Halklarin Demokratik Kongresi Istanbul Milletvekili Levent Tüzel, Türkiye’nin Suriye rejimine karsi uluslararasi planda tezgahlanmis bir oyunun parçasi olarak adim adim savasa sürüklendigini söyledi.
Türkiye sinirlarinda silahli muhaliflerin ileri karakol olarak kullandiklari kamplarin görüntülenmesi üzerine konu hakkinda görüsünü aldigimiz Tüzel, Türkiye’deki kamplara yerlesen Suriyelilerin vaatlerle getirildigini, kamplardaki çadirlarda kalan gençlerin buradan ayrilarak Suriye’ye gidip çatisarak geri döndüklerinin defalarca basina yansidigini kaydetti. “Türkiye devletinin ‘Suriye’nin Dostlari’ adina muhaliflere kol kanat germesi, Özgür Suriye Ordusu adi altinda, halk destegi alip almadigi belli olmayan, çeteci özellikler gösteren, kaos ortaminda kullanilan güçleri beslemesi uluslararasi bir suçtur” diyen Tüzel, yasananlarin, AKP hükümetinin emperyalist diplomasi ve tehlikeli bir politika izlediginin isareti oldugunu vurguladi. Tüzel, sinirda bu tür hareketlere yataklik yapilmasinin, önceden belirlenmis bir plana baglanildigini gösterdigini kaydederek, “Hükümet bunu açiklamalidir. Bu konuda soru önergesi vererek konuyu Meclise de tasiyacagiz” dedi.
Tüzel, “Türkiye’nin Annan Planini kabul etmemesi, NATO’yu göreve çagirmasi, Suriye devletine açikça savas ilan etmesi, adim adim bir kararin uygulanmasidir, AKP hükümeti her seyi göze almis durumda. Bunun hesabi verilmelidir. Suriye halkiyla düsmanlik ve çatisma ortamina girecek politikalari zararli buluyoruz” ifadesini kullandi.
‘TÜRKIYE MACERACI POLITIKA IZLIYOR’
Arastirmaci Yazar Faik Bulut ise sunlari söyledi: “Bir defa bu, iddiadir henüz kanitlanmis degil. Öte taraftan gerçeklik payi da var. Ates olmayan yerden duman da çikmaz. Bu, baska bir ülkenin içislerine karismak anlamina geliyor. Diplomatik açidan Türkiye basindan beri Suriye’nin içislerine karisiyor. Bir de isin çifte standardi var. Bir zamanlar Türkiye Suriye’ye PKK ve Öcalan’a ev sahipligi yaptigi için defalarca nota verdi. O dönem Adana Anlasmasi yapildi. Bu anlasmaya göre hiçbir ülke diger ülkenin muhaliflerini desteklemeyecekti. Türkiye de Suriye’nin muhaliflerini barindirmayacakti. Bugüne kadar yasananlar ve haberler gösteriyor ki Türkiye bu anlasmaya uymuyor. Burada izlenen politika, Türkiye’nin çikarina olan bir durum degil. Türkiye’nin bu yönde izledigi politikalar maceraci ve gözü kara politikalardir.” (Istanbul/EVRENSEL)
BASKAYA: SURIYE’YI ÇÖKERTME PLANI
Türkiye ve Ortadogu Forumu Vakfi (Özgür Üniversite) Baskani Prof Dr. Fikret Baskaya, Özgür Üniversitede, Ankara Üniversitesi Ögretim Görevlisi Hakan Mertcan ile birlikte basin toplantisi düzenledi.
Türkiye, Ürdün ve Lübnan sinirindan ülkeye sizmis olan binlerce parali asker ve militanin Suriye’de hastane, okul, ulasim hatlari olmak üzere yerlesim yerleri ve merkezi bütün yerlere bombalama eylemleri düzenlediklerini ve ciddi oranda sivil insanin öldürüldügünü belirten Baskaya, “Bütün bu yasananlarin dis odakli Suriye’yi çökertme planinin bir parçasi” oldugunu dile getirdi. Baskaya, “Medya saldirganlarin kimligini ve isledikleri cinayetleri gizlemek için her türlü ahlak disi yolu deniyor” dedi. El Cezire ve El Arabiye gibi Katar ve Suudi Arabistan destekli kimi televizyonlarin kendi stüdyolarinda filmler, görüntüler hazirlayip, 1.5 milyon Suriyelinin rehin alindigi gibi yalan haberleri tüm dünyaya servis ettigini aktaran Baskaya, medya eliyle hazirlanan filmlerle de rejimin olabildigince seytanlastirilmaya çalisildigini ve halkin kiskirtildigini ifade etti.
NATO ÜLKELERINDEN SAVASÇILAR VAR
Provokasyon için Suriye’ye sizanlarin sadece El Kaide ve Müslüman Kardeslerin silahli unsurlari ve parali askerlerinden olusmadigini kaydeden Baskaya, “Fransiz ve Türk istihbaratçilari ve subaylari basta olmak üzere birçok NATO ülkesinden, ABD’den ‘uzmanlar’in da isin içinde oldugunu” söyledi. Baskaya, “49 Türk istihbarat görevlisinin, biri albay bir grup Fransiz subayinin ve birkaç Ingiliz askerinin Suriye rejimi tarafindan yakalanmasi ortada bir halk isyani degil apaçik dis kaynakli bir saldiri oldugunu ortaya koyuyor” dedi.
Suriye’de yapilmak istenenin Afganistan, Irak, Somali ve Libya’da yapilanin bir tekrari oldugunu belirten Baskaya, “Asil amaç bölgeyi emperyalizm ve basta Siyonist Israil devleti olmak üzere, gerici-çürümüs bölge monarsileri için ‘dikensiz gül bahçesi’ haline getirmektir” dedi.
Ankara Üniversitesi Ögretim Görevlisi Hakan Mertcan da Türkiye’nin en ufak bir kivilcimla yangina dönüsebilecegini söyledi. Mertcan, Hatay, Adana, Mersin’de yasayan Aleviler ve diger birçok inançtan insanin katliamlara varabilecek boyutta çatismalara girebilecegini ve durumun çok ciddi boyutlara varabilecegini kaydetti. Mertcan, Adiyaman’da yasanan Alevi evlerine yönelik isaretleme olaylarini da hatirlatarak halkin endiseli ve tedirgin olduguna vurgu yapti. (Ankara/EVRENSEL)
