Bugün, 23 Ekim 2025 Perşembe

Neden simdi? Var mi bir hikmeti?

Neden simdi? Var mi bir hikmeti?

EGITIMDE KESMEKESIN YENI ADI: 4+4+4 Özge Ayaz / Tuba Güngör / Sevda Karaca

Okullarin açilmasina çok az kaldi, 4+4+4 kesmekesinin sikintilari ise hem aileleri, hem egitimcileri hem de çocuklari çoktan sarmis durumda. Çok tartisilan, tepki toplayan yeni sisteme iliskin Milli Egitim Bakanligi ise yapilan elestirileri ve itirazlari “ideolojik yaklasimlar” olarak degerlendiriyor. Bakanlik, okullarin açilmasiyla birlikte ortaya çikacak olan tüm sorunlari gözettigini, “sakin olunmasi” gerektigini ifade ediyor.
Toplumun her kesiminden yükselen sorulara cevap vermek üzere Milli Egitim Bakanligi “12 Yil Zorunlu Egitim: Sorular Cevaplar” basligiyla bir brosür hazirladi. Bu brosürde en çok sorulan 93 soruya Bakan Ömer Dinçer imzasiyla cevap veriliyor. Biz de dosyamiz boyunca her gün, bu brosürde yer alan sorulara “gerçek” cevaplari arayacagiz. Bakanlik ne diyor? Uzmanlar ne söylüyor? Bakanligin açiklamalari yeterli mi? Yas sorunundan, okullarin fiziki kosullarina, ögretmenlerin karsilasacagi güçlüklerden, seçmeli derslere, müfredattan, çocuk isçilik ve çocuk gelinlige uzanan sorunlar yumagina uzmanlarin, egitimcilerin, velilerin, demokratik kitle örgütü temsilcilerinin ve akademisyenlerin cevaplarini paylasacagiz. Dosyamiz boyunca MEB’in “bütün sorularinizin cevabi burada” diye sundugu brosürdeki sorulari sorarak ve cevaplayarak ilerleyecegiz.
Dosyamizin ilk gününde, yeni sisteme neden ihtiyaç duyuldugunu, bu sistemle ne yapilmak istendigini tartismaya açtik.


DEGISIKLIGE NEDEN GEREK DUYULDU?

MEB NE DIYOR?

* Amaç okullasma oranini yükseltmek: Gelismis dünya ülkeleri ile Türkiye’nin egitim süresi arasinda tam yari yariya bir fark söz konusudur. Ülkemizde ise nüfusun sadece yüzde 28’inin lise mezunu oldugu dikkate alinirsa, bu degisiklige ihtiyacin ne kadar büyük oldugu anlasilmaktadir.
* Düzenlemenin en önemli amaçlarindan biri de egitim sistemimizi demokratiklestirme ve esneklestirme arzusudur.
* Ögrenciler sporda, sanatta veya baska bir alanda yetenek sahibi ise veya bu alanlarin birinde kendini gelistirmek istiyorsa 5. siniftan itibaren kendisine bu imkân taninmis olacaktir.
* Yeni sistem, yas araligini düsürerek ilkokullarin ayri binalarda, diger okullara  (ortaokul ve lise) devam eden ögrencilerin ise farkli binalarda egitim yapmasina imkân tanimistir.

UZMANLAR NE DIYOR?

