SEÇIME DOGRU
Nietzsche derki; “Cahil bir toplum, özgür birakilip kendisine seçim hakki verilse dahi, hiçbir zaman özgür bir seçim yapamaz. Sadece seçim yaptigini zanneder. Cahil toplumla seçim yapmak, okuma yazma bilmeyen adama hangi kitabi okuyacagini sormak kadar ahmakliktir! Böyle bir seçimle iktidara gelenler, düzenledikleri tiyatro ile halkin egemenligini çalan zalim ve madrabazlardir.”
30 Mart yerel seçimlerinin sonuçlari ne olursa olsun sürpriz olmayacaktir. AKP kendi seçmenini kontrol altinda tutmaya çalisirken rant için AKP’yi destekleyenlerin ne yapacagi 30 Martta belli olacaktir. Gerek bu rant savasi, gerekse, ortaliga saçilan yolsuzluklar nedeniyle iktidarin kan kaybedecegi gözükmektedir. Bu güne kadar, AKP iktidarinin bunca zulmüne karsin halk desteginin giderek büyümesinin nedenini birçok insan anlayamamaktadir. Aslinda bu çeliskinin yaniti yukarda yer verdigimiz Nietzsche’nin sözleri çok net bir sekilde anlatmaktadir. Vatandas, hakli olarak diyor ki, halkin ekonomik durumu düzelmedi aksine daha kötü oldu. Özgürlükler daha fazla kisitlandi. Haksizlik ve hukuksuzluklar ayyuka çikti. Basat sorunlarin çözümünde tam bir oyalamaca var. Tüm bu olumsuzluklara ragmen dini siyasete alet eden AKP büyüyor.
Peki neden? Bu sorunun dogru yanitini bulmak için toplumun yapisini dogru tahlil etmek gerekir. Bununla ilgili bir hikaye ye yer verecegim. Bu hikaye ye daha evvel gazeteci yazar Nazli Ilicak 8 Ocak 2013 tarihli Sabah gazetesindeki kösesinde, Tayfun Talipoglu ise 30 Ocak 2014 tarihli Yurt gazetesindeki kösesinde de yer vermistir. Hikâye söyle;
Bir gün, Hz. Ali’nin taraftarlarinin yogun oldugu Küfe`den bir Arap, devesiyle Sam`a gelmis. Sam sokaklarinda dolasirken, biri ona yanasmis:“Ver o disi deveyi bana!” demis. Tartisma büyümüs, Küfe`den gelen adam, "Bu deve benimdir, üstelik disi degil, erkektir" diye itiraz etmisse de, anlasamamislar. Konu Muaviye`ye yansimis. Halk meydanda toplanmis...
Muaviye, Küfe`den gelen ile Sam`da deveye sahip çikan yerliyi dinledikten sonra kararini açiklamis: “Bu disi deve Samli’nindir”. Sonra toplananlara dönmüs ve sormus: “Ey cemaat, bu disi deve kimindir”. Cemaat hep birlikte bagirmis: “Samli’nindir”… Küfeli, saskin bir vaziyette devesinin ardindan baka kalirken, Muaviye onu yanina çagirmis: “Ey Küfeli, dinle! Sen de, ben de biliyoruz ki; bu deve senindir ve disi degil, erkektir. Ama sen Küfe`ye dönünce gördüklerini Ali`ye anlat ve de ki: "Ey Ali, Muaviye`nin, disi deveyi erkekten ayirt edemeyen ama o ne derse ‘evet’ diyen 10 bin adami var! Ayagini denk alsin!"
Bu gün ülkemizde, erkek deveyi disi deveden ayirt edemeyen milyonlarca ümmet, ya da mahkum mektuplarindan çikan Pir Sultan Abdal’in temsili resmini örgüt lideri olarak anlayip sahibine teslim etmeyen kamu görevlileri var. Iste bu ümmet ki “RTE’nin g..t.’nün giliyim” diyebilecek kadar aklini ve beynini kullanmayan milyonlar var. Ve tüm bunlar 12 Eylül’ün ürünleridir. Elbette AKP’ye oy verenlerin tamamini bu katagoriye sokarsak haksizlik etmis oluruz. Çünki, belli bir kesim tamamen nemalandigi için desteklemektedirler. Bu kesim, çikarlari kesildigi gün desteklerini çekip baska bir iktidar alternatifinin yaninda yer almak isteyeceklerdir. AKP’nin düsecegini gördükleri an derhal AKP’yi terk edeceklerdir. Bu da çok uzak degil. Çün ki artik AKP, devlet imkanlarini ve devlet rantini iktidar ortagi Cemaat ile paylasma da anlasamadigi için bu rant savasi onlarin ikisini de teshir edecektir. Iste bu yerel yönetimler seçimi bunun isaretlerini verecektir. Bu güne kadar AKP zulüm yaptikça büyümesini anlamak zor olmadigi gibi çöküsünü görmekte ne sürprizdir, nede anlasilamayacak bir durumdur. AKP diktasi artik dönüse geçmistir. O gidicidir. Önemli olan yerine konulacak alternatifin ne olacagidir. Bunun yanitini ise gezi ruhunda aramak gerekir.
Ismail Çinar cinar-i@hotmail.com Subat 2014
