Tarih: 10.12.2015 12:30

Nokta`dan kiyameti koparacak `AKP günlügü` dosyasi

Facebook Twitter Linked-in

Nokta`dan kiyameti koparacak `AKP günlügü` dosyasi

Nokta dergisi yine gündemi sarsacak bir dosya ile okuyucu karsisina çikti. Dergide AKP`nin 7 Haziran sonrasi yaptigi bir degerlendirme toplantisinin tutanaklari yayinlandi. Tutanaklarda çarpici ifadeler yer aldi.

Yaptigi haberlerle gündemi sarsan Nokta Dergisi yine önemli bir iddiayla yayinlandi. Dergide AK Parti`de 7 Haziran sonasi yapilan bir degerlendirme toplantisinin tutanaklari oldugu iddia edilen bir metin yayinlandi. Ak Parti`nin beyin takimindan önemli isimlerin katildigi iddia edilen toplantida partinin son durumuyla ilgili çarpici degerlendirmeler ve itiraflar yer aldi. 

Iste Nokta`da yayinlanan o dosyanin tamami:

"Tarih 1 Eylül 2015…

 

Adalet ve Kalkinma Partisi’nin önemli kurmaylari 7 Haziran seçimleri sonrasi ortaya çikan enkazi masaya yatiriyorlar. Hem yaklasmakta olan kongreye hem de ufukta beliren yeni seçime hazirlik konusuluyor.

 

Masanin etrafinda oturanlar: Ömer Çelik, Mustafa Sentop, Taha Özhan, Erol Olçok, Lütfü Elvan, Taner Yildiz, Ali Sarikaya, Ibrahim Dalmis, Ibrahim Uslu, Hatem Ete, Efkan Ala, Ertan Aydin, Faruk Çelik, Mücahit Arslan ve Mahir Ünal…

 

Masada oturanlar neden kaybettiklerini ve neden kaybetmeye devam edeceklerini, umutsuz bir ruh hali içinde birbirlerine itiraf ediyorlar. Dogru tespitlerin hayata geçmeyip Saray’in duvarlarina çarptigini ise zaman gösteriyor.

 

Bir macera romani gibi soluksuz okuyacaginiz bu notlar, hasta adama dönüsmüs AKP’nin tarihine geçecek nitelikte.

 

Gazetecilere bilgi sizmamasiyla ünlü AKP binasi, ilk kez böylesine büyük sirlar veriyor.

 

AKP’nin ezdigi tüm kesimler için “Nasil ki 28 Subat’ta bize zulmedenler bize karsi direnemediler. Biz de bu kesime karsi koyamayacagiz” cümlesi, yaklasmakta olan sonun, AKP’li kurmaylar tarafindan bilindigini gösteriyor.

 

NOKTA, “AK Parti 1 Kasim seçim strateji toplantisi tutanaklari”ni satirina dokunmadan yayinladi:

 

ÖMER ÇELIK: Dün yapilan toplantida önemli tespit ve teklifler yapildi. Bunlarin her biri üzerinden tekrar geçecegiz. Bu tip degerlendirmeler kendi resmimizi çekmemize de vesile oluyor. Koalisyon görüsmeleri esnasinda hem CHP hem de MHP’yi gördük. O partilere kiyasla AK Parti’nin çok daha ileride oldugunu gönül rahatligi ile ifade edebiliriz. AK Parti kalitesinin karsiligi kesinlikle yüzde 41 degil. Buradan bir basari çikmazsa, bunun üzerimizde ciddi vebali olur. Fakat biz hala yüzde 90 tespit, yüzde 10 teklif düzeyindeyiz.

 

Elimizde 50’ye yakin gündem maddesi var. Kadin, Genç, Çözüm Süreci, DAES, Dis Politika ve Ekonomi gibi basliklarimiz mevcut. Heyetteki arkadaslarimiz kendilerine uygun gördükleri, formasyonu, yönelimleriyle uyumlu basliklari belirleyip o konular hakkinda “söyle bir siyaset izliyorduk, devam ettirelim, ya da su degisiklikleri yapalim” diye somut öneriler getirirlerse hem Kongre hem de seçim kampanyasi çok faydali olur.

 

Bir çogumuzun yazin geçmisi ve entelektüel geçmisi var. Ama bu masada sadece siyasi analiz yapmak yerine siyasetçi olup somut öneriler sunmamiz da gerekiyor.

