OKULLAR AÇILDI:
Güneydoguda sehit edilmis medeniyet elçilerimiz ögretmenlerimizin anisina:
‘’GÂVURUN EKMEGINI YIYEN, GÂVURUN KILICINI ÇEKER’’ Atasözünden anladiklarimi çagdas bir anlayisla ve güncel sorunlar kapsaminda yorumlamak gerekirse;
Insanlarin, kendi anadillerinde egitim isteme özgürlükleri, diger insanlarin hak ve özgürlügünü ihlal edecek sekilde, saygisiz ve tutarsiz bir hale gelmistir.
Anadilde Egitim ve okuma yazma gibi insana özgü medeni bir degeri, insana yakismayan bir eylemle(Siddet) istemek, bu hakki haketmiyorum demektir.
Kaldi ki Güneydogu da kurulmak istenilen Kürt okullarinda, kisa zamanda Ingilizce egitim, ögretim, yapilmaya baslanirsa buda küresellesmenin bir geregidir. O halde insanlar birbirlerine (i love you) dediklerinde tüm dünya kalpleri duyacaktir. Oysa bölünmüslük insanlarin yalnizlastirilmasindan baska bir sey degildir. Öyleyse, dünyadan bir parça olup kösesinde aglamak yerine, dünyanin bir parçasi olup birlikte dönmek, kolkola, elele tutulmus bir halayin ritminde dans etmek varken, insanca insan öldürmenin mantigini anlayabilmis degilim. ‘’BU NE PERHIZ, BE NE LAHANA TURSUSU’’?
Bunlari görebilmek için kâhin veya falci olmak gerekmemektedir zira ‘’AYNASI ISTIR KISININ, LAFA BAKILMAZ’’ sözü de gayet bu durumu isaret etmektedir.
‘’BANA BIR HARF ÖGRETENIN 40 YIL KÖLESI OLURUM’’ demis HZ Ali gibi aydin bir cesur yürek
Oysa Türk Ögretmenleri Kürt kardeslerine kürdüm diyebilecekleri kölelik disi bir cümle ve çok sey ögretmislerdir, ahde vefa kardesini öldürmek degildir.
