Bugün, 14 Kasım 2025 Cuma

Ruhi Su`ya mektup

Ruhi Su`ya mektup

TÜM HALK DEGERLERI YOZLASTIRILIRKEN... Sennur Sezer

Merhaba Sayin Ruhi Su,
Sizinle en son Selimiye Kislasi’nda karsilastik. Aydinlar Dilekçesi sorusturmasinda. Esiniz Sidika Hanimin kolundaydiniz. Hasta oldugunuz o kadar belliydi ki yaniniza gelemedim. Ayip elbet. Ayibimi açikliyorum simdi. Ama öncelikle sesinizin kisik olabilecegini düsündüm. Konser isteklerini hastalik gerekçesiyle geri çevirirken söylediginizi:
“Tokat’ta Kiymet adinda çok güzel bir kadin varmis. Yedi iklim dört köseden onu görmeye gelirlermis. Gün olmus yaslanmis. Kimselere görünmez olmus. Ama hâlâ onu görmeye gelenler varmis. Sen bizim için dünya güzelisin, yüzünü göster demisler. Kiymet, beni nasil biliyorsaniz öyle kalayim aklinizda, demis.”
Bundan sonrasi yaklasik bir yil sonra sizi sonsuzluga ugurlarken yasandi. Eylül ayindaki cenazeniz 12 Eylül karsiti ilk kitlesel gösteriydi. (Bu cümleye “sanki, gibiydi” sözcükleri eklenemez) Ölümünüzün tedavi için yurt disina çikisinizin engellenmesi yüzünden oldugunu biliyorduk.
Sevgili Ruhi Su,
Size Ruhi Agabey, Ruhi Hoca ve benzeri içten seslenislerde bulunmaya hiç cesaret edemedim. Sizin saygi uyandiran durusunuz kadar bizim kusagin tavri da buna elvermedi. Oysa gece yarisi çalistiginiz kulüplerde söylesmekten çekinmiyordum.(Boynunuzda sürekli bir fular vardi. Yani sesinizi koruma kayginiz. O sigara dumani bol mekanlarda yaklastiginiz masanin sigara içilmeyen bir masa oldugunu gördükçe, sigaralarimizi söndürüyorduk.
Siz bizim üzmekten, incitmekten en çok korktugumuz kisiydiniz. Siz aydinlara yalnizca halk müzigini ögretmediniz. Kitlelere müzik dinlemeyi de ögrettiniz.
Siz Anadolu’nun çocugusunuz. Van’da dogmaniz, ana babasiz kalmaniz, yoksul bir aile yaninda büyümeniz bu sözümün kaniti, öksüzler yurdu da. 1952’de Orhan Kemal sizinle yaptigi konusmanin basinda Adana Erkek Muallim’de okudugunuz yillari, kemaninizi anlatir. Sonra bir soruyu yanitlarken özetleyiverirsiniz yaptiginiz isi “Ben halk türkülerini olduklari
gibi degil, olmasi lazim geldigi gibi almaya mecburdum. Mesela bir Erzurum türküsünü Erzurumlu gibi söylersem, alelade bir taklitçiden öteye geçemem. Piyasada halk türküleri okuyanlar gibi. Oysaki türkülerin birtakim sosyal hadiseler üzerine yakilmis, halkin kitabi, gazetesi, arzuhali oldugunu biliyoruz. Türkülerde dramlar saklidir. Mesela “El veriyor, el veriyor/ Orta direk bel veriyor” türküsünde oldugu gibi . Evin ekmegini temin eden insanin ölümüyle meydana gelen dram. Bu imajdaki drami olanca açikligiyla aciligiyla duymamak kabil degil. Bunu duyduktan sonra, sira duyurmaya gelir. Duyurmak için de, bilinçle düsünmek, ileri Bati müziginin imkanlarindan faydalanmak, onu en iyi nasil verebilecegini tasarlamak zorunda kalir.”
Yasam öykün dendiginde hep bir legen papatyayi hatirliyorum. Sevgili Sidika Hanim’in anlattigi aksami: “Hapishanede aksamlari insana bir gariplik çöker. Ben hâlâ disarida bile böyle aksamüstlerini zor geçiririm. O günleri mi aniyorum bilmiyorum. Iste böyle bir hapishane aksamüstünde kapi çaldi. Gardiyan girdi içeriye. Elinde pasli, teneke bir legen. O koskoca legenin içinde bir bahar. Ve papatya dolu... Düsünebiliyor musun? Cezaevindesin. Iki senen dolmus. Ve Ruhi, sana papatyalar göndermis. Ruhi ne yapip edip disarisiyla iliskisini hiç kesmezdi.”
Nasil sevgi dolu biri oldugu en iyi sevdigin insan vurgulayabilirdi: “Bir kokulu sabun gelir. Bir bakarsin legen içinde papatyalar gelir. Hiç bir sey yoksa, eger çiçek gönderemiyorsa erkekler tarafina gelen bir çiçegin, kavanoza yerlestirilmis bir çiçegin resmini çizer gönderir. Mutlaka bulusmanin, konusmanin yerine çiçekler mektuplar koyar. Mesela, bir zamanlar kominadaydik erkekler tarafindan yemek gelirdi. Ne yapar yapar, o gün nöbetçi kimse, yazdigi mektubu, ona verir, naylon içinde makarnanin içine koydurur. Yani biz kepçeyi makarnaya daldirdigimizda kasigimiza mektup çikar. Tabi bu, yalniz Ruhi’ye has bir seydir...”
Sevgili Ruhi Su, “Yüz Yasiniz” kutlu olsun. Halkin degerleri yozlastirilirken adiniza yapilacak kutlamalar ilaç gibi gelecek bize. Iyi ki dogdunuz. Iyi ki korolar kurdunuz. Iyi ki Ezgili Yürek yayinlandi, siirlerinizle, konusmalariniz, marslarinizla...
Elbet bir ayricalik ama iyi ki sizi tanidim.



  • Cuma 14.2 ° / 11.8 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 16.2 ° / 13.1 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazar 15.3 ° / 11.9 ° Güneşli