EGITIM SEN- Anadilinde egitim olanagi verilmedikçe, mevsimlik tarim isçiligi, çocuk gelinler gibi sorunlarin çözümü için somut adimlar atilmadikça okullasma oranlarinda yurdun genelinde esitlik saglamak mümkün degil. Degisiklik böyle bir dertle planlandi ise öncelikle bu kritik sorunlarin ortadan kaldirilmasi, sonra sistemde degisiklik yapilmasi gerekir. Yine “ortaokul ve liselere devam eden ögrencilerin farkli binalarda egitim yapmasina imkan tanidigi” için yeni düzenleme savunulurken, birkaç soru sonra karsimiza su degerlendirme çikiyor: “Yeni düzenleme ile ilkokul, ortaokul ve liseler bagimsiz (fizikî olarak) olusturulabilecegi gibi, imkân ve sartlarin elverisli olmadigi yerlerde ortaokullarin ilkokullarla ya da liselerle birlikte olusturulmasina da firsat verilmektedir.” Milli Egitim Bakanligi karar versin: Kademelerin ögrencilerinin bir arada olabilmesi bir firsat olarak mi dezavantaj olarak mi algilanmaktadir?
Dünyada, Bakanligin iddiasinin aksine, okul öncesi egitimi ilkögretimin ilk yilina sikistirmak yönünde degil, ayri bir alan olarak düzenlemek seklinde bir egilim söz konusudur.  5 yasin zorunlu egitim kapsamina alindigi gelismis ülkelerde bu yas, “okul öncesi egitim çagi” olarak belirlenmekte, okul öncesi egitime erisim yaygin hale getirilmeye çalisilmaktadir. Bu konuda MEB, kamusal ve yaygin bir okul öncesi sistemi kurmaktan kaçinmakta, her sözünü harfi harfine dinledigi Dünya Bankasi’nin bile bu yöndeki tavsiyesini burada göz ardi etmektedir. Istenen sadece brosürde de söylendigi gibi çocugun “hayata erken adim atmasidir”.

ERKAN AYDOGANOGLU - Egitim Uzmani- Asil amacin bir süredir istihdam iliskilerinde yasanan esneklesmeye paralel bir temel egitim sistemi olusturmak oldugu göz ardi etmemek gerekir. Son on yilda egitim sisteminde yapilan her degisikligin öncelikle “piyasa için” yapildigi asla unutulmamali. Bu düzenlemeleri, 2012-2023 döneminde uygulanmasi planlanan Ulusal Istihdam Strateji Belgesi ile birlikte degerlendirdigimizde, zorunlu egitimdeki degisiklikler ile toplumda tartisilanin çok daha ötesinin planlandigi anlasiliyor. Ulusal Istihdam Stratejisinin ilk hedefi “Egitim ve istihdam iliskisinin güçlendirilmesi” olarak belirlenmis durumda. Örnegin strateji belgesinde “Zorunlu egitim disindaki ögrenme firsatlari çesitlendirilecektir” vurgusu, 4+4+4 seklindeki kademeli egitim ile hedeflenen “açik ögretim” sistemi ile zorunlu egitimin “esneklestirilmesi” arasinda nasil bir bag kuruldugunun anlasilmasini kolaylastiriyor. Yine belgede yer alan egitim ve istihdam iliskisinin güçlendirilmesi basligi altinda kamu kesiminin, mesleki egitimden kademeli olarak çekilerek, bu konudaki inisiyatifin “yerel aktörlere ve/veya özel sektöre birakacagi” ifadesi. AKP, egitimi piyasalastirma ve dinsellestirme uygulamalarinin iç  içe geçtigi bir ortamda hayata geçirmeye çalistigi egitim politikalariyla piyasa degerlerini, “girisimciligi” ve “rekabeti” yücelten adimlar atiyor.


BU DÜZENLEME ILE SIMDI DURUM NE OLMUSTUR?

MEB NE DIYOR?

* Özellikle ikinci kademe, yani ortaokullar, ögrencilerin daha özgür bir birey olarak sivil toplum ve demokratik devlet anlayisi geregince egitim süreçlerinde özgür ve karar degistirme hakkina sahip olmalarina firsat vermektedir.
* Ortaokullar, program bütünlügü korunarak, üst ögretim programlarinin bütününe yönelik olarak fazla sayida seçenegi barindirip, lise ögrenim sürecinde yer alan programlarin tercih edilmesine firsat verecek esneklikte tasarlanacaktir.
* Yeni  düzenleme  ile  ortaokul  ve  liselerde,  Kuran-i  Kerim  ve  Hz. Peygamberimizin hayatinin seçmeli ders olarak okutulmasi saglanmistir.

UZMANLAR NE DIYOR?

