Tarih: 01.01.2018 00:00

PILAVCI VE ISTILACI IKLIMDE AYNI GÜNESIN ATASINA YANMAK...

Facebook Twitter Linked-in

PILAVCI VE ISTILACI IKLIMDE AYNI GÜNESIN ATASINA YANMAK...
 
Siyasa da bir sanat ise eger, reel düsünce ve estetik olgusu ‘varligi, gerekliligi ve zorunlulugu yadsinamayan iki temel ve önemli’ unsur olarak siyasetin harcinda yer almadikça, kötü icraya devam edilecek. Tüm dünyada, dünyanin tüm sorunlarina estetik düsüncenin sanatsal sihirli degnegi dokunmadikça acilar yasanacak gidecek. Her düsünce ve her imgelem belki aranan güzeli yaratmaz, arzulanan güzele götürmez ama estetikle harmanlaninca, ‘acelemiz yok, gün olur bizim de dualarimiz kabul edilir’ in ötesine varilir, bir kalemde...
 
Zaten var olan ve varolus karsisindaki duyarlilik felsefenin güzellemelerle, güzellikle bulusan ince çizgisidir. Içten duymak, hakkiyla duyumsamak ve dogruya varan ilk duyumla gelenek ve anlayislari çözümleyebilmek aydin olmanin bir geregidir. Her ne kadar aydinlar son yillarda hor görülse de.
 
Hayata geçen, geçirilen ve aslina dönüsen her eylemde este­tik degerleme bir bütün olarak diger degerlerin önüne geçer, geçmelidir de. Bu temel bir genel geçer gerekliliktir. Estetik degerler unutuldugunda ise insanlik yakici, yikici, yok edici süphelerin besiginde sallanir. Bu saibeli sürdürüm çagin hastaligi olan makrodan mikroya, çatisma, bölünme, ötekilesme ve ötekilestirme bunalimlarini körükleyen, tetikleyen ve derinlestiren metamorfozu yaratir.
 
Insanlik krizlerin esiginde baris, mutluluk, hos görme ve huzur kapsaminda arayislar içindeyken, çözüm önerileri ve çareleri artan degisen bir dünya özlerken siyasi sanatkârlar ve siyasal sanatçilar toplumdan kopuyorlar. Duyulara dayali bilgilerin mantigini çözemeden, hayatin gerçekligine uyuyup, sistematik yalanlar elestirisinden nasiplenerek ret ve inkârci mantik modasina tarafgir oluyorlar.
 
Oysa estetizmle yogrulmadan, estetigi öne çikaramadan, felsefeden ve ideolojilerden esinlenmeden, evrensel ölçekte yenidünyalar tanimlamak ve planlamak fizik ötesidir. Gerçegi Kültür ve medeniyet denizinde yüzen genel-temel sorunlari, farki, fakliligi ve farkindaligi, özel ve genel beklentileri kölelestirmeden estetik kaygiyla çagin normalarina göre çözmek, çözümler önermek ve ilaci uygulayabilmek travmatik koloniler olusmasinin önünü sip diye keser.
 
Öznel degerlerini ve varlik temellerini estetizme ne denli yakindir veya ne kadar yakin olabilecegini objektif biçimde analiz etmeden, irdelemeden sonuçlandirilan bütün düsünsel süreçler aykiri yön çirpinisidir sadece. Hayal kürüyle beslenerek baslanan akil yolculugu hedefe varirken estetik biçim ve niteliklere sahip degilse hurda tutkulardir ve ayni evrensel güçten beslenmesi ve narinligi haricinde de koskocaman bir hiçtir.
 
Demek ki estetik kistaslara hâkim her çesit eksenli algi ve yöntemler en mutlak olanidir ve insanligi o güzele yaklastirir. Her meselenin yaygin olan deger yargilarina, engellemeler ve engellere, toptanci genellemelerin tümüne bireysel baskaldirisla sosyal birikim ve toplumsal etige ters düsmeden estetik bir karisimla çözümlenmesi de modern çaga adilane hizmettir.
 
Bu çagda hala acinasi ihanetler yasaniyorsa altinda ideolojilerin entelektüel birikimden koparildigi gerçegi yatar. Kimi sözcüklerin anlami göz alici oldugu gibi kör edici de olabilir. Deneyimlerini geleneklerle örtüstüremeyen nerden çiktigi muglak ideolojisiz enteldantellerin ortalikta cirit atmasi ve orada burada yaptiklari laf cambazliklari ile klanlastiriliyor en baba meseleler. Ve kör edilerek, klonlaniyor toplum…
 
Öz ifadeyle, çözümsüzlügün ve çözüm önerilerinin esyanin tabiatina aykiriligi, hakikati inkâri, inkarlar iflasi, iflaslarda isyani isliyor hayat agacina.
 
Gerçek çözüm önerilerine karsi çikmayi vazife edinmislerin tavan yapmasi da toplumda plastik çözümsüzlüge baslica çareymis gibi tapinmayi artiriyor. Bilinen, inanilan ve yasananlarin reel dogrular olmayabilecegini estetik bir tutumla algilayabilmek, insanligin yeryüzüne en gerçekçi dogrulari ve güzellikleri sunabilmesini saglayacaktir belki de. Bos hayaller, bol yalanlar ve kör inançlar estetik düsmani siyaset sanatkârlarini primlendirir.  Ilahi degerleri dengeleyerek, estetik fakiri kilcal müdahalelerle ise ancak zor atlatilacak travmalar olusur, sorunsuz dünyalar degil.
 
Sorunlari eksiltiyormus gösterip çogaltmak, sorunlar çogaldikça olusan bunalimlari yönetmek, yönetirken büyüme süreçlerini gözlemlemeden, sorgulamadan, bir yanilgi ve yaniltma hükümdari ile hükümranligi ve ucuz kahramanlar yaratmak estetizmden kopusun yagli boya resmidir duvarlara asilan.
 
Zaten amaçsiz ve manasiz referanslarla yilgin hayatlara rehberlik etmek bilinen hiçbir felsefi kavramla açiklanamaz. Kosulsuz kabullenis nedense ‘Ilmül cemal’den uzak bir dünya kurulurken, insanlik yararina tüm tezler hiçe sayilirken palazlanir. Ve yelpaze aidiyeti muamma her telden her kustan cemaat, grup, kabile, mahalle, çevre tanimlamalariyla kliklesen ruhsal maceralar baslar. Beyin arkasi saklanan bilimsel kavramlardan yoksun amaç ve planlar, estetik bilince arkadan vuran zihinsel yolculuklara bilet keser boyuna. Bu estetikten bir haber keskin, arsiz, yolsuz ve rotasiz düzensizlikte iktidara tapanda, muhalefete batanda, bu pilavci ve istilaci iklimde ayni günesin atasina yanar.
 
Ve evrensel ölçege ulasamayan, estetikten uzak, sinirli sayida ve sesi kisik, her dirilis, uyanis, uyarilis, anlayis ve kavrayis topluma ayna tutamaz.
   
Oysa aynanin içinde gizlidir zaman; ‘Besik kemerli kapida bekler estetizmin gülü, ölümüne uçan göçmen kuslar güpgüzel ve sakattir, ama estetiktirler…’
 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —