Bugün, 20 Eylül 2024 Cuma
AKP hükümetinin “her türlü destegi vermeye haziriz” dedigi Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) üyelerinin insanlik disi uygulamalarina her gün yenileri ekleniyor. Suriye’de muhalif gruplar ile saldirilar yaparken yakalanan Cabir Mustafa Sehabi’nin itiraflari ÖSO’nun nasil bir örgüt oldugunu bir kez daha gösterdi.
Cumhuriyet Gazetesinden Mehmet Ali Solak’in haberine göre, silahlari Türkiye ve Lübnan üzerinden aldiklarini belirten Sehabi, Ebu Bekir el Siddik Tugayi’na aylik maas ve her kafa kesimi için 50 bin lira para aldiklarini söyledi.
Tugaya bagli silahli kisilerin bulundugu El Rai bölgesine gittiklerini, kuzeniyle birlikte Ebu Talal’la ofisinde görüstüklerini söyleyen Sehabi, Ebu Talal’in kendilerinden Muhammed Dib Naime adli polis memurunu takip etmelerini istedigini anlatti. Sehabi, Bab bölgesine giderek Bab karakolunda görev yapan polisi bir hafta boyunca takip ettiklerini dile getirirken “Daha sonra Ebu Talal’a gidip polisi takip ettigimizi bildirdik. Ebu Talal bizden polis memurunu kesmemizi istedi. Ikinci gün polis Naime’yi takibe aldik. Sürekli alisveris yaptigi Ahmet Sadik el Yasin Okulu’nun yakinindaki sebze pazarindan dönüsü sirasinda onu kaçirip okula götürdük” dedi. Sehabi söyle devam etti: “Onu yere yatirdik. Kuzenim onu ayaklarindan tuttu. Ben de sürekli üzerimde tasidigim biçagi boynuna dayayip bogazindan kestim. Ardindan cesedi bir torbaya koyup mezarliga gömdük.”
Daha sonra Ebu Talal’in yanina gidip operasyonu gerçeklestirdiklerini bildirdiklerini ve 50 bin lira aldiklarini belirten Sehabi, Ebu Talal’in kendisinden Bab bölgesinde görev yapan Muhammed Saliha ve Ahmet Taha el Nasid’i getirmesini istedigini, bu kisilerin de kafasini kestiklerini ve 100 bin lira aldiklarini söyledi.
10 KISIYI KESTIGINI ITIRAF ETTI
Lübnan’in el-Ahbar Gazetesi ise Lübnan Kamu Güvenlik Teskilatinin üç hafta önce Lübnan’a gizlice giren Faiz D. Becrem adli Suriyeli bir genci gözaltina aldigini açiga çikararak yapilan sorusturma sonucu D. Becrem’in El Kaide örgütü adina savastiginin ortaya çikarildigini duyurdu. Gazete, D. Becrem’in Humus kentinin Ksayr bölgesi emirinin emriyle on kisiyi kestigini itiraf ettigine isaret etti.
El-Ahbar gazetesi Lübnan Kamu Güvenligi Müdürlügü kaynaklarina dayanarak, yakalanan gencin üzerinde katledilenlerin fotograflari, Kaide örgütü marslari ve Usame Bin Ladin’e ait fotograflarin yani sira cep telefonuna kayitli güvenlik bilgileri bulundugunu ifade etti.
Gazete, Suriyeli gencin el-Faur bölgesinde Lübnan ordu bariyerinde durduruldugunu, kimlik belgeleri bulunmamasi nedeniyle Beka Askeri Polis Bölügü ve buradan Riyak Jandarma Karakoluna götürüldügüne isaret ederek Beka Temyiz Bassavcisi Yargiç Corc Hatir’in Lübnan topraklarina gizlice girme suçuyla Zehla’daki bölge kamu güvenligine havale edilmesi karari aldigini belirtti.
Tutuklu, kardesi Bessam’in Kuseyr bölgesinde Kaide’ye bagli el-Kaaka grubunun liderligini yaptigini, Suriye ordusu askerlerini hedef alan askeri eylemlere katildigini bildirerek kiz kardesinin esinin çatismalara katildigini, üçüncü kardesi Hammudi’nin el-Suveyri el-Bukaiye beldesinde Lübnanli Ibrahim B.’ye ait bir hayvan çiftliginde çalistigini ifade etti.
Tutuklu, Kaide örgütünün saflarinda pek çok askeri saldiriya katildigini itiraf ederek Lübnan’a kardesi Hammudi’nin Lübnanli sahislardan Kaide adina bagis olarak topladigi paralari almak amaciyla yedi kez geldigini beyan etti.
“Suriye’ye yasal yollardan girmemin ardindan kardesim Bessam bana para ve silah tasidigimin açiga çiktigini bildirdi” diyen Becrem, dolayisiyla Lübnan sinirindaki Cusiye bölgesinden yasa disi yollarla el-Müstakbel Akimi yanlisi Beka’nin Arsel beldesine Suriyeli el-Emir Ebu Hamza adli sahsin teklifi üzerine iki kez girdigini dile getirdi.
MAHKUMU CANLI BOMBA YAPTILAR
Özgür Suriye Ordusu’nu bagli Tevhid Aslanlari Tugayi isimli bir grup, ellerinde bulunan mahkumlari canli bomba olarak kullanarak Suriye rejimine ait hedefleri yok etmeye çalisiyor.
5 gün boyunca adi geçen tugayin faaliyetlerine tanik olan New York Times muhabirinin hazirladigi videoda görülen grup, yalnizca Esad rejiminin devrilmesini kabul edeceklerini söylüyor. Ayrica bu tugayda 52 militanin bulundugu belirtiliyor.
Bir kamyonun arkasina bomba hazirlayip koyan silahli grup, Halep yakinlarindaki bir ordu kontrol noktasina saldiri düzenlemeye hazirlaniyor. Silahli grubun elinde, Esad yanlisi Sebbiha milisi oldugunu iddia ettikleri bir mahkum var. Iddiaya göre bu mahkum, cinayet isledigini itiraf etmis.
Daha önce kendisini ele geçirenlerden dayak yese de, videoda mahkuma iyi davranildigi iddia ediliyor. Silahli militanlarin Sebbiha oldugu edilen mahkuma sigara ikram ettigi, dus almasinin önerildigi ve bir esir takasi ile birlikte serbest birakilacaginin söylendigi görülüyor.
Daha sonra birisi mahkuma kafasina bir atki sarmasini söylüyor. “Eger korktugunu fark ederlerse seni öldürürler” diyor. Bundan sonra, mahkumun gözünün bir bez ile baglandigini, sehrin disina götürüldügü ve kendisine “yalnizca kamyonu askeri kontrol noktasina sür” dendigini söyleniyor.
Ancak mahkumun bilmedigi bir sey var: Sürdügü kamyonun arkasinda 300 kilogramlik bir patlayici bulunuyor! Silahli grubun varsayimina göre, mahkum bomba yüklü kamyonla kontrol noktasina yaklastigi zaman, uzaktan kumanda ile bomba patlatilacak ve kontrol noktasi ile beraber mahkum da havaya uçacakti. Yani mahkum, farkinda olmadan bir intihar bombacisi olmaya zorlanmisti.
Silahli militanlar uzaktan kumandanin dügmesine basiyorlar, ancak bomba patlamiyor. New York Times muhabiri ise o ana kadar muhaliflerin niyetinin farkinda olmadiklarini iddia ediyor. (DIS HABERLER)
TUNUS’TAN SURIYE’YE SAVASMAYA GIDIYORLAR
Tunuslu Tanit Press gazetesi dünkü sayisinda; Tunusun güneyinde bulunan bir çok selefi ve radikal akim liderleri ve üyelerinin periyodik olarak Avrupa`dan para havaleleri aldiklarini yazdi.
Gazetenin güvenilir kaynaklari; söz konusu radikallerin, periyodik olarak farkli miktarlarda Avrupa`dan para havalesi aldiklarina dikkat çekerken, bu paralarin Suriye`de hükümete karsi savasacak radikal gençleri toplama ve finanse etmede kullanildigini belirtti.
Tunuslu radikal gençlerin Tunus`ta toplanmalari ardindan Libya`da egitildiklerini ve daha sonra da Suriye`de savasmak için Türkiye üzerinden Suriye`ye topraklarina geçirildiklerini belirten kaynak; tüm bunlarin Kaide terör örgütünün Suriye kolu olan Nusra Cephesindeki elebaslarin yaninda Suriye Müslüman kardesler genel denetleyicisinin yardimcisi Faruk Tayfur ile koordinasyon içinde yapildigini belirtti.
Bu arada ayni gazete bir kaç gün önce; Tunuslu selefi hücrelerin Suriye`de savasmak isteyen Tunuslu gençleri örgütleme ve onlara yardim etme çalismalarinda bulunduklarini ortaya çikarmisti. Gazete bu selefi hücrelerin ayrica gençlerin Katar Emirinin finansini denetledigi Libya`daki egitim kamplarina girmelerine yardimci olduklarini ortaya çikarmisti.
RUSYA: BATI ÇATISMALARI KISKIRTIYOR
Rusya Disisleri Bakanligi, Batinin Suriyeli muhalifleri açikça çatismalari sürdürmeye kiskirttigini açikladi.
Balanlik tarafindan yayinlanan bildiride, Moskova’nin birkaç gün önce Cenevre bildirgesine dayanarak Suriye çalisma grubu adina Suriye hükümeti ve muhalifleri siddeti durdurmaya çagiran ve diyalogun baslatilmasi amaciyla temsilci tayin edilmesini öngören bir beyan yayinlanmasi önerildi.
“Fakat batili ortaklarimiz bu tür bir beyani tartisma olasiligini bile reddederek Cenevre anlasmasinin içerigini çarpitmaya çalismaktalar. Ayni zamanda Rusya’yi uluslar arasi güvenlik konseyinin Suriye krizini çözme çabalarini baltalamakla suçluyorlar” denilen bildiride, Rusya’nin sorumluluklarini yerine getirdigi ve Suriye hükümetiyle sürekli temasta oldugu ifade edildi.
Rusya Disisleri Bakanliginin bildirisi, ABD Disisleri Bakanligi sözcüsü Victoria Nuland’in dün Rusya hükümetinin Suriye krizinin çözümü için ne yapmasi gerektigini bildigi çünkü ABD ile Cenevre anlasmasinin hazirlanmasinda isbirligi yaptigi yönündeki açiklamalari üzerine geldi.
‘ABD VE EL KAIDE EL ELE’
Rusya Uluslararasi Silah Ticareti Analiz Merkezi Müdürü Igor Korothenko ise, ABD’nin Suriye’deki ölümlerden ve yasanan acilardan sorumlu oldugunu söyleyerek ABD’nin basindan beri silahli gruplari ve muhalifleri destekledigini ve krizi çözmek istemedigini belirtti.
Korothenko, ABD Baskani Barack Obama’nin Amerikan güçlerine Suriyeli muhalifleri ve silahli gruplari destekleme izni veren bir tezkere imzaladigina dair bilgiler bulunduguna isaret ederek bunun ABD’nin çözüm istemediginin kaniti oldugunu ifade etti. Rus askeri uzmani, Kaide Örgütünün silahli muhalefetle ayni saflarda savastigini bildirerek ABD ve Kaide örgütünün hedeflerinin uyustuguna dikkat çekti.
Siddetin gölgesinde diyalogu gerçeklestirme zorlugunu vurgulayan Rus uzman, muhalefeti silahla destekleyen batili ülkelerin aksine Rus tutumunun açik ve net oldugunu kaydetti.
` TÜRK HÜKÜMETI DÜSMAN SAFINDA’
Ingiliz Independent gazetesinin taninmis yazari Robert Fisk, Halep’te muhaliflerle savasan Suriye ordusunun görüslerini yansitan bir makale kaleme aldi. Fisk’e konusan Binbasi Somar da, Türkiye ile ortak sinirin, iki ülkenin koordinasyonuyla kapatilmasi geregini savunurken “Türk hükümeti, düsman safinda. Erdogan Suriye’ye karsi” ifadelerini kullandi.
Independent, Ortadogu uzmani yazari Robert Fisk’in, basliginda Suriyeli subayin “’Isyanci Ordusu Mu? Onlar, Bir Yabancilar Çetesi’” sözlerinin kullanildigi makalesinin spotunda “Yazarimiz, dünyanin en eski kentlerinden birini parçalamakta olan bir savasa iliskin Suriye güçlerinin gerekçelerine kulak asiyor” diye yazdi.
Robert Fisk, Halep’in dogu tarafi için verilen kanli mücadelenin ardindan gezdigi kentin içi karartici manzaralarina dikkat çekerek basladigi makalesinde kendisine eslik eden ve “mükemmel bir Ingilizce konustugu” belirttigi Binbasi Somar’in “Buna inanmayacaksiniz. Bizim tutsaklarimizdan biri bana ‘Filistin o kadar güzel oldugunu fark etmemistim’ dedi. Israillilerle savasmak üzere Filistin’de oldugunu saniyordu” sözlerini yansitti ve “Gerçekten, büyük kalenin batisindaki nefis eski sokaklara sertçe dalan savasçilar, her açidan bir yamali bohça takimiydi” dedi.
Halep’teki Sharaf Camii’nin içindeki manzarayi da okuyucularina aktaran Fisk “Cami içinde kursunlar, bos peynir kutulari, sigara izmaritleri ve isyancilarin yatmak için kullandiklari yigin yigin cami halisi vardi” diye yazdi. Fisk söyle devam etti:
“Muharebe 24 saat sürmüstü… Az kan vardi. Hepsi Suriyeli 10-15 isyanci silahlarini teslim etmeleri halinde kendilerine merhamet gösterilecegi önerisi üzerine teslim oldu. Bu merhametin niteligi tabii ki bize açiklanmadi” gibi ifadeleri kullandi.
Robert Fisk, Halep kalesinin içler acisi durumundan da söz ettigi makalesinde Somar’in yüksek düzey idarecisi General Saber’in çarpismalarda, 30 Suriyeli isyanci öldürülürken Suriye ordusunda sadece 8 kisinin yaralandigini anlattigini kaydetti.
Kendileriyle konusmaya “cesaretlendirilen” askerlerin birçogunun Halep’te o kadar sayida “yabanci savasçi olmasindan hayretle söz ettiklerini” kaydeden Fisk, askerlerden birinin “Halep’te 5 milyon insan yasiyor. Düsman, savasi kazanacagindan o kadar eminse, o kadar yabanci getirmeye gerek yoktu. Kaybedecekler” dedigini anlatti.
Fisk, makalesinde “Mükemmel bir Ingilizce konusup siyasi boyutu çok iyi anladigi” belirttigi Binbasi Somar’in Türkiye ile ilgili degerlendirmesini de söyle aktardi: “(Binbasi Somar)‘Türkiye ile sinirlarimiz büyük sorun’ görüsünü kabul etti. ‘Sinirin kapatilmasi lazim. Sinir, iki ülkenin koordinasyonuyla kapatilmali. Ancak Türk hükümeti, düsman safinda. Erdogan, Suriye’ye karsi” diye konustu.” (DIS HABERLER)