ÜNSAL YILDIZ- Egitim Sen Genel Baskani- AKP aslinda yeni bir düzeni insa etmeye çalisiyor. Bu düzenin uzantilarina baktigimiz zaman öncelikle uluslar arasi egemen güçlerin tüm dünyada uygulamaya çalistigi neoliberal düzene paralel adimlar atildigini görebiliriz. Egitim yaratilmak istenen bu düzende en kritik yeri tutmaktadir. Egitim alaninin ciddi bir sekilde birikmis, çözülmesi gereken, köklü tartismalarina dair atilmasi gereken adimlar var aslinda. Siyasal iktidarin yapmaya çalistigi sey bu sorunlari çözmek degil, bu sorunlari gerekçe haline getirerek o yeni düzene olumlu adimlar atmak olarak görüyoruz. Yasa okul içi demokratik ortamla ilgili herhangi bir adim içermiyor. Özgürlesme denilen sey kendi seçmen kitlesine yönelik.  Yani dindar kesime yönelik talepleri özgürlük kapsami olarak görmekten kaynakli bir yanilgidir bu. Toplumsal talepler içinde sadece din derslerinin arttirilmasi yok, baska pek çok talep var. Örnegin anadil ve din derslerinin zorunlu olmaktan çikarilmasi gibi. Bunlar toplumsal talep degil mi?


BU SISTEM NEDEN 4+4+4 DIYE AYIRIP TANIMLANIYOR?

MEB NE DIYOR?

Eger bize  neden 4+4+4 diye sorulursa, benzer bir sorunun mesela Hollanda’ya neden 6+2+4, Japonya’ya neden 6+3+3, Rusya’ya neden 4+5+2, Fransa’ya neden 5+4+3 … seklinde sorulmasi gerekir.

UZMANLAR NE DIYOR?

ÜNSAL YILDIZ- Egitim Sen Genel Baskani: Yapilan birçok bilimsel çalisma, egitimin kesintisiz olmasinin,  egitim bütünlügü ve devamliligi açisindan, çocuklarimiz açisindan daha gerekli ve yararli oldugunu söylemektedir. Siyasi iktidarin yapmis oldugu bu bölme, ilk ve orta ögretim sonrasinda kiz ögrencilerimizi özellikle tasra ve yoksul kesimlerde eve gönderecektir. Erkek çocuklarimizin ise ucuz is gücü arayislarinin karsiligi olabilecek tamirhane dedigimiz ortamlara dogru olarak yönlendirecektir. Bu cevap bunlari tartistirmamaya yöneliktir.


BU KANUN YETERINCE TARTISILDI MI?

MEB NE DIYOR?

1997 yilinda 8 yillik kesintisiz zorunlu egitim, hiçbir hazirlik yapilmadan ve olaganüstü yönetim sartlarinin geçerli oldugu bir dönemde, bir dayatma olarak getirildiginden bu yana egitim yapimizin kesintili veya kesintisiz olmasi tartisilmaktadir. Yani kesintililik veya kesintisizlik sorunu bu ülkede 15 yildir tartisilan bir konudur. Yeterince tartisilmistir.

UZMANLAR NE DIYOR?

EGITIM SEN-  Türkiye’nin önde gelen köklü Egitim Fakülteleri hem kesintili egitimi hem de okula erken baslama yasini uygun bulmadiklarini söyleyen raporlar yayimlamis, her nedense isin uzmani olan üniversitelerin hazirladigi bu bilimsel görüsler “uygun görülüp” taslaga yansimamistir. Örnegin, brosürde bilim insanlarinin elestirel yaklastigi okula baslama yasi konusunda “yasça kayit hakki elde etmemis oldugu halde fizikî ve ruhî gelisim yönünden hazir oldugu düsünülen 61 – 66 ay arasindaki çocuklar da velisinin yazili istegi üzerine ilkokul egitimine yönlendirilebilir” denmektedir. Çocugun fiziksel ve zihinsel olarak okula baslamaya hazir oldugu nasil belirlenecektir? Bu noktada bilimsel veriler tersini söylüyorken sadece ailenin “hazirdir” diye beyan etmesi, hangi bilimsel gerekçelerle açiklanabilir?

