Bugün, 15 Ocak 2025 Çarşamba

 Sanatçi isgalin yaninda olur mu?

 Sanatçi isgalin yaninda olur mu?

Sevda Aydin Nobel ödüllü Yazar Orhan Pamuk`un da aralarinda bulundugu alti yazar ve aydinin Suriye lideri Besar Esad`a mektup

Nobel ödüllü Yazar Orhan Pamuk’un da aralarinda bulundugu alti yazar ve aydinin Suriye lideri Besar Esad’a mektup göndererek, “Istifa et, yoksa sonun Saddam ve Kaddafi gibi olacak” gibi sözleri tartisilmaya devam ediyor.

Sanatin, toplumlarin sorunlarini görmesi, bu sorunlarin çözümü için ugrasmasi, ezilen halkin yaninda durmasi kuskusuz kendi dogalligindan geliyor. Orhan Pamuk’un yani sira Israilli yazar David Grossman, Italyan yazar Claudio Magris, Cezayirli yazar Bualem Sansal, Alman yazar Martin Walser ve Alman kökenli Fransiz toplum bilimcisi Alfred Grosser’in de imzasi olan mektupta Besar Esad’a, “Suriye halkini kurtarmasi için istifa etmesi” ve BM çatisi altinda müzakereye davet etmesi” uyarilari pek çok yazar ve aydin tarafindan ABD’nin ve Israil’in Suriye’ye dair  politikalarini onaylanmasi olarak degerlendirildi.

NOBEL VE TEHDIT

Sennur Sezer: Bir çocuk romanini hatirliyorum, hani her kötü olayin iyi bir yanini bulup mutlu olan Pollyanna’yi. Orada kimsesiz çocuklar için çalisan bir yardim kurulusu vardir. Pollyanna bu kurulusa arkadas oldugu sokak çocugunu götürdügünde oradaki hanimlar görevlerinin “Hindistan’daki kimsesiz sokak çocuklari oldugunu” söyler. Pollyanna da,  “Ingiltere’deki çocuklarin dertlerine çare de herhalde Hindistan’da aranmali” kararina varir.     Sevgili ve degerli yazarimiz, Nobel ödülünün agirligiyla Türkiye’deki sorunlari ( Roboski pardon Uludere, açlik grevleri, Pinar Selek davasi, hapisteki gazeteciler, hatta Sivas davasi) degerlendirdikçe önemsiz buluyor olmali ki iki çift söz söylemesi istendiginde  “sessiz kalmayi tercih ediyor.”  Çok sayin basbakanimizin da kizdigi  “Esed”e söz söylemenin hiçbir sakincasi yok nasilsa.
Nobel ödülü kosullari, ülkelere saldiri tehdidini de kapsar mi?  

HELAL OLSUN SANA !

Adnan Özyalçiner: Orhan Pamuk, uluslararasi bir olusumun içinde Esad’in istifa ederek Suriye’yi birakip gitmesini isteyen bir mektuba imza atmis.  Mektup Esad kendiliginden çekip gitmezse, Irak Libya liderlerinin basina gelenlerin tehdidini de tasiyor. Pek güzel etmis. Pamuk’un böylesine barisçi bir girisim içinde bulunmasi onun uluslararasi kimligine de yakisiyor.  
Ayni Orhan Pamuk’un, ülkesinde olup bitenlerle ilgilenmemesini nasil açiklarsiniz? O, kardesin kardesi kiyasiya öldürdügü bir savas ortami yasatan Kürt sorunu, KCK operasyonlari, açlik grevleri, Robosvki (Uludere) , Sivas katliamlari, hapisteki gazetecilerle yazarlar, düsünce ve ifade özgürlügü ihlalleri, hatta son zamanlarda basbakanimizin, “ucube”li çikisindan sonra, TV dizilerini karsisina alarak sanatsal yaratima da müdahalesini görmüyor ya da duymuyor mu?
Sivas 93 oyununun galasini , “politik olarak orada görünmem dogru olmaz” diyerek reddetmesi onun disarida politik, içerde apolitik davrandigini gösterir. Demek ki disaridaki politik eylemlerinden bir zarar gelmeyecegini üstüne üstlük ününe ün katacagini düsünüyor. Içerdeki politik eylemlerine ise  “ne olur, ne olmaz” diye bakiyor.
Helal olsun sana Orhan Pamuk!  

BASBAKANIMIZ ÇOK SEVECEKTIR BU ÇAGRIYI

Sükrü Erbas: Baska ülkelerin yazarlarini bilmem ama Orhan Pamuk böyle bir çagriya nasil imza atar; en hafifiyle sasirtici, üzüntü verici. Saddam ve Kaddafi’nin sonlariyla yapilmis böyle bir tehdidi, yazar sorumlulugu ile nasil bagdastirabilir insan. Suriye ve bütün bir Ortadogu’da sürdürülen emperyal politikalarin dogrudan onayindan baska bir anlami yok bu çagrinin. Yazik. Çagrinin adresinde küçük bir yanlis var; ABD, Türkiye, AB’ye yapilmasi gereken bir çagri, akil sürçmesi ya da baska bir seylerin büzüsmesi ile olsa gerek Esad’a yapilmis... Kendi yüksek aklina, böyle entelektüel yüksek akillardan cansuyu bulan bizim Basbakanimiz çok sevecektir bu çagriyi...

NOBEL ARMAGANINI SUNANLARA SADAKATIDIR

Bilgesu Erenus: J. Paul Sartre’in, çok önemsedigim bir tanimi var; “Aydin, üstüne vazife olmayanla ilgilenendir” der.
Dünya aydinlarinin sonuncusu saydigim Sartre’in bu tanimindan yola çikarsak; Orhan Pamuk’un tam da üstüne vazife olanla ugrastigini söylememiz gerekiyor.
Nobelli yazarimiz, Sartre’in tanimina bas kaldirirken, emperyalizmin güdümündeki küresel kapitale, boynunu uzatiyor.
Lehine söylenecek tek sey, kendisine Nobel Armagani’ni sunanlara sadakatidir.
Halklari birbirine kirdirma kastindaki savaslara dayanan yüregi, emperyalizmin edebi görevlendirmeleri karsisinda soyadi kadar yumusacik olmali, pamuk...

ÇAGRI EN HAFIF DEYIMIYLE TUHAF

Aydin Engin (Gazeteci): Aralarinda Orhan Pamuk’un da  yer aldigi alti dünyaca ünlü aydinlarin Esad’a yönelttikleri çagri en hafif deyimiyle tuhaf. Meslekleri disi bir alanda görüs belirten bu alti ünlü gelecek okuyor ve Esad’a ülkesindeki sorunlara barisçil bir çözüm bulmasi, çatismalari müzakere düzlemine çekme çagrisi yerine “Istifadan baska yol kalmadigi” öngörüsünde bulunmalarini bence baska türlü okumak mümkün degil. Hele daha da ileri gidip istifadan sonra siginacagi adresi de göstermeleri “tuhaf”i “daha da tuhaf”a tasiyor. Dünyaca saygin kisiler olmasalardi bu çagriyi ciddiye alacak kimse olacagini da sanmiyorum. Benim tutumlarini “tuhaf” olarak nitelemem sayginliklarina saygimdandir. Yoksa…

YAZILANLARA KATILIYORUM

Adalet Agaoglu: Orhan Pamuk’un da imzasi olan mektubun tam metnini okudum ve yazilanlara aynen katiliyorum. Imza atmam gerekseydi aynen imzami atardim. Pamuk’un imzasi üzerinden yapilan tartismalara katilmiyorum. Beni ilgilendirmez. Fakat mektupta yazilanlara, taleplere katiliyorum. (Istanbul/EVRENSEL)



  • Çarşamba 7.8 ° / 6.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Perşembe 8.2 ° / 5.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cuma 7.4 ° / 4.9 ° false