Biz de çok ünlü birinin basina bir is gelmedikçe kamuoyunun gündemine pek gelmiyor. Gelmedigi gibi önlem de alinmiyor. Bir kere bu sahtekarlar, dolandiricilar zeki insanlar. Isleri üzerinde yogunlasiyor, odaklaniyorlar. Hedefleri ise otomatik savunma mekanizmalari gelistirecek olanaklardan yoksunlar.
Polisin gerekçesi hazir: Yakaliyoruz, mahkeme serbest birakiyor.
Bu hassasiyet hirsizlar, dolandiricilar için gösterilirken en küçük hak arama mücadelesinin nasil siddetle karsilik bulduguna hepimiz tanigiz. Hak arayanlara en siradan, en basit gerekçelerle akil almadik bir kilif bulunarak, örnegin: Ieolojik halay çekmek, ideolojik islik çalmak, gitar çalarak kitleleri etkilemek...
Posu giyen üniversite ögrencisi 14 aya hapis cezasi aldi. Anlayacaginiz akil almadik cezalar veriliyor.
Hepsinin gerekçesi ayn: örgüt üyeligi
Iste dolandirilmanin nedeni tam da burada yatiyor.
Canan Karatay’in dolandirilma öyküsünü ezberledik. Ona karsi olanlar da bir gerekçe yarattilar: Hipoglisemi tanisi koyup ‘bal yesin’ dediler. Oysa biz ne bal yiyenlerin dolandirildigini gördük.
Korkularimizin da savunmasizligimizin da nedeni egitim? Egitim sistemimiz bizi hirsizlarin hedefi haline getirmektedir.
1-Egitim sistemimiz dolandirilmaya müsait bir sekildedir: Ezberci, sormayan, sorgulamayan, hak aramanin önünü tikayan. Kitabin suç delili oldugu bir Türkiye’de 6 kisiye bir kitap düserken; yilda bir kisi Japonya’da 24, Fransa’da 17 kitap okumaktadir. Okumayan, ‘dogustan filozof’ bu insanlar için egitimde tam bir handikap olusturmaktadir.
2-Haklarimizi ögrenmeden yasiyoruz. Haklarimizi savunacak egitimden yoksunuz. Faydasiz, yararsiz, yasadigimiz hayatla bir ilintisi olmayan bilgilerle kafamiz sisiriliyor. Savunma mekanizmalarimizi harekete geçirecek demokratik haklarimizi kullanacagimiz bir egitim verilmiyor: Hem evde hem okulda hem sokakta. Bunu kullanmaya kalktiginiz da kendinizi içerde bulabiliyorsunuz. Hak arama yollarinin kapali oldugu bir ülkede dolandirilmak kadar olagan bir sey var mi?
Bizde devlet bireyin hizmetkari olarak degil, bireyin devlet ugruna harcanmasi gerektigi gibi toplumsal bir anlayis ve hafiza var.
Kutsal korkularimiz var.
Devlet korkusu, din korkusu, v.s… Bu bizim korkularimizin aklimizin önüne geçtigine, birilerinin de bizi kolayca dolandirdiklarina tanik oluyoruz. Bizi yalnizca bu tip dolandiricilar mi dolandiriyor. Piyasa bireylerin cehaletini paraya çevirme konusunda uzmanlastigi gibi, bu anlayis üzerine sekillenmis bir yapiya sahip.
Bu dolandirilma klise ve hikayesini daha önce yazmistim.
http://www.gazeteesenler.com/Yazar/Hayber-Gursoy/Nasil-Aldatilirsiniz.php