ÖVDER IZMIR SUBE BASKANI ORHAN YÜCE - Veliler bu sistemi sadece medyada anlatilan kadariyla biliyor.  Bilgiler de çeliskili.  MEB’in hazirladigi brosür hiçbir soruya cevap vermiyor. Örnegin seçmeli derslerin ve egitimde yapilacak degisikliklerin yalnizca imam-hatipler ve dini seçmeli dersler üzerinden anlatilmasi dogru degil. Çocuklarimizin gelecegi belirlenirken bizim söz sahibi olamamamiz anlasilmaz bir durum. Bu yasa gerek uluslararasi sözlesmelere gerekse anayasanin maddelerine aykiri. Biz söyle bir çalisma yapiyoruz. Izmir’de 43 noktada toplantilar yaptik, kimi zaman evlerde kimi zaman okullarin karsisindaki kafelerde. Gördük ki velilerin bu konuda tedirginlikleri var ama bilgileri yok.  Sorularinin cevaplari ögretmenlerde de okul yöneticilerinde de yok. Peki o zaman Milli Egitim Bakanligi nasil yeterince tartisildigini söyleyebiliyor? Velilere çagrimiz su: Birlik olalim. Bu sistem sadece okulda okuyan 5.5 yasindaki çocuklarin velilerini etkilemiyor. Velilerin tamamini etkiledigi gibi toplumu etkiliyor. 15 Eylül’de Ankara’da eylem yapacagiz.


NIÇIN MEDYA VE DEMOKRATIK KITLE ÖRGÜTLERI BU KONUYA BU KADAR OLUMSUZ YAKLASIYORLAR?

MEB NE DIYOR?

Bu düzenlemeye karsi çikislari iki temel nedene dayandirabiliriz. Birincisinde ideolojik bir bakis vardir. Böyle düsünenler, bireysel ve kültürel farkliliklari  bir  potada  eriterek  tek  tip  insan  yetistirmek  aliskanligindan vazgeçemiyorlar. Dünyayla rekabet etmek gibi bir amaç tasimiyorlar.
Ikinci neden ise bilgi eksikligi, yapilan degisikligin objektif bir sekilde ve  çok yönlü degerlendirilememesidir. Egitim ile ilgili konularda bilimsel yeterliligi bulunmayan ve düzenlemeden habersiz, ama kategorik olarak belirli bir taraf içinde olanlarin elestirileri gerçegi yansitmamaktadir.

UZMANLAR NE DIYOR?

ÜNSAL YILDIZ- Egitim Sen Genel Baskani-  4+4+4 düzenlemesini gerekçelerini sunarak elestiren, bu konuda olumsuz yönde görüs beyan eden taraflarin görüsleri “ideolojik” olarak tanimlanirken, degisikligi tüm topluma resmen dayatanlarin yaklasiminin “ideolojik” olarak ifade edilmemesi dikkat çekici. Sermayenin, egemenlerin dünyasi yaratilmak isteniyor ve biz buna itiraz ediyoruz. Ama bizim disimizdaki birçok çevrenin buna itiraz etmesi, tepki göstermesi, özellikle dinsel referanslarla toplumun yogrulmak istenmesine karsi olduklarinin göstergesidir. Bilgi dedigimiz sey somut olarak yasa, yasanin dayanaklari ve yasanin getirdikleridir. Aslinda biz tam da bunu buradan tartisiyoruz. Siyasi iktidar ise konuyu buradan kaçirarak var olanin disina dogru itiyor. Biz bu yasaya itiraz etmenin toplumsal olarak mümkün oldugunu, bunun biraz da bizim elimizde yogrulabilecegini düsünüyoruz. Bu konuya dair genis mücadele plani öngörüyoruz.