 

Bu heyet her sabah yarim saat güncel konulari tartissin.

 

Türkiye ve bölgedeki genel gazeteci tutuklamalarina iliskin bilgi notu istenilsin.

 

Bu heyetteki arkadaslar medyayi da dolduran isimler. Arkadaslar televizyona çiktiklari zaman medya üzerinden kitleyi Kongre’ye isindirmalari iyi olur.

 

“AKP’NIN SOYU KURUYOR”

 

IBRAHIM USLU (SUNUM):

 

-AK Parti Kadin seçmen avantajini uzun bir süre elinde tutmustu fakat artik bunu kaybetmeye basladi. Önceden Kadinlarin Erkek seçmene orani  55’e 45 iken simdilerde bu oran esitlendi. Karsilastirmali bir analizle bakilirsa AK Parti’ye destek veren kadinlarin yüzde 13’ü AK Parti’yi desteklemeyi birakti. Bunu en temel sebebi ‘hayat tarzi kaygisi’dir. AK Parti vitrinin de oyun kurucu kadin aktörün olmamasi da bir baska etken

 

-Kadinlar Gençlere nazaran daha kazanilabilir bir yerde duruyorlar. AK Parti’nin bu seçim kampanyasinda ciddi bir ‘Kadin karti’ oynamasi gerekiyor.

 

-Benzer sekilde Kürt seçmen de ayrilik sinyalleri vermeye baslamisti fakat AK Parti bu olguyu da görmezden gelmeyi tercih etti. Uzun yillar “Kürtlerin asil temsilcisi biziz çünkü daha fazla oy aliyoruz” klisemiz alt üst oldu. Su an Kürt seçmenin yüzde 57’si HDP’yi ve ancak yüzde 31’i AK Parti’yi destekliyor.

 

-AK Parti Ege ve Akdeniz’de güç kaybediyor. Bu bölgedeki iller çevre illeri de enfekte ediyor. 7 Haziran’da en büyük düsüs Dogu Anadolu Bölgesi’nde yasandi. Artik o bölgede de birinci parti HDP oldu. AK Parti bu trende göre Iç Anadolu ve Karadeniz’e sikisan bir bölge partisine dönüsebilir. Ayrica gençler de AK Parti’nin basari orani çok düsük. Sadece 18-24 yas arasi grup degil. 25-35 yas arasinda da oy kaybetti. Bunun siyasi açiklamasi AK Parti’nin soyunun kurumasidir. Basarisiz oldugumuz illerdeki sikintilar çözülmüyor, aksine katlanarak artiyor.

 

-AK Parti muhalefet partilerini elestirdigi noktaya dogru savruluyor. Güneydogu ve Dogu Anadolu bölgelerini kaptiran AK Parti’nin Türkiye ortalamasinin üstünde oy aldigi sadece iki bölge kaldi: Karadeniz ve Iç Anadolu.

 

-Eskiden seçmen AK Parti’yi basarili bulsa da ideolojik nedenlerden ötürü oy vermeyebiliyordu. Simdi ise Hükümetin basarili bulunma orani o kadar düstü ki, Hükümet icraatlarini begenmese bile oy veren yüzde2-3’lük bir kitle olusmaya basladi.

 

-Seçimde etkili olan konu basliklari en önemliden en önemsize dogru su sekilde siralanmaktadir: Çözüm Süreci, Yolsuzluk, Demokrasi ve Insan Haklari, Dis Politika, Gençlik, Kültür ve Terörle Mücadele.

 

-Aralik 2014 itibariyle, AK Parti seçmeninin sadece yüzde 7’si yolsuzlukla suçlanan dört Bakanin masum olduguna inaniyordu. Bu veriler AK Parti’nin elindeydi fakat her hangi bir adim atilmadi.

 

KIBIR, ISRAF VE GÖSTERISLE ANILIYORUZ

 

IBRAHIM DALMIS (SUNUM):

 

Yeni seçmen arasinda HDP ve MHP ortalamanin çok üstünde, CHP ortalama civarinda, AK Parti ise ortalamanin çok altinda bir oy almistir.

 

HDP               %25 (13)

MHP               %24 (17)

CHP                 %25 (25)

AK Parti          %22 (41)

 

Yolsuzluk Algisi (4 Bakan + Belediyeler)

AK Parti içi uyusmazlik (Ocak-Subat aylarina denk gelen bu tartismalar AK Parti nin oylarini %47 den 44 e düsürmüstür)

-Merkez Bankasi olayi

-Hakan Fidan adayligi

-Çözüm Süreci

-Seffaflik Paketi

-Bülent  Arinç ve Melih Gökçek

 

Baskanlik Sistemdeki Belirsizlik ve muhalefetin bu basliga yüklenmesi

AK Parti kadrolarinin kibir, israf ve gösteris ile anilmasi

Hükümet icraatlarindaki Yetersizlik (Açik uçlu sorularinin ilk sirasinda)

Yine bu kapsamda reformlarin halka anlatilamamasi.

Cumhurbaskanligi seçiminden sonra Hükümeti basarili bulanlarin orani alinan oy oraninin altina düsüyor. Yüzde 56’larda olan begenilme orani Mayis 2015’te yüzde 39’a kadar düstü.

2011’de AK Parti’ye oy verip 2015’te vermeyen kisilere yapilan ankette “Neden AK Parti’ye oy vermediniz?” sorunun verilen cevaplar;

Hükümet icraatlarinin yetersiz bulunmasi

Yolsuzluk algisi,

Cumhurbaskani’nin siyasi tarzi ve kutuplasma ve Çözüm Süreci ve Kürt sorununa yaklasim olarak çikmaktadir.

BIZ SADECE AKP CEMAATINE KONUSUYORUZ

 

ÖMER ÇELIK: Oylardaki oynamanin dönemsel durumlardan ziyade nedenlerine odaklanmak gerekiyor. Sunumda belirtildigi gibi Ege ve Akdeniz’deki AK Parti karsitligi çevrelerindeki illeri de enfekte etmeye baslamis. AK Parti’ni nen temel argümani her bölgeden ve her kesimden oy alabilmesidir. Eger bu olgu da AK Parti’nin elinden gidiyorsa sikintili bir durumla karsi karsiya oldugumuzu bilmeliyiz.

 

Hayat tarzi ve Kadin mevzularinin somut politikalardan ziyade retorige ait bir sikinti oldugunu belirtmekte fayda var. Hangi adim atilirsa atilsin üslubumuz ve bakis açimiz AK Parti’yi bu alan hapsediyor. AK Parti siyasetçileri bu konularda daha dikkatli ve kapsayici bir tutum benimsemeliler.

 

AK Parti’de siyaset yapan Kadinlar söylem kurma yetisine sahip degiller. HDP’li kadinlara bakildiginda herhangi bir konuda rasyonel bir mimari ile konusup dertlerini ifade edebiliyorlar. Bölgede AK Parti’den daha az oy aldiklari bir dönemde bile söylem üstünlügü onlardaydi. Simdi oy üstünlügünü de ele geçirdiler.

 

AK Parti kadin meselesini basörtüsü meselesine indirdi. Kadinlarda yüzde 13 gibi bir kaybimiz oldugu belirtiliyor. Keza imam-hatip mevzusu da sürekli dilimizde. Sadece bu meselelerde degil, bir çok konuda sadece AK Parti cemaatine konusuyoruz. Toplumun geri kalanina bir mesaj veremiyoruz.

 

28 SUBATÇILAR BIZE DIREMEDI, BIZ DE DIRENEMEYECEGIZ

 

FARUK ÇELIK: Kamplasma mevzusu çok tehlikeli. Biz bu kampta azinligiz. Yetkili ve etkili oldugumuz için farkinda olmuyoruz ama nasil ki 28 Subat’ta bize zulmedenler bize karsi direnemediler. Biz de bugün bu kesime karsi koyamayacagiz.

 

EFKAN ALA: Biz Çözüm Süreci üzerinden PKK’ya silah biraktirip onlari siyasete kanalize etmeye gayret gösterirken; seçim stratejimiz çerçevesinde HDP’yi baraj altinda birakmayi hedefledik. Bu sekilde kendi siyasi planlarimizla çelismis olduk.

 

EROL OLÇOK: AK Parti Hükümetleri zamaninda gençler için muazzam yatirimlar yapildi. Üniversiteler, burslar, yurtlar hep bizim zamanimizda açildi. Boüaziçi mezunu bir Basbakan ve degme üniversitelerden mezun Bakanlarimiz var. Fakat bir tane AK Partilinin kendi açtigi üniversiteye gidip konustuguna sahit olamadik. Neden? Muhalif olmalarindan mi korkuyoruz? Çok rasyonel bir tutum degil. O yüzden, bu seçim kampanyasinda 10 tane marka ismimizin üniversitelere gidip konusma yapmalarini bekliyoruz.

