Muhatap BDP

Türkiye 30 Eylül’de Basbakan Tayyip Erdogan ’dan, 1 Ekim’de de Cumhurbaskani Abdullah Gül ’den iki önemli konusma dinledi. Basbakan sikça Gül ile aralarinda sorun olmadigini söylese de iki liderin detayli konusmalarinda Kürt sorununun çözümünde muhatabin kim oldugu, BDP ’lilerin dokunulmazligi, tutuklu vekillerin durumu, basin özgürlügü ve ekonomi konusunda derin görüs ayriliklari vardi. En önemli görüs ayriligi Basbakan’in dogrudan PKK ’yi adres göstererek disladigi BDP’nin, Gül tarafindan müzakerelerin muhatabi olarak gösterilmesiydi.

BDP’ye yaklasim farki 
Gül, TBMM ’nin açilisinda yaptigi konusmada bütün siyasi partilerin liderlerini “saygideger” olarak niteledi ve hepsinden sartlarin gerektirdigi ortak tavirlari bekledigini söyledi. Gül, Semdinli’deki kucaklasma nedeniyle BDP’lileri elestirip “Yemininize bagli kalin” uyarisi yapsa da “saygideger liderler” ifadesini kullanirken parti ayrimi yapmadi. Gül’ün “Bugün konjonktürel sebeplerden artan terör saldirilarinin tuzagina düsüp, yanlis istikamete girmemeli ve tekrar kisirdöngü içine düsmemeliyiz. Bu baglamda, bütün sorunlarin çözüm yerinin bu Meclis oldugunu hatirda tutmali ve yeni anayasahazirlanmasi çabalarimizi da kararlilikla sürdürmeliyiz” sözleri de sorunun çözüm adresini TBMM, muhatap olarak da BDP’yi gördügünü ortaya koyuyordu. 
Oysa Basbakan Erdogan , son zamanlarda BDP’ye yönelik açiklamalarinda “terörün uzantisi” ifadesini kullaniyor. Erdogan, BDP’lileri müzakere sürecinin disina iterken liderlerden ‘empati’ bekleyen Gül, “Dislayici ve birbirimizden uzaklasmayla sonuçlanacak bir üslup kullanmaktan da kaçinalim. Sözümüz güçlü olsun derken kendi söylemlerimizin esiri olabilir ve ileride telafisi çok zor noktalara varabiliriz” uyarisi yapiyor. 
Gül ile Erdogan arasindaki ‘görüs farkliliklari’ndan biri de tutuklu vekiller konusu oldu. Gül, haklarinda kesin yargi karari olmayan milletvekillerinin TBMM’de olmasi gerektigini belirterek, son günlerde BDP’lilerin dokunulmazliklarini kaldirma hazirligi yapan AK Parti ’yi de 1994 fotografini ima ederek uyardi. Gül, “Meclis kompozisyonunda meydana gelebilecek her türlü noksanlik, geçmiste yapilanlari tekrar etmekten ve çok ihtiyacimiz olan çözümleri daha da ötelemekten baska bir ise yaramayacaktir” yorumunu yapti. Erdogan ise polemige girmek istemediginin altini çizerek Gül’le bu konuda tamamen ayri düsündüklerini saklamadi.

‘Basin engellenmemeli’

Dogrudan olaya deginmese de sözü bir sekilde AK Parti’nin kongresinde Cumhuriyet ve Sözcü’nün de aralarinda bulundugu alti gazeteye ambargo uygulamasina getiren Gül, “Gazeteciler, haberciler ve bir bütün olarak medya mensuplarinin halki haberdar etme görevlerini yerine getirirken hiçbir engelle karsilasmamalari da temel esastir” dedi. Erdogan’in bu sözlere de yaniti gecikmedi ve akreditasyon yasaginin arkasinda durdu.

Sistem arayisi iyi ama...

Gül’ün AK Parti Kongresi’nde sistem tartismasi baslatan Erdogan’a kismi uyari içeren bir mesaji daha vardi. Sözü yeni anayasa yapim sürecine getiren Gül, gündeme getirilen sistemlerin olumlu ve olumsuz yanlarinin irdelenmesi gerektiginin altini çizerek, “Bu yolda eksikler veya yanlis uygulamalar, demokrasiyi zedeleyen görüntüler söz konusu ise bunlarin hepsi hiç gecikilmeden ortadan kaldirilmalidir” dedi.

Gül’ün destegi Babacan’a

Gül ile Erdogan arasindaki ‘görüs farki’ ekonomi konusunda da kendini gösterdi. Basbakan Yardimcisi Ali Babacan ile Ekonomi Bakani Zafer Çaglayan arasindaki fren-gaz tartismasinda Basbakan Tayyip Erdogan Türkiye hizli giderken frene gerek olmadigini savunan Çaglayan’in yaninda yer almisti. Gül ise ekonomi ile ilgili uyarilarini siralayarak bir ayagin frende olmasi gerektigini söyleyen Babacan’in ihtiyatli politikalarinin arkasinda durdu.