Marka Insanin Kendine Yabancilasmasi

Marka  Insanin Kendine Yabancilasmasi

haybergursoy.blogspot.com

 

 



Marka  Insanin Kendine Yabancilasmasi



1998 yilinda Ericson 337-338 cep telefonu satildigi siralarda magazaya bir müsteri geldi. Bir kadin perperisan, saçibasi daginik,yalinayagiyla terligini sürükleyerek, elinde tutugu çocugun hali içler acisiydi.

-Bir telefon almak istiyorum,dedi.

-Cep telefonu mu!

-Evet,niye sasirdiniz?

-Ne bileyim? Cep telefonunu ben kullanmiyorum da… Sizin ihtiyaciniz…!

-Ben insan degil miyim? Ne yani ben kullanamaz miyim? Isyerinde herkesin var.

……….

Hikayeyi belki siz de bilirsiniz. Avrupali isadaminin elinde eski telefon vardir ve bunu gören Türkler sasirir…

………

Mecidiyeköy  metrobüs ile metro hatti,Trump Towers kulesi yol baglanti proje çalismalari yapiliyor. Parasi olanin rezidansina metro baglantisi yapiliyor.  Henüz 15-16 yaslarinda isçi genç de yeni yapilmakta olan yürüyen merdivenlerin korkuluklari üzerine tünemis, kayitsizca oradan geçenleri seyrediyor.

Otobüs tiklim tiklim dolu,ayaktayim ve arkamdaki koltukta oturan ikisi de ayni yaslarda liseli iki genç kiz insana gina getiren uzun bir Iphone muhabbeti yapiyorlar.

-Iyi ki hayatimda Iphone varmis. Iphone olmasa ben ne yapardim? Biz önceleri nasil yasiyormusuz?

Kizlardan biri korkulukta oturan genci gördü.

-Iiiiiy!Dedi igrenerek. Suna bak. Bununla ayni okulda olmak istemem. Bunlar meslek lisesinde okuyorlar.

-Ay ay! Bir de tükürüyor!Iiggh!Ay midem bulandi.

-Iyi ki çok çalismis,470 puan almisim da bu okula girmisim. Yoksa bunlarin arasinda olacaktim. Ben bunlarla birlikte okumazdim. Iyi ki disimi sikip ailemin sözünü dinlemisim.

………

Esenler’de bir esnafin çok basarili kizi Bahçelievler Anadolu Lisesi’ni kazanir. Kiz okula kaydolduktan sonra,okulda bir türlü arkadas edinemez. Herkes markali giyinmektedir. Hep marka muhabbetleri yapilmaktadir.Kiz onlar arasinda kendine yer bulamaz. Kendini asagilanmis hisseder. Gelip babasina yalvarir.

-Baba beni bu okuldan al. Ben bu okulu sevmedim.

-Kizim ilk sinavlar olana kadar disini sik. Tamam olmazsa seni bu okuldan alacagim. Tamam mi?

Kiz ilk sinavlarda sinifin en yüksek notlarini alir. Bu sefer diger arkadaslari yavas yavas çözülür. Ona yaklasmaya,arkadasligini kazanmaya çalisirlar… Daha sonra kiz okuldan ayrilma isteginden vazgeçer.

 

Eski Marllboro sigarasinin yerini simdi Iphone aldi.

Önce bir ayricalik simgesi iken herkes Marlboro içmeye basladiginda bir esprisi kalmadi. Herkes Iphone kullandiginda da bu böyle olacak.

Efendim bir topluluga marka giyinip kusanarak giderseniz sizi adam yerine koyarlarmis. Gençlerin iddiasi bu! Sizin öyle kolay lokma olmadiginizi görürlermis. Demek ki onlarda da ayni sikinti var. Adam olamamak! Marka ile adam olunacagini sanmak! Her iki tarafta da sorun var.

Marka bir makyajdir. Insanin kisiligini gizlemeye yarayan bir araçtir. Sahte bir güzellik ve sahte bir görüntü verir. Koflugu gizler, kisiligi, kisinin kendine güven kaybinin ifadesi haline gelir.

Sekilciligin pompaladigi bir çilginlik marka… Kapitalizmin can simidi! Bu açligi kesfedenler büyük paralar kazaniyorlar. Üretildigi yerde 100-150 dolar olan ülkemizde 1500-2000 dolara satilan bu telefon 93 milyar dolarlik dev bir bütçeli bir sirket ortaya çikariyor! Amerikan bütçesini de sollamis, Apple!

