Tarih: 01.01.2018 00:00

Pozanti`daki vahseti herkes biliyormus

Facebook Twitter Linked-in

Pozanti M Tipi Kapali Cezaevinde tutuklu bulunan çocuklarin cinsel ve fiziki siddete maruz kalmasindan basta birçok yetkili kurumun haberdar oldugu ortaya çikti. Insan Haklari Dernegi (IHD) Mersin Sube Baskani Ali Tanriverdi, çocuklarin yasadigi sorunlari tüm resmi kurumlara ilettiklerini belirterek, Pozanti Cezaevi’nin kapatilmasindan baska seçenegin kalmadigini söyledi.

Tanriverdi, çocuklarin yasadiklarini, kendi el yazilariyla ve IHD Mersin Subesi araciligi ile Adana Cumhuriyet Savciligina, Meclis Insan Haklari Inceleme ve Arastirma Komisyonuna, Adalet Bakanligi Cezaevi Tevfik Genel Müdürlügüne, Adana Valiligi Insan Haklari Kurulu Baskanligina ilettiklerini ifade etti. Tanriverdi, yetkililerin olaydan haberdar oldugunu belirterek, Pozanti Cezaevinin kapatilmasindan baska seçenegin kalmadigini söyledi.

Tanriverdi, “Son 2 yildir sokak ortasindan tutuklanan çocuklar Adana Pozanti Cezaevine sevk edilmektedirler. Burada çocuklar çesitli hak ihlallerine maruz kalmaktadirlar. Temmuz 2011 tarihinde çikan çocuklarin çok ciddi iddialari söz konusu. Bunlarin açiga çikartilmasi için örnegin, suç duyurularinda bulunduk. Yetkililer bu konuda haberdardir” diye konustu. (Mersin/DIHA)


TACIZ, DAYAK, KÜFÜR...

Pozanti Cezaevinde bir dönem kalan çocuklar, yasadiklari ve tanik olduklari cinsel ve fiziksel siddeti kendi el yazilariyla IHD Mersin Subesine aktardi. Çocuklardan bazilari, el yazili basvurularinda çesitli tarihlerde cezaevinde yasadiklarini söyle anlatiyor:

H.G “3 Kasim 2010 tarihinde TEM Sube ekipleri evimize baskin düzenleyerek gözaltina aldilar. Gözaltinda geceleri sürekli sorguya çekip küfür ettiler, dayak attilar. 3 günlük gözaltindan sonra mahkeme, tutuklama karari vererek beni Mersin Cezaevine götürdüler. Cezaevine girer girmez gardiyanlar fermuarimi açtirip dayak atmaya basladi. 8 gün sonra Pozanti’ya sevk edildim. Burada da 2 gün tecritte kaldim. Sonra C kogusuna alindim. Ama birbirimizle konusamiyor, bakamiyorduk. Sürekli bana dayak atildi. Param zorla benden aliniyordu. Orada bir ay geçirdikten sonra B-10 kogusuna alindim. Adli tutuklular beni bulasik yikama isine verdiler. El isleri yapiyordum, kogus mebusu kendine aliyordu. Sabahlari bizi saat 06.30’da uyandiriyordu, ama kendisi 8’de kalkiyordu. Sayim için bize temizlik yaptiriyorlar, eskilerden birkaç kisi üzerimizde baski kuruyordu. 2 buçuk ay sonra tahliye oldum. Bana bu uygulamalari yapanlarin cezalandirilmasini istiyorum.”

‘MÜDÜR SIZ TERÖRISTSINIZ DEDI’

Y.S.: “Akdeniz Ilçesine Bagli Günes Mahallesi’nde gözaltina alindim, 2 gün gözaltinda kaldim. Siteler Polis Karakolunda dayak ve iskence gördüm. Dayaktan sol kol dirsegim yerinden çikti. Doktorlar kolum için rapor yazmadi. Daha sonra tutuklanip Mersin E Tipi Kapali Cezaevine konuldum. Bir hafta sonra Pozanti Cezaevine gönderildim. Orada gardiyanlar hangi suçtan geldigimi sordular. Biz de siyasi oldugumuzu söyledik. Onlar da “siz teröristsiniz” dedi. Ve 4-5 gardiyan tarafindan dövüldüm. Daha sonra müdürün odasina götürdüler. Müdür de siz “teröristsiniz” diyerek copunu çikartti (...) Ayrica kogus sorumlusu tarafindan ayaklarim baglandi. Ayaklarimin altina sopa ile vurdu. Baska bir kogusa geçtim, burada da eski kogus sorumlusu bir pusula ile “Bunlar teröristtir bunlari ez” bu kogusta da sürekli dayak yiyorduk. Kogus sorumlusu bir arkadasimizi basketbol potasina boynundan asti. Arkadasimiz tam bogulurken onu indiriyor, ondan sonra tekrar yukari çikartiyordu. Kogus sorumlusunu engelledigimiz için Müdür Alper Sirin de bizi dövdü. Olaydan bir hafta sonra tahliye oldum.

‘YASAMIM ALT ÜST OLDU’

A.Ç: “Akdeniz ilçesinde polisler tarafindan gözaltina alindim, 5 günlük gözalti sonrasinda Mersin E Tipi Kapali Cezaevine, oradan da Pozanti Çocuk Cezaevine gönderildim. Adli tutuklular arasina konuldum, yataklari olmayan koguslara gönderildik burada her gün baski ve dayak yiyorduk. Karsi çiktigimizda yeni bir dosya açilip savciliga çikartiliyorduk. 4 ay Pozanti’da kaldiktan sonra mahkemeye çikartildik. Aksam sayim sirasinda gardiyanlar tarafindan tekme tokat dayak yiyorduk. Agustos ayinda tahliye edildim. Ancak halen o psikolojiden kurtulmus degilim. Yasamim altüst oldu.”

‘TACIZ VE TECAVÜZ HEP OLUYORDU’

M.D: “Emniyet Müdürünü yaralama olayindan sonra 2 Ekim 2010 tarihinde gözaltina alinip Pozanti Cezaevine gönderildim(...)Adli mahkumlarda sürekli bize eziyet çektiriyorlardi. Ailelerimizin yatirdigi kagit parasini kendilerine harciyorlardi. Idareye söylememize ragmen bir sey yapmiyorlardi. Televizyon izlerken adli mahkumlar tarafindan sürekli kontrol altinda tutuluyorlar. Basini dahi çevireni darp ediyorlar. Kogus mesulleri kantin hakkimizda istedigimiz hiçbir seyi almiyor, ancak kendileri için her türlü yiyecek aliyorlardi. Koguslara yemek geldiginde yemegin içindeki etleri kendilerine seçiyorlardi, bize de sadece yemegin suyunu veriyorlardi. Cezaevi idaresine illettik, ancak bu kez bize hücre cezasini verdiler. A-3 kogusunda bunlarin hepsine müdür yetki vermisti, bize eziyet çektirip bir daha hapishaneye gelmeyelim diye. Pozanti Cezaevi müdürü bizleri ikinci kez gördükleri zaman geldiginize pisman olacaksiniz, gidin de sizlere bulasiklarini yikatsinlar, çamasirlarini yikatsinlar yemeklerinizi alsinlar sizi dövsünler de, akliniz basiniza gelsin. Cezaevinde cinsel taciz ve tecavüz olaylari sürekli oluyordu.

‘TUVALETE IZINLI GIDIYORDUK’

E.K: “Ekim 2010 yilinda gözaltina alindim. 3 gün gözaltinda kaldiktan sonra tutuklandim. Pozanti Cezaevine 9 kisi birlikte bir gün sonra sevk edildik. Ancak müdür her birimizi ayri bir kogusa dagitti. Kogus sorumlusu özel islerini bize yaptiramayinca (çamasir yikatma) paspas sopasiyla bizi dövüyordu. Revire çikmak istedigimizde bizi çikartmiyorlardi. Durumu Cezaevi Müdürü Alper Sirin’e iletmek için yanina çiktim. Müdür, “Siz hep sorun çikariyorsunuz” diyerek, çek pas ile beni dövdü. Istedigimi kabul etmedi. Açik görüse gittigimizde kogus sorumlusu kantinden ihtiyaçlarini bize aldirtiyorlardi. Almadigimiz zaman bizi dövüyorlardi. Tuvalete gitmek bile kogus sorumlusundan izin alip gidiyorlardi. Izinsiz gidenler dayak yiyordu. Geceleri yatmamiza izin vermiyorlardi. Ayrica kogusta bir sey kayboldugunda herkes dayaktan geçiriliyordu. Kogus sorumlularin yaptiklari gardiyan ve cezaevi müdürünün bilgisi dahilinde yapiliyordu.”




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —