RAMAZAN AYI KARDESLIK AYIDIR
Manevi güzellikleriyle dolu olan ramazan ayi müminler için bir rahmet ve magfiret mevsimidir. Bu kiymetli zaman dilimini ibadet ve iyiliklerle degerlendiren mümin ebedi mutlulugun kapisini açar. Cehennemden kurtulus beratini alarak zaman ve mekân cennetine dogru yol alir.
‘Ramazan ayi gelince, cennet kapilari açilir, cehennem kapilari kapanir ve seytanlar zinciri vurulurlar.’ Bu hadis-i serif gösteriyor ki; Ramazan ayinda iyi isler yapip kötülüklerden sakinan mümine cennetin kapilari açilir, cehennemin kapilari kapanir. Oruç sayesinde nefsine hâkim olup seytana uymadigi için de, seytanin eli kolu baglanmis ve etkisiz hale gelmis olur.
Insanin yasadigi her an, onun için sonsuzluga açilan bir zaman parçasi olmaya namzettir. Idrak ettigimiz bu Ramazan-i serifin, bu ani, içinde saklamadigini kim bilebilir!
Ramazan, Allah’in rizasini kazanma kusagidir. Ramazan’in her ögesi böyle bir kazanci saglayici niteliktedir. Oruçlar, bes vakit namazlar, teravihler, dualar zikir ve tesbihler, iftarlar, sahurlar, fitreler, sadakalar hepsi de birer sevap makinesi gibi islerler. Uygulayicilarini ebedi nimet ve mutluluklara eristirirler.
Ramazan’i Dolu Dolu Yasamaya Ruhen ve Kalben Niyet Etmek
Mümin, iyi niyetli bir Ramazan yasamaya kararli olmalidir. Burada oruç tutmak için gerekli olan niyetten söz etmiyoruz. Merkezi Allah rizasi olan bir niyeti kast ediyoruz.
Hz. Peygamber: ‘Ameller niyetlere göre degerlendirilir. Herkese niyet ettigi sey vardir.’ Buyurmaktadir. O halde amelin gerçek degeri amel edenin niyetinde gizlidir. Müminin niyeti amelinden hayirlidir.
Insanlar, iyi niyetlerini her zaman ‘Allah için olmaya odaklayabilseler, hesapsiz sevap kazanirlar. Niyet, sahte ile gerçegi birbirinden ayiran mihenktir. Insanin degeri gönlündeki niyetinde gizlidir. Yani niyet insanin asli degeridir.
Insan, Allah için yaptigi mubah olan islerden, yani normalde sevabi da günahi da olmayan gündelik mesgalelerden bile sevap alabilir. Örnegin niyeti namaz kilmak olan bir müminin camiye giderken attigi her adim kendisi için bir sevaptir. Diger bir ifade ile insan sevaplara ancak iman, arzu ve niyetle sahip olabilir. Niyetle azlar çok, çoklar sonsuz olur. Allah’in sonsuz nimetlerine karsi amelle degil niyetle sükredilebilir.
Hz. Peygamber,
‘niyet ederek ve ecrini Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutan kisinin geçmis günahlari affolunur.’ müjdesini vermektedir. Bu müjde ancak niyet ile gerçeklesir. Oruçlu kimse oruca niyet ettigi gibi bu oruçla Allah’in rizasini, rahmet ve magfiretini de dilemelidir.
O halde ramazan’da niyetlerimizi saglam tutmaliyiz ki adetlerimiz ibadetlere dönüssün. Ziyafetlerimiz, ziyaretlerimiz ibadet olsun. Dolayisiyla Allah için almali, Allah için vermeli, Allah için ikram etmeli, Allah için okumali, Allah için kilmali… Kisaca her seyde Allah rizasi gözetilmelidir. Mahserde insanlarin pismanlik duyacagi hususlardan birisi de niyetsiz yasamak olacaktir. Bütün bir hayati ibadete çevirmek mümkün iken bu firsati kaçirmak büyük bir zarardir. Allahin emir ve yasaklarini yerine getiremeyisimizin arasinda en kolay hayirlari bile kaçirisimiza yanacagiz, keske diyecegiz. Öyleyse bu duruma düsmemek için simdiden hayatimizi hakkiyla degerlendirmeye çalisalim. Baslayacagimiz bu yeni Ramazan ayi ümmeti Muhammed’e hayir ve ugurlar getirmesi dilegiyle…
ABDULKADIR AKYOL