 

EGITIM DÜZEYI YÜKSELDIKÇE OYUMUZ AZALIYOR, YENI ÜNIVERSITELER AÇARAK KENDI KENDIMIZI BITIRIYORUZ

 

TANER YILDIZ: 7 Haziran seçimleri kimlik siyaseti üzerinden sekillendi dedik fakat arastirma sonuçlarindan bu bulgulara pek fazla rastlanmamis. Bizim görüldügü üzere teshis koyma ya da bilgi eksikligi gibi bir problemimiz bulunmuyor. Sikintimiz tedavi bulma noktasinda. Tikandigimiz noktalari güzel bir sekilde belirleyip üstüne gitmemiz gerekiyor. Yolsuzluk konusundaki son durum nedir? 13 yildir AK Parti’nin yolsuzluk yaptigi mi düsünülüyor yoksa sadece bu 4 Bakan üzerinde mi yogunlasma var? Neyse bilelim tedavi edelim.

 

9 puanlik düsüsü açiklayan toplamda 10-11 tane madde var. Bazilari yapisal sikintilar ki iki ayda çözüm bulamayiz ama bazilari ufak degisikliklerle hallolabilecek konular. Eger bunlarin getirisi yüzde 4-5 civarinda olacaksa sadece bunlari belirleyip odaklanalim.

 

Kadin konusunda bizim kadinlarimizin bir inanmislik problemi bulunuyor. HDP’li kadinlar inandigi baska hiç bir hesap gütmüyorlar ama bizim kadinlarimiz hep çifte muhasebe yaparak konusuyorlar ve inandiriciliklarini yitiriyorlar.

 

Bu heyetin mutfak islevi görüp sahada olacak kisilere söylem zenginligi kazandirma gibi islevi olmali.

 

Konu basligi ne olursa olsun AK Parti’de siyaset yapan kisiler kendilerini Cumhurbaskani ve Basbakan’in söylemlerine hapsediyor. Kritik konularda onlar yanlis açiklamalar yapsa da onlarin yanlislari savunulmaya devam ediliyor.

 

Egitim orani yükseldikçe bize oy verme orani düsüyor. Neden? Bu mantikla her sehirde üniversite açmak kendi kendimizi bitirmek anlamina geliyor.

 

GENÇLIGE YÖNELIK TEK CIDDI ÇALISMAMIZ YOK

 

ALI SARIKAYA: Gençler gençligin getirdigi dinamiklerle hareket etmek yerine hiç de ilgilenmemeleri gereken konularda konusuyor. Basbakan nerede yanlis yapti, koalisyon konusunda nasil hatalar yapildi gibi konular tartisiliyor. Her biri yüksek siyasi otorite gibi fikirlere sahipler. Medyada, üniversitede, yurtlarda teskilat mensubu tek bir gencimiz bulunmuyor. Bu tabii ki de iki ay içerisinde çözebilecegimiz bir mevzu degil. Disisleri’ndeyken, 100 tane vakfa haber edip eleman alacagimizi duyuruyordum, 5 tane isim gelmiyordu. Gelenlerin de yag puani eksik oluyordu ya da dil puani olmuyordu. Fakat cemaat 100 kisilik dört dörtlük bir liste yollayabiliyordu. Gençlige yönelik ciddi tek bir çalismamiz bulunmuyor.

 

IBRAHIM USLU: Aynalarin kör noktalari oldugu gibi partilerin de kör noktalari bulunuyor. AK Parti için Ege ve Akdeniz bölgeleri de böyle. Ege’den AK Parti yönetiminde ya da Bakanlik düzeyinde bir isim yok. Aday degisiklikleri ile de olmuyor.

 

Kürtler konusunda da Rojava ve Suriye eksenli gelismeyi kimse kestiremedi. Partinin bir Kürt masasi olsaydi. Sadece o konuda arastirma yapan sirketlerimiz olsaydi, üç asagi bes yukari ne tepki verebileceklerini ölçebilirdik.

 

Türkiye geneli çalismalar bize bir resim veriyor fakat detaylara inemiyoruz. Bu yüzden somut olarak Kürtlere, Akdeniz ve Ege’ye yönelik çalisma gruplari olusturup bölgenin ve insaninin hassasiyetlerini ön görebiliriz.

 

AKP GENÇLIK KOLLARI ILE GENÇLERI KAZANAMAYIZ

 

TAHA ÖZHAN: Kürt meselesi baglaminda biz önümüzdeki gerçekligi reddeden bir tavra büründük. Açik konusursak gerçekligi reddetmemiz bilinçli bir tercihti. Erzurum bunun en bariz örnegi. Sosyolojiye karsi mücadele ediyoruz. Erzurum’da Kürt oldugunu israrla kabul etmedik. Kabul etmeye yanastigimiz noktada ise is çok tan bitmisti.

 

Gençlik konusunda ise genel olarak gençler ve AK Partili gençleri birbirinden ayirt etmek gerekiyor. Bizim gençlerimiz herhangi bir gerçeklige tekabül etmiyor. Radikal bir karar almamiz gerekiyor. Parti içerisinde gençlik kolu gibi bir yapilanma oldugu sürece biz gençlikten bir sonuç alamayiz. Kisa süre içerisinde sonuç almak için bir gençlik ‘focus grubu’ olusturup gençlerin dertlerini, isteklerini dinleyebiliriz. Bu kapsamda beyannamede ve Basbakan’in kongre konusmasinda bir mesaj verelim. Seçim kampanyasi sirasinda da Basbakan 7 bölgede 7 üniversitede konusma yapsin.

 

Gençlerden ve özellikle 28 yas alti kadinlardan aday gösterelim. Listelerin sonunda dahi olsalar sahada gözüksünler.

 

CUMHURBASKANI BIZE DIREKTIF VERSIN AMA SAHAYA INMESIN

 

IBRAHIM DALMIS: Seçim sürecinde önümüzde durmasi gereken ve çözüm üretilmesi gereken sorunlar var. Ekonomi iyi olsa 50’yi geçerdik ama bize bagli degil. Terör de su an listenin en üst sirasinda yer aliyor. Bu kapsamda;

 

-Seçim sonrasi Hükümet kurulamamasindan ötürü endise duayn bir kitle var. Bu yüzden, kampanyaya istikrar temasi yedirilmeli ya da güçlü bir sekilde islenmeli. Bu kitle devletçi, muhafazakar, orta sinif ve çogunlugunu kadinlarin olusturdugu bir grup. Bu vurguyu etkili bir sekilde islersek, 2-3 puan kazanabiliriz.

 

-Neden koalisyon kurulamadi meselesini de iyi anlatmak gerekiyor. Su an ülke ekonomik olarak kötü bir durumda ve her gün birileri ölüyor. Gerek Hükümet kurulamamasi gerekse de cenazelerden ötürü gayri-ciddi bir tavir bize kaybettirir. Karsi tarafi çok kötülemeden bu isin neden çözülemedigini anlatmamiz gerekiyor. Insanlar ölüyorken, sakin ha yilisik bir görüntü vermemeye dikkat edelim.

 

-Terörle mücadele konusunda da net mesajlarin verilmesi gerekiyor. Ne hedefliyoruz? Muradimiz ne? PKK silah mi birakacak yoksa kaybedersek biz mi silah birakacagiz? Sonuç her ne olursa olsun insanlara karsi samimi olmakta fayda var.

 

-Sehit cenazelerine sahip çikmaliyiz çünkü onlar bizim cenazemiz. Biz bos birakirsak MHP o alani çok güzel domine eder.

 

-Iki basli görüntü tahammül edilecek bir mesele degil. Bu masa Cumhurbaskani’ndan direktif alsin ama kendisinin sahaya inmesi baska bir durum yaratiyor. Basbakan da az miting yapmali. Günde iki miting sadece antipati yaratiyor. Ayrica, Basbakan’in konusmalari kimseye hitap etmiyor. Kesinlikle profesyonel bir konusma egitimi almali.

 

-Baskanlik sistemi tartismasina kesinlikle girmeyelim. AK Parti tabaninda bile her hangi bir karsiligi bulunmuyor. Sadece zarar ettirir.

 

-Milletin gündemiyle bizim gündemiz 7 Haziran’da birbirine uyusmadi. Basbakan milletin gündemi her ne ise onun hakkinda konusmali.

