Eyvallah
Buna ragmen biliyoruz ki CHP yönetimi de sosyal demokrat vurgusunu dönem dönem güçlü bir sekilde ön plana çikariyor.
Pazar günkü kurultayda genel baskaninin karsisina güçlü bir aday çikmayacak. Burada bir sorun yok.
Sorun; PM’nin olusumunda çarsaf liste mi -blok listemi veya nasil bir PM’nin olusacagi konusu.
Nasil bir PM.
Emekçilerle öteki siniflar arasinda adil bir denge kuracak yüzünü emekçilere dönecek olan ve bu yönde politikalar gelistirecek bir PM mi?
Baris ve demokrasi ülküsü olan PM üyelerinin seçilecegini mi zannediyoruz?
Veya sosyal demokrasinin en temel ilkeleri olan Özgürlük-Esitlik-Sosyal adalet-Dayanisma-Demokrasi-Insan haklari ve Baris gibi degerleri öncelikleyen partililerin PM ye girecegini mi zannediyoruz?
Tabiki hayir…
Parti yönetimi de bu yaklasimdan oldukça uzak.
Kiliçdaroglu ve CHP yönetimine göre Birincisi; iktidar kapitalizmin vahsi neoliberal politikasina karsi en ufak bir revizyon ile ilgili demokratik öneriye karsi tahammülsüz.
Ikincisi; iktidarin gittikçe islah edilmeyecek sekilde sertlesiyor, saldirganlasiyor olmasi.
Siyaseti Ankara da parlamentoya sikistiran CHP yönetimine göre sosyal demokrat politikalar kifayetsiz.
Peki, ne yapmali?
Elde ne var?
Ittifaklar;
AKP’yi iktidardan indirmenin tek yolu !!!
Iste PM’nin olusumu da buna göre ve bu düsüncelerin üzerinden sekillenecektir.
Kiliçdaroglu ve CHP yönetimi Iyi parti-Deva-Gelecek-Saadet partisi ile ittifak politikalarina karsi çikmayan ve bu ittifak partileriyle uyum içerisinde çalisacak bir PM olusturmak isteyeceklerdir.
Devletlesen AKP ye karsi bir ittifak...
Sol-Sosyal demokrat-Ideolojik durus vs. mi diyeceksiniz?
Bu kavramlar CHP de nostalji sohbetleri sayilir artik...
SAYGILARIMLA