Bugün, 21 Ekim 2025 Salı

SEÇMEN NE DEMEK ISTEDI

SEÇMEN NE DEMEK ISTEDI

7 Haziran seçimleri propaganda sürecinde yasanan olaylari, söylemleri, aktörleri ve sonuçlari bakimindan yakin siyasi tarihin en ilginç seçimi olarak siyasal tarihimizdeki yerini aldi.

 

 

 

SEÇMEN NE DEMEK ISTEDI

7 Haziran seçimleri propaganda sürecinde yasanan olaylari,  söylemleri, aktörleri ve sonuçlari bakimindan yakin siyasi tarihin en ilginç seçimi olarak siyasal tarihimizdeki yerini aldi.

Cumhurbaskaninin meydanlara inerek bir siyasi partiye açikça destek olmasi, iktidar olmaya en yakin duran parti baskani olan Ahmet Davutoglu’ nun seçmenden kendine degil de bir baskasina siyasal ikbal garantisi istemesi, HDP VE Kürt siyasi hareketinin büyük siyasi kumarini oynamasi 7 hazirani öncekilerden farkli ve unutulmaz kilan bir tarih yapan özellikleriydi.

Akparti açisindan

Adalet ve Kalkinma Partisi ve Cumhurbaskani 17 ve 25 Aralik süreçlerinden sonra paralel devlet yapilanmasi ile mücadeleyi baslica amaç edinmis, bu ugurda taviz vereceginden endise edilenleri karar mekanizmalarindan uzaklastirip dislayarak bir paralel zehirlenmesi yasamistir.

Cumhurbaskani, Ahmet Davutoglu’nun partinin basina geçmesini saglayarak partinin ve icraatin iplerini elinden birakmamis, AKP’yi ve sayin basbakani vesayeti altina almistir.

Cumhurbaskaninin meydanlara inerek basbakani yeterli görmedigini hissettirmesi ve bu vesayet algisi AKP açisindan iktidarin elden gitmesine sebep olmustur.  AKP, tek basina iktidar olabilecek çogunlugu ilk kez yitirerek seçimin gerçek maglubudur.  Aslinda tüm siyasi hayatini vesayetle ve vesayet odaklariyla mücadeleye ve siyaset kurumunun özgürlesmesine adadigini söyleyen bir siyaset adaminin, siyaset kurumu üzerindeki yeni ve tek vesayet makami olarak öne çikmasi, tüm propaganda dönemi boyunca hayretle izlenmis ve sonuçta millet Tayyip Erdogan’dan da gelse vesayeti kabul etmemistir.

 

HDP açisindan

HDP ve Kürt siyasi hareketinin propaganda döneminin basinda ileri sürdügü “kirk katir mi kirk satir mi” dayatmasi, siyasi hareketin siddetle daha uzun yillar arasina mesafe koyamayacagini gösterdi.  HDP’nin tehdidi birakip “Türkiyelilik” söylemi ve CHP’nin yeterince temsil edemedigi sol degerleri öne çikarmasiyla birlikte bir basari geldi. Artik HDP’nin vizyonu siddet çevreleriyle araya mesafe koymak, kürt sorunu açmazini ikincil siraya koyarak ihmal edilen sol degerlere yatirim yapmaktir. Bu ugurda yapmalari gereken ilk icraatin ise silah biraktirma konusu oldugu da kendilerince bilinmekte ve seçmenin verdigi mesajda açikça okunmaktadir. Çünkü HDP ye dogu ve güneydogu illerinde giden dindar oylarin baskaca bir izahi da kalmamaktadir.

 

CHP açisindan

Onüç yilin sonunda anamuhalefet partisi CHP’nin yine alternatif iktidar senaryosunun uzaginda olusu, sayin Kemal Kiliçdaroglu’nun popülist vaatleri yapisal siyasi sorunlarin önüne koyarak bir kampanya yürütmesine baglanmaktadir. CHP’nin AKP ‘nin iktidardan düsmesini seçim zaferi olarak algilamasi ve bunu ilani, onüç yildir devam eden kesintisiz iktidarin son bulmasi anlaminda bir yönüyle anlasilabilir bir seyse de bu basari söyleminin CHP’yi vizyon olarak küçülttügü de mutlaka görülmeli ve bu durumda daha derinlikli bir analiz yapilmalidir. CHP’nin basari olarak ilan edebilecegi tek sonucun tek basina ya da iki parçali güçlü koalisyon senaryosudur ki; bu senaryonun da ancak yakin zamanda gerçeklesmesi muhtemel bir erken seçimde sosyal vaadlerle birlikte yapisal siyaset konularinin da kampanyada yeterince islenmesine baglidir.  Yapisal siyasi konulara yeterince yer verilmemesi, bu kulvarin HDP ye kaptirilmasi, sadece sosyal devlet konularinin öne çikarilmasi CHP gibi bir anamuhalefet partisinde vizyon küçülmesi yaratmis olmali ki; CHP,  AKP ile birlikte disaridan oy devsirememis ve alternatif olamamistir.

 

MHP açisindan

Milliyetçi Hareket Partisi bu seçimde degerlerden taviz vermeden ve degerleri siyaset malzemesi yapmadan etnik ve mezhep konularina yer vermeden sadece 17 ve 25 Aralik sonrasi yasanan tartismalari öne çikarmak suretiyle oy geçiskenligine en müsait parti olmasi sebebiyle oylarini artirmis, ancak yenilige kapali kadro yapisi sebebiyle seçmen tarafindan yeniden ikaz edilmistir. MHP’nin 8 haziran senaryolari içerisinde kendi degerleri ile sorun yasamaksizin bir iktidar senaryosunun içerisinde yer alabilmesi zor gözükmekle birlikte, AKP ile koalisyon senaryosuna da uzak oldugu sayin Devlet Bahçeli’nin ilk konusmalarinin satir aralarindan okunabilmektedir.

 

Öyleyse simdi ne olacak sorusuna hiç kimsenin net bir cevap vermesi mümkün olmamakla birlikte disaridan destekli azinlik hükümeti ile en yakin tarihte erken seçim Türkiye’nin iktidar sorununu çözebilecek tek ve en belirgin senaryo olarak ortada durmaktadir.

 

Kisacasi seçmen; özgür siyaset üzerindeki kösk vesayetini, genis bir vizyon vaat etmeyen popülist vaadleri ve yenilenmeye kapali devre parti yönetimini reddetmis, HDP için ise siddete mesafeli olma misyonu yüklemistir.

 

Her sart ve ihtimalde sonuçlarin ülkemiz için hayirli olmasini temenni eder, saygilar sunarim.

Ömer Kaya

Avukat

omerkaya@istanbulbarosu.org.tr  

 



  • Salı 19.1 ° / 12.2 ° Güneşli
  • Çarşamba 18.9 ° / 15.5 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Perşembe 20 ° / 17.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı