nin kafasinda Sevr yatiyor. Simdi de bunu açikça ortaya koyuyorlar.`` 
Lozan’da masanin bir ucunda ABD, Ingiltere-Fransa, Italya, Yunanistan, Japonya, Romanya vardi.(Sovyetler Birligi gözlemci olarak masaya oturmustu,)

 Türkiye masaya yumrugunu vurdu
Öteki ucunda da Türkiye! Türkiye heyetinin basinda Ismet Inönü bulunuyordu.
 Karsi taraftakilerin amaci, Sovyetler Birligi hariç, gaspettikleri Osmanli topraklarini hukuken de paylasmakti. Türkiye’ye sadece Orta Anadolu birakilacakti. Öyle olmadi. Savasin galibi Türkiye masaya yumrugunu vurdu. Bugünkü topraklarimizin üzerindeki emperyal güçleri defetti. Bir karis toprak kaybetmeden (sonradan alinan Hatay sözdisi) 1923’te ilan edilen Türkiye Cumhuriyetinin sinirlarini çizdi.
 


Yunan Disisleri Bakani Streit Lozan için söyle diyordu:
Lozan, bütün devletlerin Türkler karsisinda boyun egmelerini kanitlayan bir belgedir.”
 
Birinci Dünya Savasi sonrasinda Itilaf Devletleri tarafindan Osmanli Devleti`ne imzalatilan Sevr Antlasmasi neredeyse devleti haritadan silmis ve egemenligini ciddi biçimde sinirlayan hükümlere yer vermistir.
Bu idam fermanina karsi koyarak Mustafa Kemal önderliginde Milli Mücadele`ye baslayan Türk ulusu savas meydaninda büyük bir zafer kazanmis ve bunu Lozan`la siyasi ve hukuki alanda tescil etmistir.

Lozan görüsmeleri sekiz ay sürmüs ve Türk tarafinin kayitsiz sartsiz bagimsizlik talebi nedeniyle çetin geçmistir. Görüsmelerde Türkiye`yi temsil eden Ismet Pasa (Inönü) baskanligindaki heyetin bu basaridaki rolü büyüktür.

Lozan Baris Antlasmasi, pek çok yönden önem tasimaktadir. Öncelikle, Türkiye`nin bagimsiz ve esit bir devlet olarak
uluslararasi topluma kabul edilmesi saglanmistir. Lozan`la Misaki Milli hedeflerine çok büyük ölçüde ulasilmistir.

Lozan Konferansi sirasinda kapitülasyon olarak nitelenen ve ülkenin iç islerine karisma yetkisi veren ayricaliklar uzun süre
tartisilmistir.

Sonuçta kapitülasyonlarin kaldirilmasi ve Osmanli borçlarinin ödenmesinin makul bir takvime baglanmasi kararlastirilmistir.
Antlasma, bu açidan bir ekonomik bagimsizlik belgesi olma özelligine de sahiptir.

Ayrica Lozan, yaklasik 100 yildir devam eden Türk-Yunan çatismasini sona erdirerek, ulasilan barisla iki ülke arasinda bir
denge olusturmasi bakimindan da önem tasimaktadir.

Birinci Dünya Savasi sonunda galip güçlerce dikte ettirilen ve agir sartlara sahip baris antlasmalari Ikinci Dünya Savasi`na
zemin hazirlarken, Lozan`da karsilikli pazarlikla barisin güvencesini olusturan bir düzenleme yapilmistir.

Savasi bitiren antlasmalar içinde hala uygulanan sadece Lozan`dir. Bunda Atatürk`ün belirledigi `yurtta baris, dünyada baris`
ilkesine sadik kalinmasi ve antlasma hükümlerinin uygulanmasinda da bu ilkenin gözetilmesinin rolü büyüktür.

Türkiye Cumhuriyeti`nin temel nitelikleri, Lozan Antlasmasi`nda da yer almistir. Buna göre, ülkesi ve ulusuyla bölünmez bir
bütün olusturan Türkiye`de yasayan ve Türk devletine vatandaslik bagiyla bagli olan herkes esit ve ayni haklara sahip Türk ulusunu olusturmaktadir.

Antlasmada, Türkiye`de yasayan Hiristiyan kökenli Rum ve Ermeniler ile Museviler azinlik olarak tanimlanmis ve mal, mülk ve
ibadet haklari güvence altina alinmistir.

Antlasma ile Türkiye ile Yunanistan arasinda nüfus mübadelesi yapilmasina karar verilmis, bunun sonucunda 1924 yilinda
yaklasik 1 milyon Hiristiyan ve Rum Yunanistan`a, 500 bin Müslüman ve Türk de Türkiye`ye göç etmistir.