Kutlu bir is ama hayata gazeteci olarak devamin en zor günleri. Yerelde baska, genelde bambaska zorluklar var. Hem baska bir isi lokomotif yapmak gerek geçime ve gazetecilige. Hem de gazeteci olup geçimsizlik çikarmamak gerek. Aslinda gazeteci kalmanin tek yolu gazeteciligi yok sayan ve siliklestiren sisteme, sistemli karsi koyabilmek. Zor ama dogrusu bu. Çünkü kimin kayigina binerse onun küregini çeken gazetecilikle bir yere kadar. Yani Gazeteci, mazeteci olunca bildigini, düsündügünü ve gördügünü açikça yazmaktan kaçinir. Böylece salt magazinel sansasyon pesinde, sistemin izni ölçüsünde meslek icra edilir. Iste bu yüzden gazeteci, ileride hesabini veremeyecegi karanlik girdaba düsmemelidir...
Belki düs ama gerçek, evrensel gazetecilik ilkeleri dogrultusunda özgür ve çagdas bir dünya için, o dünyanin kurulmasi için kalem oynatmak gerek. Bu dördüncü kuvvet olma geregi ama gerçekten yürek isidir. Yani onurlu ve dik duruslu, kalemi kiliçtan keskin gazetecilik simdilerde korku tünellerine hapis. Bu tutsaklik vicdan ve adaletten uzaklasmanin ve gerçek hayattan kopmanin da birebir göstergesi...
Yasanan öyle bir hal ki, kamuoyunun bilgilenmesi ve aydinlatilmasi için her türlü sart ve durumda mesai harcamak nafile görülüyor. Yani gazetecilik ocak tüttürmez bir meslek oldu gibi. Elbette gazete sart, gazeteci sart. Böyle söyleniyor ama çalisilabilir ortamlar daraliyor, yetkiler ve yetkinlik kisitlaniyor. Haliyle görseli göstermiyor, yazilisi da yazmiyor. Gazeteciligin yerine kalemsörlük modasi yayginlasiyor. Tek seslilik prim yapiyor. Tek renk dayatiliyor ve çok seslilik tarihe karisiyor...
Yine de bir On Ocaga daha erismek ve görebilmek güzel. Çünkü gazeteci, her seye ragmen haber alma hürriyeti basta tüm haklarin teminatidir. Takipçisidir…
O yüzden dip pik arasina hapsolmus ibretlik durumlarin tamamina, içinde ayarli ayrintilar gizli, agir edebi, ince eleyip sik dokuyan, belki de karakolda bitecek, bilahare Silivri’ye selam gönderilecek, politik formatta yazilara devam edilecek sanki. Yani tam da yaz gazeteci yaz yillari. Çünkü millet deyim yerindeyse can çekisir halde. Gerçekten gazeteciysen, gel de yazma...
Duymayanlara duyurulur…