Esenyurt Kiraç’ta kurulu olan Isçi Sendika Dayanisma Merkezi (ISDM), ilçede sendikal faaliyet açisindan önemli bir merkez. Hemen hemen tüm isyerleriyle bagi olan ISDM, çalisma kosullarinin düzeltilmesi ve sendikalasma konusunda ciddi bir çalisma yürütüyor.
Pazar gecesi Marmara Park AVM insaati santiyesinde 11 isçinin can verdigi yangin faciasinda olay yerine ilk gidenler arasinda ISDM yöneticilerinden Sinan Ceviz de vardi. Sinan Ceviz’le olay yerinde yasananlar, taniklarin anlattiklari, sorumlular ve ISDM’nin bu olaya iliskin yapacaklarini konustuk.
Yanginin hemen ardindan olay yerine gittiniz. Neler yasandi orada?
Öncelikle hayatini kaybeden isçi kardeslerimizin ailelerinin basi sagolsun.
Olaydan kisa bir süre sonra vardigimizda yangindan kurtulan isçilerin olayin dehsetini yasadiklarini gördük. Cehennem yerine dönmüs çadirlarin arasindan kurtulan isçi kardeslerimiz olayi anlatmakta dahi zorlaniyorlardi. Bir insaat firmasi ve hemen dibinde brandadan yapili çadirlar. Soguk hava kosullarinda isinmak için elektrikli isiticilar kullanmaktan baska çareleri olmayan isçilerin çadirlarinin da çamur deryasi içerisinde oldugunu gördük. Marmara Park isimli yapi E-5 karayolu üzerinde heybetli bir sekilde yükseliyor. Olay yerinin hemen yakinlarinda firmanin sasaali reklamlarini görürsünüz. Insaatin karayolunun arkasina düsen kisminda ise isçiler insanlik disi kosullarda çalistiriliyor. Ardi ardina ambulanslarla cenazeleri çikardilar. Kurtulan isçileri de hemen uzaklastirdilar. Olay Pazar günü yasanmasa daha fazla isçi ölebilirdi. Çünkü birçok isçi o gün izinliymis ve çadirda degilmis.
Yarali kurtulan isçiler, onlarin yakinlari nasil açiklamalar yaptilar?
Olay yerinden birçok isçiyle konustuk. Ayni zamanda Adli Tip Kurumu önünde de bekleyen ailelerle de görüstük. Çadirlarin disinda kalan tuvaletlerin kullanilamaz halde oldugunu, banyo yapmak için derme çatma kurulu sobalarda ve elektrikli isiticilarda su isitmak zorunda kaldiklarini, 10 kisinin kalmasi gereken çadirlarda 35 kisi kalmaya zorlandiklarini anlattilar. Çogu gurbetçi olan Ordulu, Sivasli, Vanli isçi kardeslerimiz birbirlerine sahip çikarak çalisma kosullarinin zorluklarina gögüs germeye çalistiklarini anlattilar. Kiyafetlerini dahi temizleyecekleri bir ortamin olmadigini anlattilar.
Ölen arkadaslarinin ardindan gözyasi döken isçilerin en önemli istegi sorumlularin cezalandirilmasi ve çalisma kosullarinin düzeltilmesi. Aileler de “Bizim canimiz yandi baska aileler aglamasin, sorumlular cezalandirilsin” diyor. Aileler özellikle firma yetkililerinin telefonlarina çikmamasina öfkeli.
Bu faciaya ne yol açti?
Elektrik kontagindan kaynaklandi diyorlar. Bu isin teknik olarak izahi için söylenebilir. Oysa asil sebep ortadadir; AKP’nin iktidara geldigi 2002 yilindan bugüne 10 bin 296 isçi kardesimiz yasanan is cinayetlerinde hayatini kaybetmistir. Bu kâr için islenmis bir cinayettir. Bakin çok ciddi tedbirler almasalar dahi basit prefabriklerde isçileri barindirsalardi dahi bugün isçi kardeslerimiz hayatta olacaklardi. Birçok is cinayeti için söyledigimiz sözleri yenilemek gerçekten insana artik aci veriyor. Bakanlik neden gerekli denetimleri yapmaz? Belediye sorumlulugu nasil üzerinden atabilir? Bu ülkede mülki amir olan valiliklerin görevi nedir? Ölümlü is kazalarinda Avrupa’da ilk siradaysak bunun adi elbette kaza degil cinayettir. Cinayetin sorumlulari da orta yerde öylece durmaktadirlar.
Isçi Sendika Dayanisma Merkezi olarak bu konuyu nasil takip edeceksiniz, bu konuyla ilgili neler yapmayi düsünüyorsunuz?
Bu cinayetin aydinlatilmasi için olayin duyuldugu ilk andan itibaren çalismalarimiza basladik. Bölgemizde is kazalari ve bu kazalar sonucu ölüm ve sakatlanmalar oldukça fazla. Bu ayni zamanda bütün sanayi havzalarinda böyle. Isçi kardeslerimizin alev toplari içerisindeki çigliklari, yardim bagirislari kulaklarimizda çinliyor. Bize reva görülen bu çalisma kosullarina dur demeliyiz. Bu nedenle bu olayda basta sorumlularin yargilanmasi için bütün arkadaslarimizin oldugu isyerlerinde çalismalara baslandi. Bu olay bize sunu bir kez daha gösterdi aslinda: Biz isçiler sadece olmali etmeli diye temenni dile getirdikçe kosullarimiz degismiyor. Talep ettigimizi almasini bilmeliyiz, bunun için de örgütlenmeli sendikalasmaliyiz. Biliyoruz ki is cinayetlerinin, agir çalisma kosullarinin, sefalet ücretlerinin önüne ancak böyle geçebiliriz. Bu olayla birlikte belli olan sorumlulari her an ifade edecek ve yargilanmalarini isteyecegiz, bültenimizin yeni sayisi buna ayrilacak. 1 Mayis çalismalarimizin merkezine bu talebi koyacagiz. Ama bir yandan da bu olayin bize asil gösterdigi örgütlenme gerçegi için çalisacagiz. Biz birlik olursak iste o zaman sorumlularin yargilanmasini saglayabiliriz.
Son olarak eklemek istediginiz bir sey var mi?
Biz Isçi Sendika Dayanisma Merkezi olarak bu konu ile ilgili sendikalarin da üzüntü ifade eden açiklamalar yapmanin ötesine geçmesini bekliyoruz. Diger yandan örgütsüz isyerlerinde isçi kardeslerimize diyoruz ki gelin yarin ayni kaderi yasamamak için birlik olalim. Kötü çalisma kosullarinin düzeltilmesinin ve ölümlerimizin engellenmesinin baska yolu yoktur. (Istanbul/EVRENSEL)
KADIOGLU SORUMLULUGUNU GIZLEYEMEZ
Peki Belediye Baskani Kadioglu’nun isçiler için kullandigi “Vadeleri yetmis” açiklamasini nasil degerlendiriyorsunuz?
Vicdansizlik demekten baska ne denebilir ki? Denetimden sorumlu olan bir belediye baskani olay yerine geliyor, “vadeleri yetmis”, “üstlenici firma sorumlu”, yok kardi, yok kisti gibi samdan, kavaktan açiklamalar yapip çekip gidiyor. Marmara Park’in temelini atan kisilerden biri Belediye Baskani Kadioglu’dur. 2011 Martinda yapilan temel atma törenine AKP Esenyurt ilçe baskani ile birlikte katilmistir. Aslinda bu tablo, kendini ve firmayi sorumluluktan kurtarmak için yaptigi açiklamanin nedenini de ortaya koyuyor. Yani panik halde olayin üstünün örtülmesinin çabasi içinde. Ama bu çaba bosuna, sorumlulugunu gizleyemez. Hesap vermelidir.
Kadioglu için daha önce sendikalastiklari için isten atilan belediye isçileriyle ilgili sorusturma açilmasi istenmis ama izin verilmemisti. Bunu nasil degerlendirmek gerekir?
Karsimizda yoksuldan oy almis ama zengine hizmet eden bir iktidar vardir. Isçilerin her hak mücadelesinin karsisinda durup, is güvenligi ve is güvencesini ortadan kaldiriyorlar. AKP, isçi haklarini gasbetmis ve kuralsiz çalismayi bir düzen haline getirmistir. Hal böyle olunca belediye isçilerinin sikayetleri karsisinda sorusturma izni verilmemesi gayet anlasilir. Ayrica sadece belediye isçileri ile ilgili degil, birçok konuda özellikle imar yolsuzluklari, insaat firmalari ile olan iliskileri ile ilgili de Kadioglu ile ilgili defalarca sorusturma izni istenmis ve hükümet bu izni vermemistir. Ayrica Marmara Park’in firmasi ECE Türkiye’ye EGSIAD’dan da bizzat Basbakanin elinden “yilin yatirimcisi” ödülü verilmistir. Iste tablo budur, açilis törenleri, ödüller ve sonra sorumlular yargilansin denince de birkaç kisi suçlu olarak ilan edilip yola devam edilmeye çalisiliyor.