Yesilkarti iptal edilince tartistigi ve tekme tokat kovuldugu toplum sagligi merkezini tüfekle bastigi gerekçesiyle tutuklanan ve 16 yil hapse mahkum edilen kanser hastasi Muhlis Barut, dün öldü. Cumhurbaskani Abdullah Gül ’ün devreye girmesi bile “Günleri sayili” denilen Barut’un son saatlerini ailesinin yaninda geçirmesine yetmedi. 24 yasindaki kizi Gönül Barut’un Radikal ’e aktardigi kadariyla hayali, “Iskembe çorbasi içmek, komsulariyla mangal yapmak ve yeniden çalismaya baslamak” olan insaat isçisi Barut, dün saat 10.30’da son nefesini verdi. Gönül Barut, “Hani cumhurbaskani devreye girmisti? Hani babam son günlerini bizimle geçirecekti” diye sordu.
Izmir ’de yasayan insaat isçisi Muhlis Barut, ailesine bakabilmek gittigi Libya ’dan tifoyla döndü. Hastalik bir süre sonra karaciger kanserine dönüsmüstü. Hakkindaki 16 yil 8 aylik hapis cezasi ise Yargitay’da temyiz asamasindaydi.
Adli Tip bekleniyordu
Barut, karaciger kanseri ve siroz teshisi sabit olmasina karsinIstanbul Adli Tip Kurumu ’ndan rapor almak üzere Istanbul’daki Metris Cezaevi’ne gönderilince kizi da pesinden Istanbul’a geldi. Barut için Cumhurbaskani Gül devreye girdi, Yargitay’in dosyayi öne alarak bir tedbir karari olan tutuklulugu kaldirma karari bile Barut’un son günlerini ailesiyle geçirmesi için yeterli olacakti.
Verdigi mücadele neticesinde yalnizca refakatçi olarak babasinin yanindan kalma hakkini elde edebilen kizi Gönül Barut, Radikal ’e “Tahliye olmasi için Adli Tip raporu bekliyorduk. Ölecegine dair rapor gelmeden ölüm raporu geldi” dedi. Annesi ve erkek kardesinin de Istanbul ’a geldigini ancak savcilik izni olmadigi için görüsemediklerini belirten Gönül Barut, “Hani cumhurbaskani devreye girmisti. Hani babam son günlerini bizimle geçirecekti. Gözlerimin önünde öldü” dedi. Babasinin son saatlerini “Dün aksam saat yedide mide kanamasi geçirdi. Cigerleri agzindan geldi. Serum taktilar. Beni yaninda birakip gittiler” diye aktaran Barut, yogun bakim yönündeki talebinin ise gece 02.00’ye kadar degerlendirmedigini savundu. Bu süre zarfinda cezaevi savcisini ve müdürü aradigini belirten Gönül Barut, “Sonunda yogun bakima aldilar. Kalbi iki kez durdu. Çalistirdilar. Üçüncüde geri dönmedi ve öldü. Babamin gözü açik gitti” diye konustu. Gönül Barut kirgin ve öfkeli: “Ben simdi babamsiz nasil yasayacagim. Bu isin pesini birakmayacam. Artik adalete inanmiyorum. Babama 16 yil hapis veren mahkemeden ve taniklardan sikayetçi olacagim. AIHM’e kadar giderek babamin hakkini savunacagim.”
‘Bugün git yarin gel’ derken...
Gönül Barut, babasinin son günlerini 3 Eylül’de Radikal ’e söyle anlatmisti: “Her gidisimde ‘Beni ne zaman çikariyorlar’ diye soruyor. Ramazan ’da pide yiyemedi. Pide yemek istedigini söylüyor. Bana hâlâ ‘Siz çalismayin, ben çikinca çalisacagim’ diyor. Ölecegini bilmiyor, söylemiyoruz. Yaninda aglamiyorum, çikinca aglamaktan kendimden geçiyorum. Samatya’da da çarsamba günü doktorlarla toplanip rapor verecegiz dediler. Ne çarsambasi belki bir günü bile yok. Babam ölüyor...” Muhlis Barut, kizinin bu sözlerinin Radikal ’de yayinlanmasindan tam 1 hafta sonra öldü.
Cumhurbaskani yetkisi yetmedi
Cumhurbaskani Gül , Muhlis Barut ile ilgili haberleri izledikten sonra yapilacak ne varsa incelenip yapilmasi için bir Cumhurbaskanligi yetkililerine talimat verdi. Kösk kaynaklarindan edinilen bilgiye göre, Kösk’e“Henüz, cezasi onaylanmadigi için hükümlü degil tutuklu, dosyasi Yargitay’da. Bu asamada yasal mevzuat uyarinca, Cumhurbaskani’nin yetkisini kullanarak yapabilecegi birsey yok, affetme yetkisi de bulunmuyor” seklinde bilgi verildi. Gül’e Barut’un hastanede oldugu ve ailenin de kendisiyle düzenli olarak görüsebildigi bilgisi de iletildi.