Saray`dan Dügmeye Basildiysa

Saray’dan Dügmeye Basildiysa

Ihtiyacimiz olan, hayir cephesini muhafaza etmek ve üstüne koyarak büyütmek. Ihraç, baski, korku ve ip çekmek hangi soruna ilaç… Hâlbuki Yüzde 49’un parçalanmasini önlemek için birlik olmaliyiz. Hayir, birlesenlerine moral vererek gelecege dönük projeler gelistirmemiz ve kimseden korkmadan diyalog kurmamiz gerekir.

Öyle olmuyor, böyle ise hiç olmuyor, bir sey yapmaya kalkisanlar durun… Yeter ki hiçbir sey yapmadan yerinizde durun. Her hamleniz, her içe dönük kavganiz parçaliyor, bölüyor, üzerimize yilginlik yapiyor. Hayir, blogunu dagitmak isteyenler oyun oynuyor, bu oyununa gelmeyelim. Bu oyunun bir parçasi olmayalim. Karsi taraf dagilmis, birbirini yiyorlar, panik içindeler, bizim tarafta bir umut bir heyecan var, görün bu heyecani bu isigi. Birakin birilerine benzesmeyi, birakin birilerinin demokratik olmayan yollara basvurma anlayisini, yanlislarini kopyalamayin…
 
Sosyal demokratlarin digerlerinden farkli taraflari var, farkli düsüncelerin birleserek bir bütünlügün olustugu tarafta çok seslilige ve farkli görüslere pranga vurmak neyin nesi?
Fikri Saglar, bir gazetede yazdiklarindan, söylediklerinden, yaptigi elestirilere biraz tahammül olsaydi ne olurdu, dünya’mi yanardi, yoksa kiyamet mi kopardi?

Beyler sosyal demokrasi hosgörünün, sevginin, sayginin ve her seyden önce tahammülün yeserdigi, hayat buldugu alandir. Bu alan öyle bir alandir ki üst düzeyde demokratik olgunluk gösterildigini ve gösterilmesi gerektigini kabul görmüstür. Bizi digerlerinden farkli kilan parti içindeki farkli egilimlerin, farkli kanatlarin olmasidir. (CHP Sol kanat gibi) Degisik sesi olanlarin sesini, görüsünü benimseyebiliyorsan, kabullenebiliyorsan, o görüslere kiliç kalkanla, kurulan daragacinda sallandirmakla tehdit ederek degil, ilkelerle, fikirle cevap ver verebiliyorsan…Sosyal demokratsin ARKADAS…
 
Kösesinden yazanlari, belgelerle konusanlari, yanlisi yapanlari söyleyen ve yazanlara eyvallah diyorsan, hiçbir sikinti duymuyorsan, iste sen sosyal demokratsin ARKADAS…
 
Herkes yanlis yapabilir, ama büyük yanlisliklari aklanmayanlar, hesap vermeyenler keske hesabi kesmeselerdi. Birileri yanlis yapana yanlisini söylüyorsa o dosttur, kim ki yagcilik, yalakalik yapiyorsa hele hele siyasi gelecek kaygisiyla agabeylere yanasiyorsa, bilmis olun ki o haindir, serefsizdir. Birilerine benzer olduk, çizgimizden çikar olduk. Hani birileri partisine bir gecede birisini genel baskani, basbakan yapiyor sonra görevden aliyorsa, bu uygulama içimize sinmiyor, midemiz kabul etmiyor ve elestirip, diktatör, tek adam diyorsak… bize ne demezler yoldaslar…

Beki PM seçimlerinde delegenin en çok oyunu alan birine “sen beni elestirdin, bende seni böyle yaparim” demek bu elestirileri çürütmez mi? Benim gücüm var, bu gücü halktan degil, delegeden degil, PM üyelerimden alirim ve istedigimin ipini çekerim anlayisina nasil Sicak bakariz. Bu mesaj herkese veriliyor ve sesini çikaranin sonu böyle olur deniliyor. Hesap çok kesildi ama bu sefer önce birilerine kesildigi gibi ikinci Fikri’ye kesildi. Saray’dan dügmeye basildiysa, saraya gidenlerin günahi yok mu diyelim…
 
Hatirlatirim, Fatsa’da birinci Fikri’ye kesilen hesap hiç tutmadi, yillar geçmesine ragmen Terzi Fikri unutulmadi. Bakalim bu hesap tutacak mi? Saglar Fikri, yani ikinci FIKRI unutulacak mi? 
Efendiler susun ve mütevazi bir ev sahibi gibi davranin ki HAYIR’a gönül veren %56’nin sesi, solugu ve umudu olalim…