 

“CECELI VE KUTLUAY’I ADAY YAPALIM”

 

FARUK ÇELIK: Bu ara dönemi iyi degerlendirip gelecege yatirim yapmamiz gerekiyor. 2 ay sonrasini zor degistiririz. Bu masa etrafinda biz 2019’un alt yapisini hazirlayabiliriz. Neden oy kaybediyoruz sorunun cevabi gayet basit. Önümüzde üç tane mesele var: Alevi Meselesi, Kürt Meselesi, Hayat Tarzi Meselesi. Bu konular için güçlü mesajlarimiz olsun. Somut önerilerle halkin karsisina çikalim. Hayat tarzi meselesi Ege’de neden olmadigimiz ile dogrudan ilintili. Orada bir göçmen kültürü var bizim hiç bir sekilde nüfuz edemedigimiz.

 

Beyannamemize artik genç, kadin, siyasi kimliklerin özgür olacagini, taleplerinin karsilanacagini yazalim. Artik ugrasmayalim bu meselelerle.

 

Dogu’da da somut seyler üzerinden gidelim. Zarar etsek de oraya yatirim yapip istihdami artiralim. Insanlari hayata baglamamiz gerekiyor. Diger türlü bu kosullar altinda oranin normale dönmesi mümkün degil. Bu sekilde Kürt gençlerini toplumsal paydaya katabiliriz.

 

Gençler idoller üzerinden hareket ederler. Mustafa Ceceli, Ibrahim Kutluay gibi isimleri partiye kazandiralim, aday yapalim. (Bu toplantida konusulanlar çerçevesinde Ibrahim Kutluay’a adaylik teklif edildi. Ancak Kutluay geçen hafta teklifi reddetti. NOKTA)

 

Dogu’da yerel aktörlerimiz PKK, KCK gibi terimler kullaniyor. Hiç birisi terör diyemiyorlar. Bölgedeki, söylem, eylem ve adaylarimiz dogru olmali. PKK’nin söylem üstünlügünü kabul eden kisilerle yol alamayiz.

 

GENÇLERI YURTDISI GEZILERE GÖTÜRÜP TAVLAYALIM

 

EFKAN ALA: Gençlik konusunda partinin bir dil degisimine gitmesi sart. Gençlik Kollari Baskani kesinlikle vekil olmasin. Alperen ve Ülkü Ocaklari tarzinda bir yan yapilanmamiz olsun.(Osmanli Ocaklari’nin varligi sadece AKsaray’in bilgisi dahilinde mi kaldi? NOKTA)Üniversitede her üyemize +1 kotasi koysak, gençleri bir sekilde yurt disi gezileriyle tavlasak ayaklarini buraya alistirsak ve ne istiyorsan, neyi degistirmek istiyorsan gel buraya demokratik yöntemlerle degistir dersek bu asi tutar.

 

Bizimle uyumlu çalisabilecek rektörler atansin. Sadece imam hatipli gençleri degil Her genci bize kazandirabilecek bir politika ile yönetilsin üniversiteler.

 

Genç kizlara önem verdigimizi ayrica belirtelim.

 

Yurtlarda gençler birinci sinifta açikta kalirken üçüncü sinif ögrencileri yurda alirken öncelik veriyoruz. Bunun tam tersi olmali.

 

SIYER VE KURAN DERSLERI TERCIH EDENLERDE YÜZDE 100’LÜK DÜSÜS

 

Seçmeli siyer ve Kur’an derslerinde ilk baslarda katilim yüzde 60 iken, simdilerde yüzde 30’a düsmüs bu konularin üniversite sinavinda soru olarak gelmesi durumunda bu çocuklar bu dersleri tekrardan seçmeye baslarlar.

 

Dünyayla entegre önü açik gençlerin AK Parti’ye kazandirilmasi projesini kavramsallastirip bir mesaj olarak duyuralim.

 

ASLINDA BIZIM OYUMUZ YÜZDE 25

 

MÜCAHIT ARSLAN: Her ne kadar yüzde 41 oy almis olsak da biz aslinda yüzde 25’lik bir partiyiz. Biz istikrari temsil ettigimiz ve Merkez sag ve muhafazakar bir alternatifimiz olmadigi için biz yüzde 41 oy aldik. Son dört yil içinde lale devri yasiyoruz ve toplumsal olani gözden kaçiriyoruz. Bu yüzden istikrar ve muhafazakarlik temalari ön planda olmali.

 

Olaylara bakis açimizi degistirmemiz gerekiyor diger türlü basaramayacagiz. Her kesim için onlarin ne düsündügü, bizim ne düsündügümü ve orta yolun ne oldugu konusunda bir karara varmamiz gerekiyor.

