Tarih: 01.01.2018 00:00

18 Mart Çanakkale Zaferi

Facebook Twitter Linked-in

18 Mart Çanakkale Zaferi

 

Çanakkale Zaferi, aziz milletimizin tüm imkânsizliklara ragmen, inanç, azim ve kararlilikla vatanimizi düsman isgaline karsi korumak için tarihimizin altin sayfalarina yazdigi bir destanin adidir.

Bundan 99 yil evvel, Sevr emellerini gerçeklestirmek isteyen ve sahip olduklari büyük askeri ve teknolojik güçle Çanakkale önlerine kadar gelen emperyalist güçler, milletimizin iman gücü karsisinda asla unutamayacaklari bir ders almislardir.

Çanakkale destani, imanli yüreklerin kazandigi zaferin adidir. 99 yil önce isgalci devletlere karsi girisilen varolus mücadelesidir. Bugün bütün dünya mazlumlarinin ilham kaynagi olmustur. Çanakkale savasi, silahla iman gücünün çarpismasidir. Çanakkale toplu vuran yüreklerin, birbirine kenetlenmis gönüllerin ortak zaferidir.

Çanakkale mucizeler harbidir. Çanakkale’de yedi düvelin teknolojik üstünlügüyle saldirmasina ragmen, tüm imkânsizliklara ve yokluklara ragmen, imanla kazanilan zaferin adidir. Çanakkale savasi sadece topla tüfekle degil, mucizelerle kazanilmis bir zaferin adidir. 

Çanakkale zaferi denince hep aklima Merhum Milli Görüs Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamizin su sözleri geliyor.

“Bir milletin asil gücü; topu, tüfegi yahut tanki degil imanli ve inançli gençligidir.”
“Iman varsa imkanda vardir.”

Peki su cümleyi duyup da irkilmeyen birisi var midir?

"Herhangi bir kimse, Malazgirt’te inanisinin sahlanisini yasamadan, Kosova’da, Nigbolu’da bir kiliç olup parlamadan, Ulubatli Hasan olup Istanbul’u fethetmeden, Sultan Fatih olup atini denize sürmeden, Kanuni olup sanli ordulariyla Avrupa’nin içlerine yürümeden, Seyit çavus olup 250 kiloluk mermiyi “Ya Allah” deyip namluya sürmeden, bir insan Sakarya’nin siperlerine girmeden ve Kibris’ta düsman tahkimatinin arasindan geçmeden Çanakkale Zaferinin ne oldugunu anlayamaz."

Vatanin dört bir yanindan gelerek, Türküyle, Kürdüyle, Laziyla, Çerkeziyle savasan ve bu ugurda sehit olan ecdadimiz, milli birlik ve beraberligimizin ne kadar güçlü temellere sahip oldugunu tüm dünyaya göstermistir.

Çanakkale Zaferi; vatanin, milletin, bekasi ve mutlulugu için canlarini feda edecek kadar benliklerinden vazgeçmis yüz binlerce milli kahramanin, ilahi bir mücadele gücüdür.

Çanakkale Savasi; yalnizca bir askeri basari degil, izzeti, nefsi ve haysiyeti ile oynanmak istenen milletimizin topyekün ayaga kalktigi bir dirilis ve yükselis abidesidir. Bu savasta tüm dünya, Anadolu insaninin cesaret ve iradesine sahitlik etmistir.

 Çanakkale Zaferi; sadece geçmisimizin aziz bir hatirasi degil, gelecege yürüyüsümüzün en güçlü ilham kaynagidir. Çanakkale, milli suurlanmanin ruhu, kardes olmanin ve beraber yasamanin adidir.

Bir ahlak ve karakter abidesi olan Istiklal Marsi Sairimiz Mehmet Akif Ersoy`un azimle, inançla, büyük fedakârliklarla yürütülen istiklal mücadelemizi, destanlastirdigi ve ebedilestirdigi muhtesem misralarindaki o kutlu sözlere mazhar olan 250 bin sehit vatan evladini neden bedrin aslanlari ile bir tuttugunu simdi daha iyi anlamaktayiz. 

Ey, bu topraklar için topraga düsmüs, asker! 
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alni deger. 
Ne büyüksün ki kanin kurtariyor Tevhid`i... 
Bedr`in arslanlari ancak, bu kadar sanli idi.

Bu vesileyle tarih boyunca vatan ve millet sevdasi ile sehit düsmüs sanli ecdadimiza; basta Çanakkale’de can veren 250 bin sehidimiz olmak üzere, bu vatani bize emanet eden tüm sehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle aniyorum.

Içinde bulundugumuz bu güzel ayin maneviyatini yüreklerimizde hissederek, bize bu cennet vatani yurt eden sehitlerimizi birer fatiha ile anan, tüm dostlara selam olsun.

Saygi, Sevgi ve Hürmetlerimle...

Ahmet KURT

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —