Bugün, 18 Mayıs 2024 Cumartesi
Kiziltepe Cumhuriyet Bassavciligi, Ergenekon davasi kapsaminda tutuklu bulunan dönemin Kiziltepe Komutani Hasan Atilla Ugur’un, Kiziltepe Ilçe Jandarma Komutani olarak görev yaptigi dönemde yasanan faili meçhul cinayetler ve köy bosaltmalara iliskin sürdürdügü sorusturmasini tamamladi. Köy yakmalarin ve fail meçhul cinayetlerin ‘sistematik’ sekilde JITEM faaliyeti oldugu, bu yapinin da devlet ve siyasilerle baglantisi bulundugu vurgulandi.
Kiziltepe Cumhuriyet Bassavciligi, TMK 10. madde ile görevli Diyarbakir Cumhuriyet Bassavci Vekilligi’ne gönderdigi fezlekede, dönemin Kiziltepe Ilçe Jandarma Komutani Erdogan ile kamuoyunda ‘biçak timi’ olarak bilinen ekipte yer alan 8 kisi süpheli sifatiyla yer aldi.
JITEM sorumlusu
Savcilik hazirladigi fezlekede, süpheli Ugur’un JITEM denilen yasadisi yapinin ‘Kiziltepe sorumlusu’ oldugunu iddia etti. Fezlekede, o dönemde yasanan faili meçhul cinayetlerin, köy bosaltmalarinin JITEM tarafindan sistematik sekilde gerçeklestirildigine dair kuvvetli süphe bulundugu vurgulanarak söyle denildi: “Fail meçhul cinayetlerin, gözaltina alinip kaybettirilme, köy bosaltma ve iskence olaylarinin da genel itibariyle 1993-1996 arasinda gerçeklestiginin sabit oldugu, bu suretle JITEM adli yasadisi olusumun varliginin sabit oldugu ve iddia edildiginin aksine 1990’dan sonra da faaliyetlerine devam ettigi anlasilmistir.” Benzer sorusturmalardan farkli olarak, bu sorusturmada zorla köy bosaltmalar ve fail meçhul cinayetlerin açik bir sekilde, JITEM isimli yasadisi yapinin faaliyeti oldugu anlatildi.
Fezlekede terörle mücadele amaciyla yürütülen devlet faaliyetlerinin belirli bir dönemde legal çizgiden çikarildigi anlatilarak su tespitlerde bulunuldu: “Basta TSK olmak üzere bu alanda faaliyet gösteren kurumlarda çalisan kamu görevlilerinin organize ettigi olusumlar bünyesinde örgüt mensuplarinin, örgüte yardim edenlerin veya sempati duyanlarin haklarinda adli süreç baslatilmaksizin iskence ile öldürülme ve bunun gibi hukuka aykiri eylemlere maruz birakildiklari bir gerçektir. Açiklanan cinayetler zorla köy bosaltmalar ve iskence olaylarina baslatilan bu sorusturma kapsaminda yapilan arastirmalar neticesinde söz konusu eylemlerin JITEM adli olusumun faaliyetleri çerçevesinde gerçeklestirildigine dair kuvvetli süphe teskil eden delillere ulasilmistir.”
Fezlekede, JITEM’in yasadisi faaliyetlerine dair de su çarpici tespitlerde bulunuldu:
“JITEM içerisinde TSK personeli disinda kurucularin ve itirafçilar gibi sivil kisilerin de görev yaptigi dikkate alindiginda bu olusumun hukuki nitelik tasimadigi ve terörle mücadele kisvesi altinda hukuk disi faaliyetler yürütmek üzere vücuda getirilmistir. JITEM yöneticilerin ayni zamanda silahli kolluk görevlisi olmalarinin bu yapinin hareket kabiliyetini arttirdigi ve faaliyet alanini genislettigi, yönetici kadronun devlette bulunan irtibati sayesinde araç, silah ve maddi kaynak sikintisi yasanmadigi devlete ait silah otomobil vb araçlar JITEM faaliyetleri kapsaminda rahatlikla kullanilabilmistir.”
Siyasilerin iradesi vardi
Fezlekede bölgede tek yetkili gücün subaylar ve onlarin emrindeki birimler oldugu, adli ve idari makamlarin bu tür faaliyetlere göz yumdugu da ifade edildi.
JITEM’in sadece hukuk disi faaliyetlerde bulunmadigi, haksiz menfaat sagladigina da isaret edilen fezlekede, “Insanlarin adli makamlara çikarilmaksizin sorgulanip öldürülerek su kuyularina atilmasi gibi vahsi eylemler ‘terörle mücadele’ gerekçesiyle izah edilemez, aksine bizzat terör suçu teskil etmistir. Devlet bütçesinden harcama yapan, cinayet ve iskence gibi agir ceza gerektiren suçlari sistematik isleyen, faaliyet alani çok genis olan bu örgütün dönemin yüksek rütbeli kamu görevlilerinin ya da siyasilerin iradesiyle kurulup yönlendirilme ihtimali çok yüksek ve arastirmaya degerdir” denildi.
YUSUF TUNÇ: 9 Subat 1994 günü Kiziltepe ilçesi Kengerli Köyü’nde kaçirildi. JITEM tarafindan kaçirilip öldürüldügüne dair kuvvetli süphe içeren deliler mevcuttur.
ABDULVAHAP ATES: 14 Haziran 1994 günü Kirkuyu Köyü’ne gelen jandarma tarafindan dövülerek gözaltina alindi. JITEM tarafindan alinan Ates
öldürülüp 17 Haziran 1994 günü askerle çatisarak ölen terörist seklinde lanse edildi.
NECAT VE NURETTIN YALÇINKAYA: 27 Ocak 1995 günü evlerinden alindilar. Kendilerini polis olarak tanitan JITEM mensuplari tarafindan kaçirilip öldürdüklerin dair kuvvetli süphe içeren delillerin mevcut oldugu anlasilmistir.
KEMAL BIRLIK, ZÜBEYIR BIRLIK, ABDULBAKI BIRLIK ve ZEKI ALABALIK: 28 Mart 1995 günü Kemal Birlik ve Zeki Alabalik Kiziltepe Cezaevi’nden tahliye oldular. Kendisini karsilamaya gelenlerle Abdulbaki Birlik ve Zübeyir Birlik ile birlikte JITEM tarafindan alikonup kaçirilarak öldürüldükleri yönünde kuvvetli süphe içeren delillerin mevcut oldugu anlasilmistir.
MAHMUT ABAK ve MEHMET EMIN ABAK:
14 Ocak 1995 tarihinde ikametlerinde askerler tarafindan alindilar. Mehmet Abak, 11 Ocak 1995 günü Kirkkuyu Köyü Aysun mezrasinda bir su kuyusunda çürümüs halde bulundu. Mehmet Emin Abak’in cesedinin ayni kuyuda olma ihtimaline binanen savciligimizca 10-11 Haziran 2013 tarihinde yapilan çalisma sonucu ayni kuyuda elbiseleriyle birlikte ikinci bir cesete ulasildi. Bu surette Mehmet Emin ve Mahmut Abak’in JITEM tarafindan evlerinden alinip Kirkkuyu Köyü Aysun mezrasindaki su kuyusuna atildigi yönünde kuvvetli süphe içeren delileri mevcuttur.
MEMDUH DEMIR ve BEDRAN KABAN: Memduh Demir 13 Mayis 1995 günü Mazdidag ilçesi Yüceba Köyü kirsalinda hayvan otlatiyordu. Ayni bölgede güvenlik güçleriyle PKK mensuplari arasinda çatisma çikti. Örgüt mensubu Bedri Kapan yarali olarak yakalandi. Korucularin beyanlarina göre ikisi de helikopterden atildi.
Mesut Hasan Benli / Radikal