 

Kliselerden de uzak kalalim. Neden Kürt yok, neden kadin yok mevzulari çok ezber. Gerçek anlamda Kürt bulamiyorsun. Bulsak dahi neden HDP yerine bizi tercih etsin. Kadin konusunda da benzer sekilde sadece kadin oldugu için koyunca hiç bir anlami olmuyor. Eger Sünnilesmemisse Alevi aday koyalim, hiç bir sakincasi yok.

 

Atamalarimizi liyakata göre yapalim. Diger türlüsü bizim için oldukça fazla maliyet üretiyor. Kendi adamlarimiza güvenemedigimiz bir noktaya geldik en sonunda.

 

Önümüzde en yakin MKYK listesi var. O listeye giren her bir isim o makami hak etmis olmali. Yok sadece 3-5 kisinin listesi olacaksa birakalim gidelim. Partide en son o üç-bes kisiye kalir.

 

Kampanya ile degisim istegimizi belli etmemiz gerekiyor.

 

FARUK ÇELIK: Somut örneklerle konusmak gerekirse; kadinlarin geçmis dogum zamanlarinda sigortalarini kabule delim, bütün kadinlari ilgilendiren bir mesele. 60 yasinda primi dolmayan kisileri kismi de olsa emekli edelim. Bu sekilde bekleyen 4 milyon insan var. Emekli olup çalisana ceza gibi uygulamalar var. Bunlari da kaldiralim.

 

TANER YILDIZ: KÖYDES ile Agri’ya para yagdirdik. Agri’daki vatandaslarin yüzde 78’ine dokunan sosyal projelerimiz var. Toplamda 324 milyon TL sosyal yardimda bulunmusuz. Sonuç? Bizim en iyi yolumuz Bitlis-Tatvan arasindaki yoldur. Demek istedigim su ki biz ana meseleyi halletmeden bu konulara odaklanmak bir sonuç üretmiyor. HDP hemen tersine çevirebiliyor. Bu yardimlar zaten AB’den geliyor gibi bir propaganda ile rüzgari tersine çeviriyor.

 

NEFRET KITLEMIZ ARTIYOR, SEVMEYENLER NEFRET ETMEYE BASLADI

 

ERTAN AYDIN: Biz çalismalarimizla alt yapiyi zenginlestirdik ama kültür, demokratiklesme gibi üst yapiyi ilgilendiren konularda adim atsak dahi etkisiz kaldik. Üniversitelere biz yatirim yaptik ama biz gitmezken Kemalist dinozorlar üniversitelerde cirit atiyorlar.

 

Bizim nefret kitlemiz artiyor. Hükümet begenisi ve oylar birbirine esitlendi. Artik maksimum yüzde 45 alabiliriz. Sevmeyenlerin de artik nefret ettigi bir ortam olustu. Bunun için biz de özel bir çaba harciyoruz. Soft power yöntemlerini hiç kullanmiyoruz.

 

CHP ve HDP açilim üstüne açilim yaparken biz korkuyoruz. Bizim de açilim yapip Nisantasi ve Cihangir’e talip olacak bir dil belirlememiz gerekiyor.

 

Üniversite mezunlarina is bulana kadar bir yil maas verebiliriz.

 

Ögrenci degisim programlarini artirabiliriz

 

Kültür yatirimlarini artirabiliriz.

 

Sanatçilari kazanip gençleri de ikna edebiliriz.

 

GENÇLERI SEKILLENDIRME ÇABASINDAN VAZGEÇELIM

 

LÜTFÜ ELVAN: Gençleri kendi istedigimiz sekillendirme çabasindan vazgeçmeliyiz. Bizim gençligimiz sadece tekbir getirince diger gençlerin bize yaklasabilmesi hiç mümkün olabilir mi? Bu yüzden Kongre’de gençligin özgürlügüne apayri bir vurgu yapmamiz gerekiyor.

 

100 bin genci stajlarla yurt disina gönderip, 10 bin gence hibe vererek kendi islerini kurdurtabiliriz.

 

Genç istihdamina yönelik mesajlar verelim.

 

Yerel düzeyde kadin meclisleri kurabiliriz.

 

100 bin kadina evde üretim tesviki yapabiliriz.

 

HDP vekilleriyle daha siki iliskiler kurmaliyiz. Yapici ve birlestirici bir tarz belirlemeliyiz.



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —