Geçtigimiz haftalarda Suriye`nin baskenti Sam`dan ülkede yasananlarla ilgili önemli haberler geçen ve konu hakkinda bir yazi yazan Independent muhabiri Patrick Cockburn, Suriye`deki durumun su an için çikmazda oldugunu savundu.
Sam`dan Beyrut`a döndükten sonra Lübnan`da yasayan Suriyeli bir aydinla telefonda görüstügünü söyleyen Cockburn, bu aydinin kendisine "Utan! Utan The Independent!" diye bagirdigini aktardi. Cockburn`e göre bu kisi, kendisinin Sam`da Suriyeli hükümet yetkilileriyle görüsmesi ve Bati medyasinin iddia ettigi gibi yakinda düsecek bir Suriye yönetimi olmadigini yazmasi nedeniyle kizgindi.
Diyalogun pek fazla "entelektüel düzey" içermedigini söyleyen Cockburn, en sonunda bu Suriyeliye, "Madem öyle, neden benim gibi insanlara çatmayi birakip Beyrut kafelerinde bütün zamaninizi harcayacaginiza Halep`teki isyancilarla birlikte savasmiyorsunuz?" diye sorunca konusmanin sona erdigini söylüyor.
Propaganda savasi
Sam`dan Beyrut`a gidince bir gezegenden baska bir gezegen gitmis gibi oldugunu söyleyen Cockburn, Sam`d çok açik ve sagduyuya yatkin bir seyin Beyrut`a gidince birden üzerinde bir türlü anlasmaya varilamayan bir olgu haline gelmesini propaganda savaslariyla açikliyor.
Suriye`nin baskenti Sam`da vizelerde yasanan zorluklar nedeniyle çok az sayida yabanci gazeteci bulundugunu hatirlatan Independent muhabiri, muhaliflerin ise bunun tersine bir hayli "sofistike" bir medya operasyonu yürüttüklerini kaydediyor.
Suriyeli muhaliflerin anlasilir bir sekilde Suriye yönetimini seytanlastiran bir yayincilik faaliyeti yürüttügünü söyleyen Cockburn, esas sasirtici olanin çogunlukla Beyrut, Londra ve Washington`da bulunan Bati medyasinin bunu sorgusuz sualsiz kabul etmesi oldugunu vurguluyor. Cockburn bu durumu, Kasim ayindaki ABD Baskanlik seçimleri sirasinda ABD`ye giris vizesi alamayan medya kuruluslarinin, Kanada ve Meksika`daki "Cumhuriyetçi aktivistlerden" seçim kampanyasina dair bilgi almasi durumunda olacaklara benzetiyor.
Suriye`deki durum
Baskent Sam`da top gürültüleri olmasina ragmen kentin bir kusatma altinda olmadigini söyleyen Cockburn, kuzeyde Humus`a ve güneyde Deraa`ya ve Beyrut`a giden yollarin açik oldugunu yazdi. Cockburn`ün belirttigine göre, buralarda "muhalifler" bir bölgeyi ele geçirdigi zaman ordu bombardiman yapiyor, bazi militanlar ölüyor ve digerleri de kaçmak durumunda kaliyor. Sam`in zarar görmeyen bölgelerinde yasayanlarin da gelecege dair kaygili olduklarini, zaman zaman elektrik kesintileri ve ekmek ile gaz sikintisi yasandigini kaydediyor.
Cockburn, muhaliflerin belirli bir gelisme kaydetmelerine ragmen Suriye`deki politik ve askeri durumun çikmazda oldugunu belirtiyor. Muhaliflerin Halep ve Sam saldirilari durdurulmasina ragmen, ordu silahli gruplari, kontrol ettikleri bölgelerden çikartmak konusunda yetersiz kaliyor. Kuzeyde Hama, Idlib ve Halep`te silahli muhalifler belirli bir ilerleme kaydetseler de bu ilerleme bir hayli yavas.
Cockburn, sehirli orta siniflarin Halep`teki yikimi görünce benzer bir durumun Sam`in da basina gelmesinden duyduklari kaygiyi da aktariyor. Cockburn`ün bir arkadasinin söyledigine göre, "Yüzde 15 hükümetin, yüzde 15 muhaliflerin yaninda, geriye kalan yüzde 70 ise hepimizi harap etmeden önce bu savasin bitmesini istiyor."
Bundan sonrasi?
Cockburn, bu çikmazin son bulup bulamayacagini sorduktan sonra, "Muhaliflere büyük bir para, egitim ve silah yardimi yapilmadigi müddetçe zor görünüyor ve bu oldugu takdirde de belirleyici etkisi olmayacak" cevabini verdi.
Washington ve Londra`nin uzun bir süredir Suriye liderligindeki bir çatlagi beklediklerini, ancak bunun da gerçeklesmedigini söyleyen Cockburn, geçtigimiz haftalarda Suriye ordusunda yasanan saf degistirmelerin de rejimin çekirdeginden olmadiginin altini çizdi.
Suriye savasinin bölgesel anlami
Suriye krizinin, bölgedeki iki büyük çatismayi alevlendirdigini ve karmasik hale getirdigini düsünen Cockburn, bu çatismalari Islam dünyasindaki Sii-Sünni karsilasmasi ve ABD-Iran-Suudi Arabistan ve müttifikleri ile Iran ve birkaç dostu arasinda devam eden sürtüsme olarak saydi.
Suriye`deki çikmazdan nasil çikilacagini kestirmenin su anda zor oldugunu söyleyen Cockburn, ülkenin büyük ve küçük savas lordlarinin yönetimine geçtigini savunuyor.
(soL - Dis Haberler)