12 Eylül dava dosyasina giren belgeler arasinda dönemin Basbakani Süleyman Demirel’in 19 Kasim 1975’de dönemin MIT Müstesari Hamza Gürgüç’e gönderdigi bir yazida “Üniversitelerde ve liselerde yaygin anarsi hareketine olaylarinin nedenini” sordugu anlasildi. Demirel, Gürgüç’ten “Bu hareketlerin içerisinde kimler vardir?” sorularinin en kisa zamanda yanitlanmasini istedi. Gürgüç imzali yanit Demirel’e 10 Aralik 1975’te ulasti. “Çok gizli” ibareli raporda anarsinin nedeni olarak sol gösterildi.
‘Aydinlar solu destekliyor’
Bu rapora göre MIT, sol hareketin “komünist” oldugunu, aydinlar tarafindan desteklendigini belirttikten sonra solcularin karsisinda ise “anti-komünist ve milliyetçi” gençlerin oldugunu belirtti. Komünist hareketin arkasinda eski ve yeni komünistler, aydinlar, yazarlar, ögretim üyeleri ve ögretmenlerin oldugu ileri sürülen MIT raporunda Türkiye’de bir komünist tehlikenin oldugunun artik inkar edilmeyecegi ifade edildi.
‘Fasist degil, reaksiyon’
Solcularin hareketinin “aksiyon” ülkücülerin ise “reaksiyon” olarak nitelendigi raporda bu ayrimin Marksistlerin diyalektigine de uygun oldugu ileri sürüldü. Raporda söyle denildi: “Komünistler, Türkiye’de hür devletin temelini, insanlik haysiyetinin özünü kuvvetle tehdit eder hale gelince, izdiraplar ve felaketler pahasina kazanilmis Türk devletini, beynelmilel komünizmin pençesine kaptirmak istemeyen gençligin direnise geçmesi en tabii neticesidir.”
‘Komünistleri öldürün’
Belgeler arasinda MIT’in CHP’nin iktidarda oldugu 15 Subat 1978’de, ülkücülerin faaliyetlerine iliskin hükümete ilettigi bir istihbarat raporunda ise “Ülkücü kuruluslara genel merkezden verilen talimatta yurt sathinda anarsinin durmamasi için elden gelenin yapilmasi istenmistir. Bu karar kamuoyunda ‘hükümet anarsiyi önledi’ seklinde bir fikir uyanmamasi için alinmistir. Bundan sonra ülkücüler eskiden oldugu gibi yakaladiklari karsit görüslü ögrencileri sadece döverek göz dagi vermeyecekler, komünistleri yakaladiklari takdirde öldürecekler” denildi.
‘MHP sag cunta bekliyordu’
Ayni belgede MHP’nin ve lideri Alparslan Türkes’in “sagci bir cunta” beklentisi içinde olduguna iliskin de çarpici bir bilgi yer aldi. MIT belgesinde, “Alparslan Türkes kendisi ile görüsen bazi ülkücülere hükümetin en geç bütçe oylamasindan sonra düsürülecegine yemin ederek ifadede bulunmus ve morallerini bozmamalarini istemistir. Ülkücü çevre, ordu üst kademelerinden bazi komutanlarin, Türkes’in arkadasi ve kendilerine yakin olarak görmekte, bu komutanlarin yakinda Sag Cunta tesis edebileceklerine inanmaktadir” denildi.
‘ABD 2 gün önce biliyordu’
MIT’in 12 Eylül 1980 tarihini tasiyan istihbarat raporunda ise yillardir tartisma konusu olan ABD’nin darbedeki rolüne iliskin tarihsel önemde bir bilgi yer aldi. ABD’lilerin darbeyi 2 gün önceden bildigini ortaya koyan “ABD Büyükelçiliginin faaliyetleri” konulu raporda “ABD Ankara Büyükelçiligi’nin bütün personeli 11 Eylül 1980 gecesi saat 23.30’dan itibaren büyükelçilikte toplanmistir. Büyükelçilikte çalisan bir mahalli personel 12 Eylül 1980 sabahi yaptigi görüsmede, Elçilik mensuplarinin askeri müdahale olacagini iki gün önceden bildiklerini beyan etmistir” denildi.
Mahkeme MIT’e sordu
Özel Yetkili Ankara 12. Agir Ceza Mahkemesi, Meclis’e 12 Eylül darbesi öncesinde, darbeyle ilgili MIT tarafindan TBMM Baskanligi’na bilgi verilip verilmedigini sordu. Mahkeme, 11 Eylül 2000 tarihinde Izmir’den avukatlarin, Milli Güvenlik Konseyi Üyeleri ile sikiyönetim komutanlari hakkinda yaptigi ve dönemin Yargitay Cumhuriyet Bassavcisi Vural Savas’in TBMM’ye gönderdigi dosyayi talep etti...