Kapitalizmin,yani içinde yasadigimiz sistemin genlerine isleyen bir sekilcilik… Bu her yerde her seyde kendini gösteriyor. Bilginin olmadigi yerde sekilcilik önem kazaniyor...  Sekil sartlarina uyarsaniz sorun olmaz…Herkes sinifi geçmis olur. Herkes sizi dis görünüsünüzle tanimis olur. Sizi dis görünüsünüzle yargilarlar. ‘Içi beni yakar,disi seni.’ ‘Kara keçiyi gören içi dolu yag sanir.’ V.s v.s…Iste o zaman su ünlü ‘algi’ sorunu ortaya çikiyor. Algi yaratmak! Bu oldugundan farkli görünmektir.Insanlar birbirine oldugundan farkli deger verme sahteciligine girisir, hayal kirikligina ugrarlar,yanilirlar. ‘Ben de seni adam sanmistim!’ Sekilcilik,marka,algi…Bunlar birbirinden ayrilmaz kardeslerdir. Sekilcilige çok deger veriyoruz. Sekille aldatiyoruz,sekille aldaniyoruz. Her seye bu kadar kolay inanmamizin belki de en önemli sebeplerinden biri budur.

Marka statü kazanma yoluyla esitlik saglama araci…

Eziklik,asagilanmislik duygusu hissedenlerin,bununla basa çikamayip sarildigi bir araçtir,marka… Bunun için borçlanir,bedel öder,her çiktiginda yenisini alma saplantisi içine girer….Yeter ki onu ‘bir sey’ sansinlar…Sanmak üzerine kurulu sanal dünyanin aciz bir insani haline geldigini fark etmez bile.

Marka insanlar! Çakma Insanlar!

Marka ile marka insan olunmaz,ancak sekilci,çakma insanlar olur. Siz hiç marka giyerek büyük adam olundugunu gördünüz mü? Tarihi kisiliklere bir bakin,içlerinde giydikleri,kullandiklari markalarla ünlü olan biri var mi?

Eskilerin bir sözü vardir.’Insan giyimiyle kusamiyla karsilanir,bilgi ve zekasiyla ugurlanir.’ Bilenler insanlara bu gözle bakarlar…’Elbise yürümeyi,para konusmayi ögretir.’ Içini dolduramaz iseniz o zaman ‘emireri’ olursunuz,ayak isleri gören birileri olursunuz.

Çilginliginiz bir marka yaratir ve sizi bu markanin esiri yapar. Bu sayesinde cep telefon ve onun gibi sirketler bu çigliligi paraya çevirerek onlarca ülkenin bütçesini asan bir bütçeye sahip olmuslardir.

Bir markaya bagimli iseniz ona toz konduramazsiniz. Duygusal bir bag kurarak yanlisini dogrusunu sorgulayacak kadar gerçekçi olamazsiniz. Bu farkinda olmadan her taraf tuttugunuz sey için geçerli hale gelirsiniz. Vicdaninizi farkinda olmadan bu taraftarliginizla(!),bu yanliliginizla(!) ölüme sürüklersiniz.

Bence su sorulari marka çilginlarinin kendilerine bir sormalari gerekir.

Sizin yasam tarziniz olan bu markalarin degerine deger katarak,korkunç karlar etmelerine neden olmuyor musunuz? Bir fetis yarattiginiz ve bunun esiri oldugunuzun farkinda misiniz? Satis zincirinin bir parçasi oldugunuz ve daha fazla para kazandirdiginiz için kendinizi ayricalikli mi hissediyorsunuz? Bundan yararlanmak isteyen sirketler kasalarini doldururken size minnet borçlari yok mudur? Marka konusarak,markalasacagini sanmak,yasaminizi marka çilginligi ile sinirlandirmak sizi bir tür hapis ile karsi karsiya getirirken dünyadan baginizi koparmiyor mu? Marka bagimliligi ruhsal bir sorunsallik yaratmiyor mu? Marka ile daha mi degerlisiniz? Marka olmazsa bir hiç misiniz? Marka her seyin en iyisi mi? Digerleri kötü mü?


29.09.2012