Pinar Selek davasi hukukla açiklanamaz

Pinar Selek davasi hukukla açiklanamaz

Gözde Tüzer Pinar Selek davasi 13 Aralik`ta yeniden basliyor. 15. yila giren dava 13 Aralik

Pinar Selek davasi 13 Aralik’ta yeniden basliyor. 15. yila giren dava 13 Aralik Persembe Günü, Saat 13.00’de görülecek. Ve adliye önünde de pek çok kesim Pinar için adalet isteyecek. Hayat Televizyonu’nda yayinlanan Karsi Pencere adli programa katilan Prof. Dr. Sosyolog Nese Özgen ve Pinar Selek’in  avukatlarindan Yasemin Öz davayi ve neler oldugunu anlatti.  

1998’de Misir Çarsisi’nda bir patlama meydana geldi. 7 kisi hayatini kaybetti, 127 kisi yaralandi. Hemen ardindan dava basladi. Selek 98’den bu yana 3 kez beraat etti. Fakat bugün yeniden dava basladi.

Yasemin Öz: Hukuk usulü açisindan, emsalini bulamadigimiz uygulamalarla dolu. Bu durum yasadisi. Hiçbir mahkeme 9 Subat 2011 tarihinde Misir Çarsisi patlamasiyla ilgili davada Yargitay’in bozma karari vermesine ragmen, mahkeme daha önce verdigi beraat kararinda direndi. Bir mahkeme bir konuda sadece bir kere karar verebilir. Bir dava hakkinda tek bir karar verilebilir. 22 Kasim’da bu karari geri aldi. Bu hukuk usulünde emsali olan, öngörülecek bir karar degildir. Dolayisiyla bunu hukukla anlatmak mümkün degildir.

‘DEVLET AYDINLARA DERS VERMEK ISTIYOR’

Pinar Selek sokak çocuklarinin, transseksüellerin vb. hayata tutunmalarini saglamak amaciyla Sokak Sanatçilari Atölyesi’nin kurulmasina öncülük yapmisti. Kürt olmadigi halde, Kürt sorunu hakkinda çalismalari vardi. Bu durumun devleti korkuttugunu söyleyebilir miyiz acaba ya da Pinar o dönem için neden seçildi?
Nese Özgen: Biz bütün davalarin birbirinin benzeri gibi görünmesine ragmen her biri geri adim attirmaya yönelik davalar. Pinar’in yaptigi arastirma türü eylem arastirmasiydi. Eylem arastirmasi sosyologun hem saha içinde olup hem bilgisiyle birlikte olmak ve savunusunu yapmak istedigi grubu seçip o grupla birlikte hareket etmesidir. Bu çocuk bunu yapiyordu. Insanlar bu davaya baslangiçtan itibaren “Selek seçildigine göre bir sey yapiyordu herhalde” diye baktilar. Dönemin çok önemli bir rolü vardi bunda. Baslangiçtan itibaren sonrasinda hazirlanacak terör yasasinin provasi yapilmisti 98’de. Türkiye’de düsünce suçlusu yok mesela bugün, herkes terörist. Ama insanlarin çogu düsünce suçlusu. Davanin su anda geldigi nokta, devlet yakasini tuttugu aydini birakmayacagini göstererek ders vermek istiyor. Tam bir öç alma hukuku isliyor. Kendi isini yapmak disinda bir is yapmayan bir sosyal bilimciyi bu kadar sudan sebeplerle, bu kadar kolay biçimde 14 yil hirpalayabilmis olmanin bedelini nasil ödeyecekler acaba?

‘HALA PINARIN SUÇSUZLUGUNU ISPATA ÇALISIYORUZ’

Davaya ilk zamanlarda Adalet Bakanligi, Içisleri Bakanligi ve Emniyet’in “dogrudan müdahale”si söz konusuydu sanirim...
Yasemin Öz: 
Bir davada taraf olan kisiler, hakimlerdir, savcidir, sanik vardir, taniklar olur bir de avukatlar olur. Bunun disinda kimse davadan dogrudan etkilenmediyse kimse taraf olamaz. Bu davada pek çok bilirkisi incelemesi yapiliyor. Adli tiptan tutun da polis kriminal raporlarina, üniversite bilirkisilerine kadar raporlarin tamami “Buradaki patlama bombadan kaynaklanmis olamaz.” Diyor. Buna istinaden Pinar tahliye ediliyor. Pinar’in tahliye edilmesi kamu görevlilerinde öyle huzursuzluk yaratiyor ki, Içisleri Bakanligi ve Istanbul Emniyeti davaya müdahil olamayacagi halde mahkemeye yazi yaziyor. “Siz bu raporlari aldiniz ama bunlar yetmez orada bomba patlamisti.” Patlamadiysa da patlatacaksin. Bu nasil bir müdahaledir ki, jandarma bomba konusunda uzman olmadigi halde yeniden rapor aliniyor. Pinar Selek’in beraati, ciddi bir hukuk mücadelesiyle gelisti. Hiçbir bir davada bir sanik suçsuz oldugunu ispat etmek zorunda degildir. Onun suçlu oldugu kesin ve süphe birakmayacak delillerle ispatlanmalidir. Biz Pinar Selek davasinda hiçbir ceza yargilamasi olmayacak sekilde, suçsuzlugu belliyken, hâlâ suçsuz oldugumuzu ispat etmeye çalisiyoruz.

KAMUOYU’NDA PINAR SELEK DAVASI

Kamuoyunda nasil görülüyor peki Pinar Selek davasi? Özellikle akademisyenler arasinda...
Nese Özgen:
 Siradan insan zaten günlük hayatiyla, dogalgaz zammiyla bogusmaktayken, hak savunusu üzerine siyasal gelistiremez, siyasalin gelistirilmesi daha çok entellektüeller üzerinden yürür ve daha çok toplumun organize olmus kesimleri üzerinden yürür. Zaten bir toplumun demokratik olup olmadigini buradan anlariz. Toplum ne kadar kendi hakkini savunabilmek için organize olabiliyorsa o kadar demokratiktir. Su anda organize olabilmis olan akademisyen gruplari var. Sadece Pinar Selek davasinda degil, Büsra Ersanli davasi, Osman Isçi davasi, Deniz Zarakolu, Müge Tuzcuoglu davasi gibi pek çok davada, bilim insanlarini destekliyoruz.

Pinar Selek davasi dünyada nasil yanki buluyor peki?
Yasemin Öz: 
Pinar çok çaliskan bir insandir ve gittigi her yeri bir sekilde örgütler. Pinar’in Avrupa’da olmasi bir sekilde etki yaratti. Çünkü pek çok sivil toplumla iletisim içinde, aktivist olarak katiliyor, sosyal bilim çalismalarini sürdürüyor. Dolayisiyla Avrupa’da çok ciddi Pinar Selek destek birimleri olustu.


DAVADAN BEKLENILENLER

Peki davadan ne bekliyorsunuz?
Yasemin Öz: 
: Biz Pinar için verilen karardan dönülmesini bekliyoruz. Ve beraat kararini geri alan bir önceki geçici heyetin davadan el çekmesini istiyoruz.
Nese Özgen: Her devletin isyancisi vardir. Isyancisi olmayan devlet devlet olmaz. Ama bir devletin kendi isyancisina nasil davrandigi, onun demokrasisiyle ilgili bir durumdur. Üstelik aykirilik, politikanin kendisidir. Eger aykiri olan, baska bilgi üreten yoksa ortada, bütün toplum bir hapishane olur zaten. Aykiri, alternatif olan her seyi hapsetmeye kalktiginizda, ülkenin etrafini dikenli telle çevirip, üstüne bir çati örtersiniz onun adi hapishane olur. Ama o zaman bunu yönetinin adi, hükümet olmaz, gardiyan olur. Eger gardiyan olmayi kabulleniyorsa yönetici. O kendi bilecegi is.


ISKENCEYLE ALEYHINE IFADE ALDILAR

98’de Misir Çarsisi patlamasindan sonra neler oldu acaba, dava süreci nasil basladi, Pinar nasil cezaevine alindi?
Yasemin Öz: 
Pinar Türkiye’de yürüyen bir savasla ilgili bir arastirma yapiyordu o dönem “Biz neden savasiyoruz?” diye. Ilk gözaltina alindiginda nedeni, yaptigi arastirmaydi, 7 gün boyunca gözaltinda kaliyor Pinar. Filistin askisinda kolu çikiyor. Sonrasinda “Düstügü için kolu çikmistir” diye tutanak tutuyorlar. Elektrik veriyorlar. 7 gün boyunca iskence görüyor, avukat yardimi alamiyor ve yakinlariyla görüstürülmüyor. 7 gün boyunca Pinar’a Misir Çarsisi’yla ilgili tek bir soru sorulmuyor. Ilk gözaltina alinisi “Örgüt üyeligi” isnadiydi. 7 gün sonra tutuklanarak cezaevine gönderiliyor. 1.5 ay sonra televizyondan Misir Çarsisi patlamasinin failinin kendisi oldugunu cezaevindekilerle beraber seyrediyor. Pinar hakkindaki ilk dava 1998 yilinda örghüt üyeliginden açiliyor. Abdülmecit Öztürk isimli sahsa iskence altinda “Ben Pinar’la beraber Misir Çarsisi’na bomba koydum” diye ifade aliyorlar. Öztürk savcinin önüne çiktiginda avukati olmamasina ragmen “Bana iskence yaptilar” diye haykiriyor ve Pinar’i tanimadigini söylüyor. Bu arada okuma yazmasi olmayan ve sadece Kürtçe konusabilen halasindan da ifade aldiklarini söylüyorlar. (Istanbul/EVRENSEL)