Bugün, 19 Haziran 2025 Perşembe
Doktor randevusu için haftalarca süren telefon mücadelesi, muayene odasi önünde uzun kuyruklar, teshis için hayati öneme sahip MR veya ultrason testleri 1 yil sonraya verilen tarihler ve eczane eczane dolasip ilaç arayan hasta yakinlari.. Saglik sistemi sorunlarindan dolayi okuyucularimizdan gelen yogun sikâyetler üzerine Radikal gazetesi olarak Türkiye ’nin en önemli hastanelerinden biri olan Cerrahpasa Tip Fakültesi’ne gidip hastane koridorlarinda bir gün geçirmeye karar veriyoruz. Öncelikle muayene olmak için subat ayinda Cerrahpasa Tip Fakültesi’ni 15 gün boyunca telefonla arayip randevu almaya çalisiyoruz. Bir türlü randevu alamayinca bir yakinimizi devreye sokup iki gün sonrasi için üroloji bölümünden bir randevu aliyoruz.
Hastaneden kirtasiyeye...
Muayeneyi yapan doktor bizden bilgisayarli tomografi (BT) çektirmemizi istiyor. Ancak tomografi çekmek o kadar kolay degil. Çünkü radyoloji servisi memurlari tomografi için bir yillik randevularin tümünün dolu oldugunu belirtip randevu veremeyecegini söylüyor. Bunun üzerine biz de yine birilerini devreye sokup bir hafta sonrasina, yani 8 Mart tarihine tomografi randevusu aliyoruz. Radyoloji bölümünde görevli olan memur, randevu gününde tomografi sirasinda kullanilacak 3 kutu ilaç ile tomografi bilgilerinin kaydedilecegi üç adet CD’yi yanimizda getirmemizi istiyor.
Isin bu tarafi çok ilginç çünkü MR ve tomografi sirasinda kullanilacak olan malzemelerin normalde hastane tarafindan karsilanmasi gerekiyor. Bu durum CD temin etmek zorunda kalan birçok hasta yakinin hastasini hastanede birakip kirtasiye kirtasiye gezip CD almasina neden oluyor.
8 Mart günü tomografi için hastaneye gidip nihayetinde tomografi çekiyoruz. 13 Mart’ta aldigimiz tomografi sonucunu doktora gösteriyoruz. Sonuçlarini inceleyen doktorumuz ‘Hiatus herni’, yani halk arasinda ‘mide fitigi’ olarak bilinen hastalik teshisini koyduktan sonra “Bu, basit bir operasyon gerektiren bir rahatsizlik. Eskiden biz üroloji doktorlari bu tarz operasyonlar yapabiliyorduk. Ancak yeni saglik düzenlemesiyle artik bu tarz operasyonlari sadece genel cerrahlar yapabilir” deyip bizi genel cerraha sevk ediyor. Biz de basladigimiz yere geri dönüyoruz.
Bilgisayar ‘okumuyor’
Tomografi sonuçlarini alip genel cerrahi bölümünde uzman olan bir doktora gösteriyoruz. Doktor, tomografi raporunu okuduktan sonra görüntülerinin kayitli oldugu CD’yi 2000’li yillarin basindan kalma bir bilgisayara takiyor. Ancak bilgisayarda gerekli programlar olmadigindan doktorumuz CD’yi bir türlü açamiyor. Yani 1 aylik mücadele sonucu aldigimiz tomografi sonuçlari muayene sirasinda bir ise yaramiyor.
Teshisi koymakta zorlandigini belirten doktorumuz tahlil ve ultrasonografi çekmemiz gerektigini söylüyor. Genel cerrahi servisinde görevli bir hemsire 3 tüp kan örnegini elimize verip hastanenin diger ucundaki laboratuvara gitmemizi söyledikten sonra elimizde kan tüpleriyle laboratuvarin yolunu tutuyoruz. Ancak laboratuvar yetkilileri bilgi islemden laboratuvar fisi almadigimiz için elimizdeki kan tüplerini alamayacagini belirtiyor.
‘Hasta limit asimi’
Bu kez de fis almak için hastanenin diger bir ucunda bulunan bilgi islem servisine gidiyoruz. Ancak bilgi islem servisinin de bizim için ufak bir sürprizi var o da, “Hasta limit asimi.”
Muayene için gerekli olan tetkiklerin yaklasik 400 lira tuttugunu ve SGK’nin bir hasta için 10 günde bir ayirdigi 55 liralik tetkik limitini astigimizi belirten görevli memur, “Limitinizi açmaniz için doktordan yazili bir belge alip otomasyon merkezine basvurmaniz lazim. Yoksa tetkik ve tahlilleri yapamazsiniz. Her gün birçok hastamiz limit asma sorunuyla karsilasiyor. Limit açmak için doktordan gerekli izni alamayan hastalar tetkik ve tahlilleri yapamiyor” diyor. Doktordan gerekli belgeyi aldiktan sonra bir saat arayla nihayet elimizdeki kan tüplerini laboratuvara götürüp teslim ediyoruz. Ultrasonografi için radyoloji bölümünün yolunu tutuyoruz.
Agustosa randevu
Hastanenin radyoloji bölümü MR ve ultrasonografi randevusu almak için sira bekleyen hastalarla dolu. Radyoloji bölümündeki görevli memur ultrasonografi için yakin dönemdeki bütün randevularin dolu oldugunu belirttikten sonra 2 Agustos 2013 tarihine, yani 5 ay sonrasina gün veriyor.
Itiraz ettigimizde ise memur, “Biz elimizden geleni yapiyoruz. Hatta birçok hastanin tedavi masraflarini kendi cebimizden karsiliyoruz. Hastane yönetimi bütçe yetersizliginden dolayi bize düsen döner sermayeden 3’te 1 oranda kesinti yapiyor” dedikten sonra elimize ultrasonografi sirasinda yanimizda bulundurmamiz gereken ilaçlarin reçetesini veriyor. Eczanenin yolunu tutuyoruz. Ancak eczaci 30 lira tutarindaki ilacin kendilerinde olmadigini ve her 10 eczaneden sadece bir tanesinde bulundugunu belirttikten sonra, “Eskiden tahlil ve tetkik için gerekli ilaçlari hastane karsiliyordu. Ancak simdi yatili tedavi dahi gören hastalar için gerekli ilaçlari hasta yakinlari eczaneden aliyor” diyor.
idris emen/radikal
