Maras Katliami`nin bir numarali saniklarindan olan Ökkes Sendiller`in, katliamin ardindan kendi rollerini açikça itiraf ettigi ortaya çikti.
AKP`nin açilimcisindan katliam itirafi
AKP`nin Alevi açiliminda rol verdigi, yemeklere davet ettigi Sendiller`in vahsi katliamdaki rollerini itiraf ettigi belirlendi. Yillardir bilinen bu gerçegin ilk agizdan dogrulandigi ortaya çikarken, yasanan bu durum 111 kisinin katledildigi vahsi saldirinin failinin AKP tarafindan nasil korundugunu bir kez daha gündeme getirdi.
Iste ileri demokrasi
Hemen her hafta gerçeklesen siyasi operasyonlarda insanlar "hayali delillerle" cezaevine gönderilirken, yüzün üzerinde yurttasin katliaminin yaraticilarinin bu itiraflara ragmen ellerini kollarini sallayarak gezmeleri ileri demokrasinin geldigi noktayi da açikça ortaya koyuyor.
Katliam dahi denilemiyor
Vatan`dan Deniz Güçer`in haberine göre, TBMM Darbeleri Arastirma Komisyonu’na gönderilen ve bu vahsi katliama "katliam" dahi denilemeyen “Kahramanmaras olaylari” raporunda yer alan ifadeler söyle:
- 16 Aralik 1978 tarihinde özel olarak getirilen ve sehirde faaliyet gösteren Çiçek Sinemasi sahibine yapilan baski sonucunda gündeme alinan sag görüsü destekleyici, “Günes ne zaman dogacak” filminin oynatilmasi, denetlenmesi, sinemanin korunmasi ve elde edilen gelirin kontrolü ile ilgili organizatörlügün Ülkü Ocaklari Dernegi üyesi Ökkes Kenger ve onun yönettigi kisiler tarafindan yapildigi, 19 Aralik 1978’de filmin gösterildigi sirada bir bombanin patlamasi neticesinde 10 kisinin hafif sekilde yaralandigi, sinemadan çikan bir grubun, basta CHP binasi olmak üzere çevrede tas ve sopalarla tahribe basladigi...
- Kahramanmaras ÜGD üyesi ve çaycisi Ökkes Kenger’in 14 Ocak 1979’da kendi el yazisi ile kaleme aldigi ifadesinde özetle; ‘Dernek 2. Baskani Mustafa Kanlidere’nin kendisine ve Mustafa Tecirli isimli sahsa, film oynatildigi sürede tahrip gücü az bir dinamitin solcularin attigi süsü verilerek patlatmalarini söyledigini, böylece halki kiskirtip, tahrik ederek, isyan ettireceklerini söyledigini, Kanlidere’nin kendisine sinemaya atilacak dinamitleri saat 15.00’da Sekerli Cami’nden gelip almasini söyledigi, belirlenen saatte gidip tuvalette kagit torba içerisinde beze sarilmis vaziyette dinamitleri aldigi... Çiçek Sinemasi’nin tuvaletinde dinamitleri Yunus Ilhan’a verdigini, film sirasinda dinamitleri patlatmasini söyledigini, saat 20.45 siralarinda filme ara verildiginde patlama oldugunu, kendisinin de Mustafa Tecirli ile birlikte balkonda bulundugunu, patlamadan sonra solcular tarafindan atildigi süsü verdirmek için ‘Kanimiz aksa da zafer Islamin, Kahrolsun Komünistler’ gibi slogalarlar atildigini, halki tahrik etme görevinin Mustafa Ekinci’ye verildigini, 50 cm uzunlugundaki sopalarin sinemada bulunan grup tarafindan alindigi, Cumartesi ve Pazar günleri ilde büyük olaylarin yasandigini, birçok insanin hayatini kaybettigini olaylarin bu insanlarin tahriki neticesinde çiktigini, olaylardan dernegin ve dernek baskaninin haberi oldugunu ve bu insanlarin tertipledigi...
- Ökkes Kenger’in ETKO olaylariyla ilgili olarak yakalanan Ismet Çalisir’in ifadesinde ‘Teskilata patlayici madde temin eden kisi’ olarak geçtigi, patlamadan önce Ankara ÜGD’de 294351 numarali telefonla konustugu, Kenger’in patlamayi bekliyormus gibi salondan çikan sahislari toplayarak onlara öncülük ettigi... Kenger’in patlama dahil ilde süregelen olaylar için Ankara ÜGD Genel Merkezi’nden talimat almis olabilecegi hususlari belirtildi.
Asker müdahale etmis ama...
Raporda, Alevi mahallerine yapilan saldirilarla ilgili ifadeler hem vahsetin boyutunu ortaya koyarken, hem de asker müdahale etti seklinde açik bir yalan yer aliyor. Askerin olaylara ancak vahset çigrindan çiktiktan sonra müdahale ettigi biliniyor:
- 23 Aralik 1978... Alevi vatandaslarimizin oturmakta oldugu Yörükselim Mahallesi’ne saldirilarin yogunlastiginin ve bu mahalle sakinlerinin topyekün imha edileceklerinin görülmesi üzerine mahalle sakinlerini askeri birliklerce askeri bölgede güvenlik altina alindigi...
Raporda, dönemin Valisi Tahsin Soylu tarafindan Içisleri Bakanligi’na gönderilen ve olaylari degerlendiren bir yazida da gerekçeyle ilgili su degelendirmelere yer veriliyor:
“Maras halkinin takriben yüzde 10’u Alevi vatandaslardan olusmaktadir. Ülkemizde yillardan beri gerek maddi gerekse siyasi ihtiraslari ugruna Alevi vatandaslarin Komünist, din düsmani oldugunu yayan, bu yolda bütün yayin araçlarindan yararlanarak Sunni halki bu kesime düsman eden belli çevreler, ikinci MC hükümetin bir önergeyle düsürülerek yerine günümüz hükümetinin kurulmasindan bu yana bu bölücü ve demokrasi düsmanligi olan kistirtma ve tahriklerini had safhaya ulastirmis bulunmaktadir. Hatta kaybettikleri makamlarini ve devlet olanaklarini demokratik yollardan geri almalarinin olanaksiz oldugunu gün geçtikçe daha belirgin bir sekilde gören ve yeni hükümetin bazi devletlestirme ve çok kazanandan çok vergi alma gibi tasarilardan tedirgin olan kapitalist is sahiplerince de desteklenen AP ve MHP liderlerinin televizyon ekranlarindan parlamentonun en büyük partisi olan CHP’yi komünistlikle suçlamak ve yandaslarini hükümete ve destekleyen çevrelere karsi eylemlere çagiran demeçleri ilimiz halkini yasadigimiz bu dehset verici katliama yönelten etkenlerin basinda gelmektedir. Öte yandan yakalanan bazi yasli sahislar, ‘din elden gidiyor’ vurun gavurlara’ diye bagirmalari, ‘Müslüman Türkiye, Seriat devleti” gibi yazilar yazmalari olaylara irticai bir mahiyet de kazandirmaktadir.”
(soL - Haber Merkezi)