GÜNÜN “BÜYÜK”  KONUSANI

Milli Egitim Bakani Ömer Dinçer açikladi: Yeni sistemle personel, cari, donatim, yapim maliyetlerinin hesaplandi. 30 milyar liraya ihtiyaç var.
Türkiye’deki mevcut 60 bin 165 okulda 25 milyon 429 bin 670 ögrenci egitim görüyor. Toplam derslik sayisi ise 607 bin 98. Egitimde 4+4+4 sisteminin hayata geçmesiyle birlikte yaklasik 200 bin yeni derslige ihtiyaç duyulacagi tahmin ediliyor.


GÜNÜN ISTATISTIGI

*Türkiye Istatistik Kurumu verilerine göre, 2003-2011 yillari arasinda Türkiye’de kamuya ait ilkögretim okullarinin sayisi 35 bin 501’den 31 bin 899’a düstü. Ancak ayni dönemde açilan özel ilkögretim okulu sayisi yüzde 46 artti.
*AKP döneminde açilan Kuran kursu sayisi 3 katina çikti. Diyanet Isleri Baskanliginin verilerine göre, 2003 yilinda 3 bin 852 olan resmi Kur’an kursu sayisi, 9 binlere ulasti.
*Diyanet Isleri Baskanliginin verilerine göre, 2011 yili itibariyle ülkemizde 81 bin cami bulunuyor. Yani her ilimize bin cami düsüyor. Okul sayisi ise toplamda sadece 53 binde kaliyor.


GÜNÜN SAÇMASI

Yeni Akit Gazetesi  4+4+4’e karsi çikan ve eylemlere hazirlanan demokratik kitle örgütlerinin “seytani planlarini” açikladi. Bakin neymis bu seytani planlar:
. 4+4+4’ü durdurmak için okul önlerinde bildiriler dagitilacak.
. 2-5 Eylül tarihleri arasinda Antalya, Istanbul ve Ankara’da eylemler yapilacak...
. Muhtarlar üzerinden örgütlenme çalismalari yapilacak.
. Halka medya üzerinden bilgilendirme yapilacak
Bu “seytani planin” amaci ise Yeni Akit’e göre “Ideolojik ve marjinal yapilariyla cuntaci anlayisa çanak tutan sözde sivil toplum örgütleri, toplumun muhafazakar-dindar yapisini kirmaya yönelik en önemli proje olarak hayata geçirilen, egitimde hayati zindana çeviren 28 Subat artigi 8 yillik kesintisiz egitim sevdalarindan bir türlü vazgeçmemeleri” imis!


SIZDEN GELENLER

4+4+4 sistemi ile ilgili en çok kaygisini duydugunuz konu nedir?

ABDURAHMAN BALCI: Ögrencilerin ve ögretmenlerin durumu. Onlar o yasta ögrenmeye, biz de o yastakilere ögretmeye hazir degiliz.
ESRA DOGAN: ilk 4’ten sonra evden egitim modeli sebebiyle engelli ve kronik hasta çocuklarin sistemin disina itilmesi olasiligi
AKIF YESILYURT: sistemin oturmasi uzun zaman alacak, eski uygulamalar ve yatirimlarin birçogu atil duruma düsecek.
DENIZ GÜMÜSOGLU: Din dersi, Kuran dersi ile cocugumun asimile edilmeye çalisilmasi... bunun yüzünden özel okula bile veririm devlet okulu yerine
DENIZ YILMAZ : çözülmesi kisa vadede çok zor olan norm kadro fazlaligi.
SEMIH: “çocuk isçi”lerin çogalmasina sebep verecek olmasi.
ERAN: tartisilmasi bir seyi degistirmiyor ki, ferman okundu mu kanun oluyor, uymus uymamis kimsenin umrunda degil..
AKIF YESILYURT: Okullar açilmadan sistem hata veriyor. Birkaç seneye sistemin enkazini toplariz.


YARIN: “YAS”TAN EGILEN ÇOCUKLAR



  • Perşembe 20 ° / 17.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cuma 22.5 ° / 17.6 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Cumartesi 17.1 ° / 13.7 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı