Bugün, 19 Eylül 2024 Perşembe

PTT ÇALISANLARININ MÜCADELE TARIHINDEN 2

PTT ÇALISANLARININ MÜCADELE TARIHINDEN 2

PTT Çalisanlarinin yürüttükleri hakli mücadelelerine destek olarak yazdigimiz ?PTT`DE GREV? baslikli yazimiza ikinci bölümü ile devam ediyoruz.

PTT ÇALISANLARININ MÜCADELE TARIHINDEN 2.                                                                                                                

PTT Çalisanlarinin yürüttükleri hakli mücadelelerine destek olarak yazdigimiz “PTT’DE GREV” baslikli yazimiza ikinci bölümü ile devam ediyoruz.

-1919. Posta Telgraf Müdürlügünde (Istanbul) Telgrafçilarin Hak Arama ve Yönetimi Protesto Eylemi.                                                                                                       

Tarihi kesin olarak belirlenemeyen, ancak PTT’ye Genel Müdür olarak atanan Refik Halit Karay (1) döneminin baslarina denk gelmesi nedeniyle 1919 yilinda oldugunu tahmin ettigimiz bu eylemle ilgili arastirmaci Baha Gökoglu su bilgiyi vermektedir. Damat Ferit’in Sadrazamliga getirilmesi ile Refik Halid PTT Umum Müdürlügüne tayin edilir. Telgrafhanede de hiyanet sebekesinin iyice genisletilmesini temin için Seyh R… Posta Telgraf ve Telefon Memurun Müdürlügüne getirilir. 

Bu arada Güzel Trakya’mizi da düsman ayaklari altinda kirletmisti. Oradan çoluk çocuklari ile göçen, göçmen telgrafçilar aylardan beri aylik alamamislardi. Bu alacaklarini talep etmek ve yeni bir göreve atanmalarini saglamak üzere Umum Müdür ve Memurun Müdürünün kapilari önünde beklesirlerken, odasindan çikan Seyh R... bunlari oradan uzaklastirmak için ‘Burada Ingiliz Polisi yok mu? Su herifleri tutsunlar. Bu Millicilerin burada isi ne? Mustafa Kemal’le bir oluyorsunuz ha…’ diye bagirir.                                                                                                  

Bunun üzerine koridorlarda izdirap içerisinde kivranan yüzlerce telgrafçinin hep birden ‘Bizi buradan polisimizden baska hiç kimse çikaramaz. Çoluk çocugumuz aç, medrese köselerinde inliyoruz. Hakkimizi istiyoruz. Ölürüz de Ingiliz Polisine teslim olmayiz’ diye mukabele ediyorlar. Bu tepki üzerine ürken Seyh R… odasina kaçiyor. (A. Baha Gökoglu. Inkilâbimizda Posta ve Telgrafçilar. Ankara, 1940. S.4-5.)                                                                                                                                                                         

Son derece hakli ve her seyden önce insani olan bir talebe karsilik yönetimin duyarsizligi bir yana, Ingiliz isbirlikçisi tavrina dogrusu diyecek çok fazla bir sey de bulamiyor insan.

-21 Ocak 1919. Telefon Memurlarinin Ücret Artisi Taleplerini Idareye Bildirmeleri.                                                                                                                                

Telefon memurlari ücretleri yükseltilmezse grev yapacaklarini idareye ve kamuoyuna bildirirler. Ancak hakkinda simdilik daha fazla bilgi yoktur.                          

-1924 Temmuz. Istanbul’da Posta Dagiticilarinin Is Birakma Eylemi.                                     

Istanbul Posta Müvezzileri (dagiticilari) 21 TL olan ücretlerinin artirilmasi ve günün kosullarina göre yeniden belirlenmesi için is birakirlar. Eyleme ne kadar çalisanin katildigi, kaç gün sürdügü veya ne sonuç alindigi hakkinda fazla bir bilgi yoktur. (Sedat Sen. Isçi Sinifi Eylemleri ve Devrimimiz. Diyalektik Yayinlari. Istanbul 1993. C.1.s.42.)

-1925 Temmuz. Erzurum, Samsun, Trabzon, Adana Telgrafçilarinin Grevi ve Ankara Istiklal Mahkemesinde Yargilanmalari.                                                                            

Cumhuriyet kurulduktan sonraki etkili eylemlerden biri olarak kabul edilen bu eylem hakkinda en genis bilgi Prof. Dr. Ergun Aybars’in Istiklal Mahkemeleri adli eserinde yer almaktadir. Greve ve yargilamaya genis yer veren Ergun Aybars’a göre gelismeler söyle olmustur.                           Maaslarinin artirilmasi için yaptiklari basvuruya idarece ‘1925 yili bütçesinin kesinlesmesi nedeniyle isteklerinin karsilanamayacagi, ancak 1926 yili bütçesi hazirlanirken konunun dikkate alinacaginin’ bildirilmesi üzerine zam isteyen Telgrafçilar ayni anda greve basladilar.

Erzurum, Samsun, Trabzon ve Adana’da Grev Komitesinden aldiklari parolasi üzerine bütün telgrafçilarin isi birakmasiyla grev baslar. Isin arkasinda komünistlerin bulundugunu ileri süren hükümet, bu hareketi olarak görür ve hemen grevcileri tutuklattirarak  <hükümet aleyhine komplo kurduklari> iddiasiyla Ankara Istiklal Mahkemesinde yargilanmak üzere harekete geçer. Samsun’dan 22 Telgrafçi Ankara’ya getirtilir ve 13 Temmuz 1925 tarihinde ilk durusmalari yapilir. Adana Telgrafçilari da 14 Temmuz 1925’te Ankara’ya getirtilerek yargilanmalari baslatilir. Ayni gün basina bir açiklama yapan mahkeme baskani Ali Bey olayin yargilamadan sonra açiga kavusacagini söyler. Mahkeme her sanigi ayri ayri sorgular. Toplam 9 gün süren yargilama 22 Temmuz günü biter. O gün yargilanan tüm telgraf memurlari mahkemeye çikarilir. Savci Necip Ali Bey iddianamesini okumaya baslar. Istiklal Savasi zamaninda telgrafçilarin yaptiklari hizmetlerin takdire sayan oldugunu, Millet Meclisinin de bu hizmeti takdirle hatirladigini, ancak telgraf memurlarinin maaslarinin azligi dolayisiyla istifa etmeye ve diger taraftan hükümete karsi tehdit eder bir durum almaya basladiklarini” söyler.

Ve devam eder mahkeme savcisi Necip Ali Bey. “Millet Meclisinin toplanti halinde olmadigi için hükümetin maas artisi yapamayacaginin kendilerine bildirilmesine ragmen memleket haberlesmesini felce ugratmak istemislerdir” suçlamasini yapar. Ancak yaptigi inceleme sonucunda bütün telgrafçilarin bu konuda müsterek olmadiklarini da (amaç birligi içerisinde) açiklar.

v  Sonuç olarak da savci su cezalari ister. Adana Telgrafçilarinin hepsinin beratlarina,                         - Samsun Telgrafçilarinin yazdigi telgrafta kiskirtici ve tahrik edici unsur bulundugu için müdürleri Ali Riza, muharebe bas memuru ve dört memurun daha Ceza Kanunun 102. Maddesi uyarinca cezalandirilmalarina,

-Trabzon Telgrafçilarindan Yusuf’un da tesvik edici oldugu belgelendiginden cezalandirilmasina, diger memurlarin ise beratini ister.

v  Yargilama sonunda mahkeme su karari verir.

“Memurun bir hakki usulüne göre basvurarak istemesi kanunidir. Telgraf muhabirlerinin devlet teskilatinda önemli bir yerleri vardir. Bilerek yapilmamis olan böyle bir hareket devletin serefi ile siddetle ilgili görülmüs ve yapilan yargilama sonucunda telgrafçilarin çesitli adli sebeplerle istifa ettiklerini, bazilarinin ise hükümete karsi itaatsizlikleri sabit bulunmustur.”

Sonuç olarak da                                                                                                                            

Samsun Telgraf Müdürü Halim Beye 3 sene, muhabere bas memuruna 2 sene, istida memuru Riza Tevfik ile muhabere memurlari Faruk ve Mehmet Efendileri de birer sene hapse mahkûm eder. Adana, Trabzon ve diger Samsun telgrafçilari ise berat ederler.

Prof. Dr. Ergun Aybars bu karari söyle yorumlamaktadir.                                                     

“Bugünkü personel kanununa göre bile memurlarin grev hakki bulunmadigi göz önüne alinirsa Istiklal Mahkemelerinin çalistigi bir ortamda yapilan bu grev eylemi çok cesurca bir harekettir.”                                                                                                                           

Mahkemenin böyle bir olay karsisinda birkaç kisiyi cezalandirip digerlerini berat ettirmesini önemli bulan yazar devamla su degerlendirmeyi yapar. “Grev hakki açisindan bu olayin ayri bir önemi vardir. Kararin alinmasinda telgrafçilarin milli mücadele içindeki çalismalarinin da etkisi oldugu görülmektedir. Verilen kararla bu gibi olaylarin çikmamasi için bir uyari daha yapilmis oluyordu. (Ergun Aybars. Istiklal Mahkemeleri. (1920-1927) C.1-2. Ileri Kitabevi, Izmir.1995.S.376-378)

Devlete karsi en ufak bir kalkismanin bile çok agir cezalara çarptirildigi bu dönemde mahkemenin verdigi karar gerçekten üzerinde durulmaya deger bir karar olup, günümüz yargisi açisindan da kiyasen ilginç bulundugu için biraz ayrintili olarak ele alinmistir. Yaziyi daha fazla uzatmadan burada noktalayalim. (2)                                                                            

Dostlukla.

(1)     Refik Halid Karay: Ünlü yazar yasaminin bir döneminde PTT Genel Müdürü olarak iki kez görev yapmistir. Birinci görevi 12 Nisan 1335 ile 12 Tesrinievvel 1335 tarihleri arasinda olup on bin kurus maasla görev yapmistir. Ikinci görevi ise yine ayni maasla ve 15 Nisan 1336 ile 23 Eylül 1336 tarihleri arasinda yapmistir. (PTT sicil no. 4419) Genel Müdürlügü döneminde Milli Mücadeleye destek olduklari gerekçesiyle Manastirli Hamdi ve bazi telgrafçilarin memuriyetten atilmalarini saglamistir.(Refik Halid Karay ve Genel Müdürlük dönemine ait daha fazla bilgi için: Asaf Tanrikut; Türkiye Posta ve Telgraf ve Telefon Tarihi. Cilt 2 ve http://www.telekomculardernegi.org.tr/haber-2770--iz-birakan-ptt’ciler--2---refik-halit-karay.html linki üzerinden “Iz Birakan PTT’ciler (2) Refik Halit Karay.)

(2)     PTT Çalisanlarinin 1840-1995 arasi kurmus oldugu tüm örgütlenmeler ve yaptiklari eylemler hakkinda kronolojik bir siralamasi ve türlerine göre siniflandirmalari için bakiniz. Yunis Türkölmez. PTT’de Isçi ve Memur Örgütlenmesi. Ankara.1998.

 



  • Perşembe 22.5 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cuma 24.2 ° / 19.7 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 22.7 ° / 20.5 ° Orta kuvvetli yağmurlu